xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwinbetonred bizbet
DOLAR

33,2309$% 0.34

EURO

36,2864% 1.28

GRAM ALTIN

2.608,03%0,23

ÇEYREK ALTIN

4.231,00%0,63

BİST100

10.473,47%-3,01

BİTCOİN

1963135฿%-1.9886

ETHEREUM

91455Ξ%-4.87433

a

OSMANLI’NIN İLK KARANTİNA MERKEZLERİNDEN BİRİ TUZLA’DA

Osmanlı Döneminde “Tahaffuzhane” Adı Verilen Karantina Merkezlerinin En Bilinenlerinden Tuzla Tahaffuzhanesi, İTÜ Denizcilik Fakültesinin de İçinde Yer Aldığı Tuzla Liman Bölgesinde Yer Alıyor.

İTÜ’den Yapılan Açıklamaya Göre, Yeni Koronavirüs Salgını Karantina Uygulamalarını Gündeme Taşırken, Dünyanın Çeşitli Dönemlerinde Yapılan Karantina Uygulamalarının Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Dönemlerinde Bilinen İlk Örnekleri Tuzla ve Urla’da Yer Alıyor. İTÜ Denizcilik Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Sinan Çakır, 19. Yüzyılda Bütün Dünyayı Etkileyen Kolera, Veba, Tifo, Tifüs, Çiçek, Sarıhumma, Lekeli Humma Gibi Salgın Hastalıkların Yayılmasını Önlemek İçin Osmanlı Döneminde Tuzla’da ve İzmir Urla’da Karantina İşlevi Görecek İki Tahaffuzhane (Karantina Merkezi) Kurulduğunu Aktardı.

Tuzla Tahaffuzhanesi’nin, 1892’de Tamamlanarak Hizmete Girdiğini Kaydeden Çakır, Şu Bilgileri Verdi: “Tuzla Tahaffuzhanesi Yunanistan’dan ve Bulgaristan’dan Göç Eden Vatandaşlarımızın İlk Ayak Bastığı Yer Olmuş. Lozan Mübadillerinin Değişim Kararı Neticesinde Gelen Vatandaşlarımızın Sağlık Sorunları Burada Çözülmüş ve Sağlıklı Olanlar Buradan Anadolu’ya Yerleştirilmiş”

“O DÖNEM HASTANE GİBİ İŞLEV GÖREN MERKEZLERDEN BİRİ”

Çakır, Denizcilik Fakültesi’nin Bulunduğu Tuzla Liman Bölgesinin, 1890’dan 1935’e Kadar Tahaffuzhane Olarak Hizmet Verdiğini Anlattı. Ayrıca, O Dönemde En Korkulan Salgınlara Yol Açan Veba ve Kolera Gibi Hastalıkları Taşıdığından Şüphelenilen Gemilerin Yolcu ve Mürettebatlarının, Karaya Ayak Basmadan Önce Tahaffuzhanelerde Muayene Edildiğini ve Dönemin Uygulaması Gereği Topluca İlaçlandığını Anlattı. Salgın Hastalık Belirtisi Gösteren, Karayoluyla veya Deniz Yoluyla Gelen İnsanların Önce Tahaffuzhaneye Getirilerek Doktor Kontrolünde, Kıyafetleri de Dahil Olmak Üzere Dezenfekte Edildiğini Belirten Dr. Çakır, Şöyle Konuştu:;

“Sadece Hastalık Belirtisi Göstermeyenlerin İstanbul’a Giriş Yapmasına İzin Veriliyordu. Eğer Hastalık Belirtisi Söz Konusu İse 14 Gün Karantina Süresi Sonunda, Hastalığın Görülmemesi Ya da Geçmesi Durumunda Tekrar İstanbul’a Giriş Yapmalarına İzin Veriliyordu. Bu Bölge O Dönem, Hastane Gibi İşlev Gören Merkezlerden Biri Olarak Tarihe Geçiyor”

DÖNEMİN İLK ÇAMAŞIR MAKİNELERİ

Çakır, Dönemin En Modern Teçhizatlarıyla Donatılan Tuzla Tahaffuzhanesi’ni Fransızların Yaptığını Belirtti. Dönemin İlk Çamaşır Makinelerinin Burada Kullanıldığını Anlatan Çakır, Gelenlerin Kıyafetlerinin Dezenfekte Edilmesi Amacıyla Yıkandığını, Kişisel Temizlikleri İçin Banyo Bölümü Bulunduğunu, Tahaffuzhane’deki Aletlerin Çok Teferruatlı Olduğunun ve Yapı Olarak Son Derece Aktif Şekilde Kullanıldığının Düşünüldüğünü Belirtti. Tuzla’daki Binada, 130 Yıllık Geçmişi Bulunan İTÜ Denizcilik Fakültesine İlişkin Belge, Fotoğraf ve Eşyalar da Sergileniyor.

       

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

UEFA’DAN FLAŞ KARAR! SÜRESİZ ERTELENDİ  

HIZLI YORUM YAP