33,2309$% 0.34
36,2864€% 1.28
2.608,03%0,23
4.231,00%0,63
10.473,47%-3,01
1963135฿%-1.9886
91455Ξ%-4.87433
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şişecam Polatlı Fabrikası Yeni Üretim Hattı Açılış Töreni’nde Yaptığı Konuşmada, 1935 Yılında Üretim Serüvenine Başlayan Şişecam’ın Cam Sektöründe Bugün Ülkenin En Prestijli Markalarından Biri Olduğunu Belirtti.
Düz Cam, Cam Ev Eşyası, Cam Ambalaj ve Cam Elyafı Gibi Alanlarda 4 Kıtada 14 Ülkede Üretim Yapan Şişecam’ın 150 Ülkeyi Aşan İhracatıyla Küresel Bir Oyuncu Olduğunu İfade Eden Erdoğan, Yaklaşık 12 Bin Kişiye İstihdam Sağlayan Şişecam’ın Dünyada Cam Ev Eşyasında İlk Üçte, Cam Ambalaj ve Düz Camda İlk Beşte Yer Aldığını Söyledi. Erdoğan, Sişecam’ın 86 Yıldır İstikrarlı Şekilde Artan Pazar Payının, Firmanın Üretime, İhracata ve Sağlıklı Büyümeye Verdiği Önemi de Gösterdiğini İfade Etti.
Bugün Resmi Açılışını Yapılan Polatlı Üretim Tesisi’nin Şişecam’ın Küresel Vizyonunun Yeni Bir Halkasını Oluşturduğuna Dikkati Çeken Erdoğan, Şunları Söyledi:
“Bursa, Kırklareli, Mersin Ve Ankara’da Üretim Yapan Firmamız 1 Milyar Liralık Bu İlave Yatırımla Düz Cam Üretim Kapasitesini 2 Milyon Tona Çıkarmıştır. Bu Tesis 540 Bin Tonluk Hacmiyle Avrupa’nın En Büyük Düz Cam Üretim Üssü Olmasının Yanında 315 İnsanımıza Da İlave İstihdam Sağlamaktadır. Cama Dayalı Ürünlerin İnşaattan Otomotive, Elektronikten Savunma Sanayisine Hemen Her Alanda Kullanımının Yaygınlaştığı Düşünüldüğünde, Bu Tesisin Ülkemiz Ekonomisi İçin Taşıdığı Önem Çok Daha İyi Anlaşılacaktır. Kendi Otomobilini, Kendi Uçağını, Kendi Uçak Gemisini Geliştiren Türkiye’nin Cam Ürünlerine Yönelik Talebi De Düzenli Olarak Artıyor. Özellikle Güneş Paneli Camlarıyla Sağlık Endüstrisinde Kullanılan Yüksek Nitelikli Camlar Bunların Başında Geliyor. Biz Her Stratejik Üründe Olduğu Gibi Nitelikli Cam Ürünlerinde De Talebin Kendi İç Piyasamızdan Karşılanmasını Arzu Ediyoruz.”
“ŞİŞECAM’IN AR-GE ÇALIŞMALARINA YAKLAŞIK 124 MİLYON LİRA KAYNAK AKTARDIK”
Erdoğan, Şişecam’ın Engin Tecrübesi, İleri Teknolojisi, Kalifiye Personeli Ve Güçlü Kapasitesiyle Bu Eksiği Giderebileceğine İnandığını Dile Getirdi. Şişecam’ın Bilim, Teknoloji Ve Tasarım Merkezinde Yürüttüğü Ar-Ge Faaliyetleriyle Dinamizmini Korumasının Takdire Şayan Olduğunu Anlatan Erdoğan, Şunları Söyledi:
“Cam Yüzeylerdeki Virüs Ve Bakterilere Karşı Geliştirdiği Teknolojiyle Firmamız Bu Alanda Oyun Değiştirici Bir Rol Üstleniyor. Geri Dönüşüm Projeleriyle De Yeşil Ekonomiye Katkı Sağlayan Şişecam’ın Atılımlarını, Zirvede Kalma İradesinin Güçlü Bir İşareti Olarak Görüyorum. Bu Süreçte Devletimiz De Verdiği Desteklerle Şişecam’a Sahip Çıkmıştır. Şişecam’ın Yaptığı Ar-Ge Çalışmalarına Yaklaşık 124 Milyon Lira Kaynak Aktardık. Firmamız Adına Bugüne Kadar 3 Milyar 856 Milyon Lira Tutarında 20 Adet Teşvik Belgesi Düzenledik. Şu An İçinde Bulunduğumuz Bu Fabrika İçin İki Adet Yatırım Teşvik Belgesi Düzenleyerek 751 Milyon Liralık Yatırımın Önünü Açtık. Devletimizden Aldığını Fazlasıyla Milletimize Geri Veren Şişecam Dünya Çapındaki Üretim Ağıyla Bu Destekleri Ziyadesiyle Hak Ettiğini Göstermiştir. Bu Ülkede Taş Üstüne Taş Koyan, Üreten, İhracat Yapan, İnsanımıza İstihdam Sağlayan Her Sanayicinin Başımızın Üstünde Yeri Vardır. Özel Sektörü Ekonomik Büyüme Ve Kalkınmanın Lokomotifi Gören Bir İktidar Olarak Bundan Sonra Da Türkiye’nin Potansiyeline İnanan, Ekonomimize Güvenen Tüm Yatırımcıların Yanında Durmayı Sürdüreceğiz.”
Şişecam Polatlı Düz Cam Üretim Tesisi’nin Ülkeye Kazandırılmasında Emeği Geçen Herkesi Tebrik Eden Erdoğan, Tesisin Ülke Sanayisine Ve Sektöre Hayırlı Olmasını Diledi, Diğer Firmaları Da Ülkedeki Yatırım İmkanlarını Değerlendirmeye Davet Etti.
2002 TÜRKİYE EKONOMİSİ
Şişecam’ın 86 Yıllık Mazisiyle Türk Ekonomisinin Hangi Aşamalardan, Hangi Zorluklardan Geçerek Bugünkü Seviyelere Geldiğinin En Güzel Örneği Olduğunu Anlatan Erdoğan, Ülkeyi Yönetme Sorumluluğunu Üstlendiklerinde Türkiye’nin 2001 Yılında Baş Gösteren Ekonomik Krizin Etkilerini Halen Ağır Bir Şekilde Yaşadığını Anlattı. O Dönemde Milyarlarca Dolar Milli Servetin Batan Bankalarda Buharlaştığını, Esnaf, Sanayici, Tüccar Ve Çiftçinin Adeta İflasın Eşiğine Geldiğini, Krizden Nemalanan Bir Avuç Seçkin Azınlık Dışında Halkın Çoğunluğunun Yoksullaşmaya Başladığını, Türk İnsanının Geleceğinden Ümidini Kesmeye Başladığını Anımsatan Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“2002 Türkiye’si Krizin, Çaresizliğin, Yeis Ve Umutsuzluğun Tıpkı Karabasan Gibi Milletimizin Üzerine Çöktüğü Bir Ülkeydi. 2002 Türkiye’si İhracatın 36 Milyar Dolara Zar Zor Ulaştığı, Kişi Başı Milli Gelirim 3 Bin 600 Doları Ancak Bulduğu Fakir Bir Ülkeydi. 2002 Türkiye’si Savunma Sanayisi Başta Olmak Üzere Neredeyse Birçok Stratejik Sektörde Neredeyse Tamamen Dışa Bağımlı Bir Ülkeydi. 2002 Türkiye’si Sadece Ekonomik Belirsizliklerin Değil, Aynı Zamanda Terörün, Vesayetin, Yasakların, Baskıların Kol Gezdiği Bir Ülkeydi. 3 Kasım 2002’de Milletin Takdiriyle Göreve Geldiğimizde Karşımızda İşte Böyle Bir Türkiye Manzarası Vardı. İstikrarsızlıkla Boğuşan Ülkemizi Hak Ettiği Yere Taşımak, Yatırımın, Üretimin, İnovasyonun Merkezine Dönüştürmek İçin Hemen Kolları Sıvadık. Türk Ekonomisini Prangalarından, Türk Demokrasisini Vesayet Zincirlerinden Kurtarmak İçin Tarihi Nitelikte Birçok Adım Attık. Sivil Toplumu İşin İçine Kattık, Kamu Kurumlarımızı, Bürokrasimizi Motive Ettik. Sektör Temsilcilerimizle İstişare Toplantıları Yaptık. Tıkanan Yatırım Ve Üretim Kanallarını Açmak İçin Çok Büyük Çaba Harcadık. Sorunların Üzerine Kararlılıkla Giderek Özgürlükleri Genişleterek, Hukuk Devletini Güçlendirerek, Milli İradenin Önündeki Engelleri Tek Tek Kaldırarak Türkiye’yi Yatırımcılar İçin Cazip Bir Ülke Haline Getirdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şeffaf Ve Öngörülebilir Politikalarla Türkiye’yi Kalkındırdıklarını Söyledi.
Piyasa Ekonomisi Anlayışıyla, Rekabeti Esas Alan Şeffaf Ve Öngörülebilir Politikalarla Türkiye’yi Kalkındırdıklarını, Güçlendirdiklerini İfade Eden Erdoğan, “Maruz Kaldığımız Onca Saldırıya Rağmen Daha Güçlü, Daha Müreffeh, Daha Demokratik Bir Türkiye İdealinden Hiçbir Zaman Vazgeçmedik. Sonuçta Bir Dönem Krizlerle Anılan Merkezimizi Ve Ülkemizi, Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Demokrasi Ve Kalkınma Hamlesiyle Tanıştırdık. Türkiye’nin Yıllık Ortalama Büyüme Oranını Yüzde 1’in Altından Aldık, Yüzde 5,1 Seviyesine Getirdik. 36 Milyar Dolardan Devraldığımız Yıllık İhracat Rakamını Geçen Ay İtibarıyla 207 Milyar Doların Üstüne Çıkardık.” Diye Konuştu.
Milli Gelirin Satın Alma Gücüne Göre, Türkiye’nin 17’nci Sıradan 11’inci Sıraya Yükseldiğini Kaydeden Erdoğan, Tabanca Mermisi Dahi Yapamayan Bir Ülkeyken Bugün Kendi Füzesini, Silahını, Obüsünü, İnsansız Hava Aracını Yapan Bir Konuma Gelindiğini Anlattı.
Savunma Sanayisinde Yüzde 80’leri Bulan Dışa Bağımlılığı Tam Tersine Çevirdiklerini, Enerjide Toplam Kurulu Gücü 32 Bin Megavattan 100 Bin Megavat Sınırına Getirdiklerini Belirten Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Sanayi Ve Teknolojide Organize Sanayi Bölgesi Sayısını 192’den 325’e Çıkardık. 22 Endüstri Bölgesi, 39 Teknopark Kurduk. Göreve Geldiğimizde 415 Bin Kişinin İstihdam Edildiği Organize Sanayi Bölgelerimiz Bugün 2 Milyon 200 Bine Yakın Emekçimizin Ekmek Kapısı Oldu. Gaziantep’ten Yozgat’a Kadar Pek Çok Yerde Yeni Kurulan Veya Kurulma Aşamasında Olan Organize Sanayi Bölgelerimiz Üretime Geçmek İçin Sırada Bekliyor.
Sürdürülebilir Sanayi Üretimi, Devletin Öncülüğü Ve Desteğiyle Özel Sektör Tarafından Hayata Geçirilmek Mecburiyetindedir. İşte Bu Anlayışla Son 19 Yılda Düzenlediğimiz 82 Bin 223 Teşvik Belgesini, Yatırımcıların Türk Ekonomisine Olan Güveninin İşareti Olarak Görüyoruz. Sabit Yatırım Tutarı, 1 Trilyon 608 Milyar Lirayı Bulan Ve 2 Milyon 950 Bin Kişiye İstihdam Sağlayan Bu Yatırımlar, Peyderpey Gerçekleşiyor. Bu Hakikatlere Rağmen Birileri Israrla ‘Türkiye’de Fabrika Yok’ Diyerek Bizden Ziyade Sanayicimize Hakaret Etmeyi Sürdürüyor. Oysa Yok Dedikleri Yatırımlar, Ülkemizin Dört Bir Yanında Türk Sanayisinin Gurur Abideleri Olarak Birer Birer Yükseliyor. Ardı Ardına Açılan Fabrikaları, Üretim Tesislerini, Temeli Atılan Organize Sanayi Bölgelerini Görmeyenlere Ne Desek Boş. Rivayet Odur Ki Hazreti İsa’ya ‘Ölüyü Diriltmekten Daha Zor Ne Olabilir?’ Diye Sormuşlar. Hazreti İsa Da ‘İfhamu Men La Yefhem’, Yani ‘Anlamayana Anlatmak’ Diye Cevap Vermiş.”
Hayata Ve Siyasete Sadece İdeolojilerinin At Gözlüğünden Bakanları “Ademe Mahkum” Ettiklerini Dile Getiren Erdoğan, “Onlar Görmese De Anlamasa Da Dile Getirmese De Tüm Bu Yatırımlar Salgın Döneminde Meyvelerini Vermeye Başladı.” Dedi.
Covid-19 Salgınının Zirve Yaptığı Dönemde Türkiye’nin Büyümesini Sürdürdüğünün Altını Çizen Erdoğan, “Salgının Zirvesi Diyebileceğimiz 2020 Yılında Birçok G-20 Ülkesi Havlu Atarken Biz Yüzde 1,8 İle En Çok Büyüyen İkinci Ülke Olduk. Bunun Tesadüf Bir Büyüme Olmadığını, 2021 Yılının İlk Çeyreğindeki Yüzde 7,2 Ve İkinci Çeyreğindeki Yüzde 21,7 Büyüme Oranlarıyla Teyit Ettik.” Diye Konuştu.
Sanayi Üretiminin Bu Büyümede Sürükleyici Güç Ve Lokomotif Görevi Gördüğünü Söyleyen Erdoğan, Bu Dönemde Ülkedeki Sabit Sermaye Yatırımlarının Yüzde 20,3’lük Artış Kaydettiğini Belirtti.
Üretimin Kalbi Makine Teçhizat Yatırımlarının Üst Üste Büyüme Performansı Sergilediğini Vurgulayan Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:
“İç Ve Dış Talebin Birlikte Pozitif Görünüm Sergilemesi Göz Önüne Alındığında Bu Büyüme Serisinin Devamının Geleceği De Açıktır. Yine Ardı Ardına Cumhuriyet Tarihi Rekorlarının Kırıldığı İhracat Rakamları, Turizmdeki Yükselişle Beraber Cari Dengemize De Önemli Katkılar Sağlıyor. Sanayide, Üretimde, Tarımda Yenilikçi Teknolojilerde Taklit Eden Yerine Takip Edilen, Örnek Alınan, İstikamet Belirleyen Bir Ülke Olmak İçin Var Gücümüzle Çalışıyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi Öncülüğünde Ortaya Koyduğumuz Politikalarla Türkiye, Artık Doğru Zamanda Doğru Teknolojilere Yatırım Yapan Bir Ülkedir. İnsansız Hava Araçları Teknolojilerinde Geleceği Okuyarak Attığımız Adımlar Sayesinde Hamdolsun Bugün Bu Alanda Dünyanın En Başarılı 3 Ülkesi Arasındayız. Akıncı’nın Katılımıyla Bir Üst Lige Çıkardığımız İHA Filomuzu, Muharip İnsansız Uçak Sistemimizin De Devreye Girmesiyle İnşallah Dünyanın Bir Numarası Haline Getireceğiz.”
DİJİTAL DÖNÜŞÜM MERKEZLERİ AÇILACAK
Üretim Süresi Devam Eden Yerli Otomobile De Değinen Erdoğan, “Otomotiv Sektöründe Yaşanan Yapısal Değişimi, Üretim Süresi Devam Eden Türkiye’nin Otomobili İle Yakalayacağımıza İnanıyoruz. Kendi Tasarımımız Olan Elektrikli Aracımızı, 2022 Yılının Sonunda Banttan İndirmeyi Hedefliyoruz.” Diye Konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KOBİ’lerin Dijitalleşmesi İçin Türkiye’nin Dört Bir Tarafına Dijital Dönüşüm Merkezleri Açacaklarını, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı İle Katma Değeri Yüksek Ürünleri Fikir Aşamasından Pazara Çıkarana Kadar Destekleyeceklerini Vurguladı.
Kısa Süre Önce Açıklanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ne Değinen Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz İle Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığımızın Öncülüğünde Oluşturduğumuz Bu Strateji İle Yapay Zekaya İnsan Odaklı Yaklaşarak Önemli Bir Sıçrama Gerçekleştirmek Amacındayız. Tüm Bu Adımları Özellikle Atarken Küresel Ekonomi Ve Üretim Paradigmasında Yaşanan Köklü Değişimi De Yakından Takip Ediyoruz.” Dedi.
Erdoğan, İnsanlığın İklim Değişikliklerinin Yıkıcı Etkilerini Giderek Daha Fazla Hissetmeye Başladığını Bildirerek, Buna Bağlı Yeşile Ve Çevreye Saygılı Bir Ekonomik Dönüşüme Duyulan İhtiyacın Da Arttığını Dile Getirdi.
Türk Ekonomisinin Bu Sürecin Dışında Kalmasının Düşünülemeyeceğini İfade Eden Erdoğan, “Yeşil Ekonomi Hedefine Ulaşma Yolunda Göstereceğimiz Çabaların Bize İleride Maddi Manevi Çok Büyük Katkıları Olacağına İnanıyorum. Bu Çerçevede Siz Sanayicilerimizin Gerekli Hazırlıkları Şimdiden Yaptığını Biliyor, Bundan Da Büyük Memnuniyet Duyuyorum.” Şeklinde Konuştu.
TEKONOFEST 21-26 EYLÜL’DE İSTANBUL’DA BAŞLIYOR
Gençlerin Sabırsızlıkla Beklediği Müjdeyi Paylaşacağını Da Dile Getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünyanın En Büyük Havacılık Uzay Ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’in, 21- 26 Eylül’de İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Başlayacağını Bildirdi.
Erdoğan, 81 İlde 100 Dene-Yap Teknoloji Atölyesi Kurulmasına Yönelik Başlattıkları Eğitim Seferberliğinin De Tüm Hızıyla Sürdüğünü Belirterek, Şunları Kaydetti:
“Öğrencilere Girişimcilik, Etkili İletişim Ve Takım Çalışması Gibi Beceriler Kazandırmayı Amaçlayan Bu Atölyelerimizin Sayısı 57 İlde 66’ya Ulaştı. Önümüzdeki Dönemde Bunları Tüm İllerimize Yaygınlaştıracağız. Bu Vesileyle Ülkemizin En Büyük Buğday Borsalarından Birine Sahip Olan İlçemizde, Mevcut Yükseköğrenim Altyapısı Üzerinde Bir Polatlı Tarım Üniversitesi Kurulmasıyla İlgili Girişimi De Desteklediğimi Belirtmek İstiyorum. Ülkemizin Önümüzdeki Dönemde Genel Yüksek Öğretim Kurumlarından Ziyade İhtisas Üniversitelerine İhtiyacı Olduğuna İnanıyorum. Polatlı Tarım Üniversitesinin De Bunun İlk Adımlarından Biri Olmasını Temenni Ediyorum. Bu Duygularla Şişe Cam Polatlı Düz Cam Üretim Tesisi’nin Ülkemiz Ve Milletimiz İçin Hayırlı Olmasını Diliyorum. Büyük Ve Güçlü Türkiye’nin İnşası Yolunda Canla Başla Çalışan Yatırımcılarımıza Ve Emekçi Kardeşlerime Teşekkür Ediyorum.”
TÜRKİYE’NİN KORONAVİRÜSLE MÜCADELESİNDE SON 24 SAATTE YAŞANANLAR