33,2309$% 0.34
36,2864€% 1.28
2.608,03%0,23
4.231,00%0,63
10.473,47%-3,01
1963135฿%-1.9886
91455Ξ%-4.87433
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Düzenlenen Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreni’nde Konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Yılki Yaşayan İnsan Hazineleri, Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödüllerini Takdim Edeceğimiz Ustalarımızı, Sanatkarlarımızı, Geleneksel Sanatlarımızın Temsilcilerini Huzurlarınızda Tebrik Ediyorum.” İfadelerini Kullandı.
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO’nun 2003’te Kabul Ettiği Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi’ne 2006’da Taraf Olduğunu Hatırlatan Erdoğan, Yapılan Hazırlıkların Ardından 2008’den Beri de Bu Listeye En Çok Kültürel Değer Kaydettiren Ülkeler Arasında Yer Aldığını Söyledi.
Son Olarak, Hüsnühat Sanatının da İlave Edilmesiyle Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ndeki Değer Sayısının 21’e Çıktığını Anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Meddahlıktan Nevruza, Ebrudan Okçuluğa Kadar Geniş Bir Alana Yayılan Kültürel Miraslarımızın Tanıtılması, Korunması, Yaşatılması Bakımından Önemli Gördüğüm Bu Çalışmaya Katkı Veren Herkese Teşekkür Ediyorum. Bugün 2021 Ödülleri Vesilesiyle Bir Arada Olduğumuz Yaşayan İnsanlar Hazineleri de Aynı Sözleşme Kapsamındaki Envanter Faaliyetlerinden Biridir. Yaşayan İnsan Hazineleri Envanterinin Temel Şartı Olan Usta-Çırak İlişkisi İçinde Öğrenilme Şartı Ahilik Geleneğimizin de Esasını Oluşturuyor.
Bilgileri ve Becerileriyle Ülkemizin Kültürünü Bugüne Taşınmasını ve Gelecek Kuşaklara Aktarılmasını Sağlayan Değerlerimizle İftihar Ediyoruz. Medeniyetimizde Şehirler, Mabetleri, Meskenleri, Caddeleri ve Çarşıları İle İçinde Yaşayan Toplumun Maddi Birikimiyle Birlikte Maneviyatını da Yansıtan Birer Ayna Hüviyetindedir. Mimari Eserler Ve Kültürel Motifler Başta Olmak Üzere Baktığımız Her Yerde Şehri Meydana Getiren Maddi Unsurların Tamamının Aslında Manevi Bir Kalıptan Çıktığını Hissederiz. Bu Hissiyatı Şehrin Camileri Ve Medreseleri Kadar Hanları ve Çarşıları da Besler, Büyütür. Zira İlim ve İrfan Ehli Yanında Zanaat Ve Ticaret Erbabı da Aynı Manevi Kaynaklardan Beslenmiştir.”
“BU KUTLU YOLUN BİN YILLIK PRENSİPLERİ BUGÜN DE İSTİKAMETİMİZİ BELİRLEMEYE DEVAM EDİYOR”
Hocalar ve Talebelerinin Her Sabah Derse Başlarken “Allah’ım Hikmet Kapılarını Önümüze Aç, Rahmet Hazinelerini Üzerimize Saç” Diye Dua Ettiğini Belirten Erdoğan, “Ustalar ve Çıraklar da Aynı Duyguyu ‘Her Seher Besmeleyle Açılır Dükkanımız, Ahi Evran-I Veli’dir Pirimiz, Üstadımız’ Düsturuyla İşlerine Başlayarak Sergiler. Gerçekten De İnsani Tarafı, İktisadi Tarafından Daha Ön Planda Mekanlar Olan Çarşılarımız Başka Milletlerin Çarşılarına Benzemez. Her Gün Sabah Namazından Sonra Birer Rahmet ve Bereket Kapısı Olduğu İnancıyla Açılan Dükkanlarımızda Müşteri, Tüketici Değil Velinimet Telakki Edilir.” İfadelerini Kullandı.
Kapıdan İçeri Giren Herkesin Daima Güler Yüzle ve “Hoş Geldiniz” Denilerek Karşılanıp, Hal ve Hatırının Sorulduğunu Vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vakti Müsaitse Çay, Kahve İkram Edilir. Dükkanlarımız Elbette Birer Ticarethanedir, Birer Geçim Kaynağıdır Ama Daha Önemlisi Dilimizde Doğruluk, Elimizle Cömertlik, Ayağımızda Yiğitlik Erkanının Yoludur. Bu Kutlu Yolun Bin Yıllık Prensipleri Bugün de İstikametimizi Belirlemeye Devam Ediyor.” Dedi.
Ahilik Kültürüyle Yetişen İnsanların Bir Taraftan Maharetlerini Sergileyerek Zanaatlarını İcra Ederken Diğer Taraftan da Toplumu Kaynaştıran, Bir Arada Tutan Değerleri Geleceğe Taşıdığını Söyleyen Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Kalemle Yazan, Çekiçle Döven, İğneyle Diken, Testereyle Biçen Mübarek Eller Bir Yandan da Gönüllerin Fethi İçin Gayret Gösteriyor, Rabbimizin İşlerinizi Güzel Yapın Emrine Muhakkak Ki ‘Allah İşini Güzel Yapanları, Güzel İşlerle Meşgul Olanları Sever’ Buyruğuna Ram Olması. İşini Güzel Yapmak, Daima Güzel İşlerle Meşgul Olmak ve Bu Vesileyle Rabbimizin Sevgisine Mazhar Olmak Nesillerdir Milletimizin En Büyük Gayesidir. Bu Anlayışla Dünyaya, Hayata ve Yaşadığı Coğrafyaya Bakan Ecdadımız, Demircilikten Nakkaşlığa, Dokumacılıktan Hattatlığa, Marangozluktan Aktarlığa Hemen Her Sahada Çok Önemli Ustalar Yetiştirmiştir.
Dünyada Geleneksel Sanatların Unutulmaya Yüz Tuttuğu Bir Çağda, Yaşayan İnsan Hazineleri Listemizin Her Geçen Yıl Daha Da Büyümesi Milletçe Bu Ulvi Gayeye Sarılmayı Sürdürdüğümüzü Gösteriyor. Bugün de Ülkemizin Dört Bir Yanındaki Ustalarımız, Sanatçılarımız, Hat, Ebru, Kalem İşi, Minyatür, Çini, Oyma, Kakma, Taş İşleme, Deri İşleme, Ahşap İşleme Gibi Sahalarda Paha Biçilmez Eserler Çıkarıyor. Bugün de Keçe, Yazma, Çam Düdüğü, Kaval, Bağlama, Nazar Boncuğu Üreten Ustalara Sahibiz. Meddahlık, Aşıklık, Zakirlik Geleneğimizi Sürdürüyoruz. Yamaklık, Çıraklık, Kalfalık, Ustalık Ve Üstatlık Basamaklarından Geçen Nice Sanatkarımız Kültür ve Sanat Dünyamızı Zenginleştiriyor.”
“KABİLİYETLERİNİN YAŞATILMASINI TEMİN EDECEĞİZ”
Türkiye’nin Her Köyünde Her Kasabasında Her İlçesinde Her Şehrinde Yaşayan İnsan Hazinesi Sıfatını Hak Eden Çok Kıymetli İnsanların Olduğunu Vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi Alanlarında Hayatlarını Vakfederek, Elde Ettikleri Becerileriyle Ortaya Koydukları Ürünlerle Ülkemize ve Dünyaya Eşsiz Değerler Kazandıran, Yüreklerinde Koca Bir Aşkı, Ellerinde Emsalsiz Bir Mahareti Sımsıkı Tutan Bu Sanatkarlarımızı Takdir Etmek İçin Kelimeler Kifayetsiz Kalıyor.” Dedi.
Yaşayan İnsan Hazineleri Listesine Sürekli Yeni İlaveler Yapıldığını Söyleyen Erdoğan, “Ender Bilgi ve Beceri Gerektiren Birçok Mesleğin İhyasına Vesile Olacak, Somut Olmayan Kültürel Mirasımızın Nesilden Nesile Aktarılmasını Sağlayacaktır. Devlet Olarak Bu Konuda Üzerimize Düşen Sorumluluğu Yerine Getirmenin Gayreti İçindeyiz. İnşallah Önümüzdeki Dönemde Bu Tür Çalışmaları Daha Çok Destekleyerek Ustalarımızın ve Sanatkarlarımızın Asırlık Birikimlerinin Ürünü Olan Kabiliyetlerinin Yaşatılmasını Temin Edeceğiz.” İfadelerini Kullandı.
Allah’ın Yarattığı Mahlukların En Şereflisi Olan İnsanı Merkeze Almayan Hiçbir İnancın, Medeniyetin, Kültürün ve Devletin Uzun Soluklu Olmasının Mümkün Olmadığına İşaret Eden Erdoğan, Bu Nedenle Kendilerinin de Eser ve Hizmet Siyasetlerini Ecdatlarından Aldıkları İlhamla “İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın” Anlayışı Üzerine Bina Ettiklerini Söyledi.
Türkiye’yi Bir Yandan Temel Altyapı İhtiyaçlarını Karşılayacak Yatırımlarla Donatırken Diğer Yandan da Tarihe, Kültüre ve Medeniyete Sahip Çıkacak Çalışmalar Gerçekleştirdiklerini Belirten Erdoğan, “Tarihimizden İlhamını Aldığımız Yeni Bir Mimari Anlayışı Yaygınlaştırmaktan Ecdat Mirası Nice Değerimizi İhya Etmeye Kadar Pek Çok Çalışmayı Hayata Geçirdik.” Diye Konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi Ve Kalkınma Hamlelerini Önemli Ölçüde Neticeye Ulaştırmanın Verdiği Güvenle Artık Eğitimin ve Kültürün Merkezde Olduğu, Medeniyetin İhyası Gayretlerine Çok Daha Fazla Odaklanabilecekleri Bir Döneme Girdiklerini Söyledi.
“DAHA İYİLERİNİ SUNMAKLA MÜKELLEFİZ”
Küresel Sağlık ve Finans Krizi Sebebiyle İnsanlığın Gündeminde Ekonomi İlk Sırada Gibi Gözükse de Asıl Mücadelenin Geleceğin Hangi Kodlarla İnşa Edileceği Konusunda Yaşandığını Bildiklerini Vurgulayan Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Bu Çerçevede Artık Hayatımızın Dışında Kalınması Kolay Kolay Mümkün Olmayan Bir Gerçeği, Özellikle Bu Gerçeği Dönüşen Dijital Dünya Araçları Siyasetin ve Ekonominin Üzerinde Bir Güç Olarak Karşımıza Çıkmaktadır. İnternetin, Sosyal Medyanın, Yapay Zekanın, Gerçek Hayatın Ötesinde Paralel Bir Dünya Oluşturma Yolunda İlerleyen Dijital Kurguların Etrafımızı Kuşattığı Bir Dönemde Kendimiz Olarak Kalmak ve Kendimiz Olarak Daha Üste Çıkmak Mecburiyetindeyiz. Bunun Yolu da Maziden Atiye Kurduğumuz Köprüyü Hem Aslıyla Hem de Teknolojinin Verdiği İmkanlarla Sınırları Giderek Genişleyen Yorumlarıyla Güçlü Tutmaktan Geçiyor. Çocuklarımıza, Gençlerimize ve Tüm Topluma Bizim Dışımızda Üretilip Dayatılanı Değil, Kendi Kültür ve Medeniyet Değerlerimizle Biçimlendirdiğimiz Daha İyilerini Sunmakla Mükellefiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bunun Hükümetinden Bürokrasisine, Siyasetçisinden İş Dünyasına Herkesi Kucaklayan, Ancak Herkesin Daha Üstünde Biçimlenen Bir Ortak Bilinci Gerektirdiğine Dikkati Çekerek, “Her Birimiz Kendi Alanımızda Ortaya Koyduğumuz Gayretle, Yenilikçi Fikirler Ve Ürünlerle, Eserlerle, Çıktılarla Bu Sürece Katkıda Bulanacağız Ki Arzu Ettiğimiz İklimi Oluşturalım ve Sürdürebilelim.” Dedi.
Türkiye’nin Bir Süredir Verdiği Mücadelenin Ülkesi ve Milletiyle Bu Seviyeyi Yakalama Mücadelesi Olduğuna İşaret Eden Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Son İki Asrını Dış Saldırılar Yanında Kendi İç Çekişmesiyle Ayrışmalarıyla Hatta Kavgalarıyla Geçiren Bir Milleti Yeniden ‘Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım, Kardeş Olalım, Hep Birlikte Türkiye Olalım’ Anlayışı Etrafında Toplamayı Başardığımıza İnanıyorum. Bu Sayede Vesayeti Yendik, Terörün Başını Ezdik, Darbe Girişimlerini Boşa Çıkardık, Bölgemizdeki ve Dünyadaki İtibarımızı Artırdık. Ülkemizin Dört Bir Yanını Eşi Benzeri Görülmemiş Yatırımlarla Donattık. Bu Sayede Her Kesimden İnsanımızın Cesaretiyle, Girişimciliğiyle, Emeğiyle, Kabiliyetiyle, Başarısıyla, Kazancıyla Geleceğine Umutla Bakabilmesini Sağladık.”
“DÜN BAŞARDIK, BUGÜN DE BAŞARACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu Sayede 2023 Hedeflerini Hayata Geçirmek İçin Kararlılıkla Çalıştıklarını, 2053 Vizyonlarını da Güvenle İlan Ettiklerini Vurgulayarak, Şöyle Devam Etti:
“Eğer Bugün Burada Yaşayan İnsan Hazinelerimize Sahip Çıkma, Kültürel Mirasımızı Geliştirerek Geleceğe Taşıma Konusunda Böylesine Kesin Ve İnançlı İfadeler Ortaya Koyabiliyorsak Gerisinde İşte Bu Birikim Vardır. Binlerce Yıllık Devlet ve Medeniyet Serencamımızı Yeni Bir İnkişafla, Yeni Bir Yükselişle, Yeni Bir Zaferle Taçlandırmak İstiyoruz. Kendimizle Birlikte Tüm Dostlarımıza, Tüm İnsanlığa Barış, Güvenlik, Huzur, Refah, Bereket, İyilik, Güzellik Getirmek Hedefiyle Çıktığımız Bu Yolda Sizlerin Desteğine Her Zamankinden Daha Çok İhtiyacımız Var. Biz Bu Toprakları Ahilerin, Alın Teri ve Gönül Zenginliği Yanında Tüm Farklılıklarının Ötesinde Bireyi İnsan Olarak Kucaklayan Anlayışlarıyla Ortaya Koydukları Gayretler Sayesinde Vatan Haline Getirdik. Bugün de İnşallah Her Alanda Sahip Olduğumuz Eşsiz İnsan Hazinesinden Aldığımız Destek ve Şevkle Büyük ve Güçlü Türkiye’yi Allah’ın İzniyle İnşa Edeceğiz. Dün Başardık, Bugün de Başaracağız, Çünkü Biz Türkiye’yiz, Çünkü Biz Türk Milletiyiz.”
“Marifet İltifata Tabidir” İfadesini Aktaran Ve Bu Sözün Marifetin İltifatla Hakkının Teslim Edilmesi Gerektiğine İşaret Ettiğini Belirten Erdoğan, “Marifet Sahibinin Hüneri Zaten Allah’ın Ona Bahşettiği Bir Lütuftur, Bir Altın Bileziktir, Eşsiz Bir Kıymettir.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu Anlayışla Marifet Sahiplerine Haklarının Teslimi Bağlamında Bugün Ödüllerini Verecekleri Yaşayan İnsan Hazinelerinin İsimlerini Tek Tek Zikrederek, “Yaşayan ve Milletimizin Gönlünde İlelebet Yaşayacak Olan Bu İnsan Hazinelerimizin Her Birine Ayrı Ayrı Tekrar Tebriklerimi ve Teşekkürlerimi Sunuyorum. Rabbim Her Birinden Razı Olsun Diyorum, Bu Ustalarımızın ve Sanatkarlarımızın İzinden Gidecek Kardeşlerimize Şimdiden Başarılar Diliyorum.” Dedi.
ERDOĞAN İLE ÖDÜL ALANLAR ARASINDA İLGİNÇ DİYALOGLAR YAŞANDI
Erdoğan, Konuşmasının Ardından, Ebru Sanatı Alanında Tevfik Alparslan Babaoğlu, Tezhip Sanatı Alanında Fatma Çiçek Derman, Karagöz Sanatı Alanında Alpay Ekler, Hat Sanatı Alanında Ayten Tiryaki, Geleneksel Ahşap Oyuncak Yapım Geleneğinde Ali Akbey, Kazaziye Ustalığında Hasan Tabakoğlu, Tahta Kaşık Yapım Ustalığında Mustafa Sami Onay, Metal El İşçiliği Geleneğinde Hasan Tuluk, Geleneksel Ahşap Oyma Sanatında Hüsamettin Yivlik, Ehram Dokuma Ustalığında Sevim Ataner, Semer Yapım Ustalığında İbrahim Atıcı, Karatabak Dericilik Ustalığında İsmail Araç, Geleneksel Lüle Taşı Ustalığında Mehmet Başsav, Yemeni Yapım Ustalığında Mehmet Orhan Çakıroğlu, Islık Dili Geleneğinde Mustafa Civelek, Yorgan Yapım Ustalığında Nahya Güzelyurt, Çömlek Ustalığında Salim Yaşar ve Ağaç Baston Yapım Ustalığında Tansel Işık’a Ödüllerini Verdi.
Erdoğan, Mevlit Geleneğinde Ödüle Layık Görülen Ancak Sağlık Sebeplerinden Dolayı Törene Katılamayan Hafız Mevlithan Amir Ateş’in Ödülünü Yeğeni Kemalettin Metin’e Takdim Etti.
Yakın Zamanda Vefat Eden, Masal Anlatma Geleneğinde Ödül Alan Fatma Önkol’un Adına Ödülü Kızı Ayşe Önkol Narşap, Erdoğan’ın Elinden Aldı.
Narşap, Annesini Yakın Bir Zamanda Ebediyete Uğurladıklarını Hatırlatarak, Şöyle Konuştu:
“Sizin Bildiğiniz Adıyla ‘Geleneğin Masal Anlatıcısı’, ‘Masal Annesi’, Bizim İse Canımız, Annemiz, Fatma Önkol Adına Ve Annemin Masallarını Kitap Haline Getiren, Çalışmasını Yapan Sevgili Ağabeyim Abdulkadir Önkol ve Tüm Aile Bireyleri Adına Alıyor ve Annemle Her Zaman Olduğu Gibi Bir Kez Daha Gurur Duyuyorum ve Onu Çok Seviyorum. Allah’tan Rahmet Diliyorum, Mekanı Cennet Olsun Diyorum.”
Ödülünü Almak İçin Sahneye Çıkan Kazaziye Ustası Hasan Tabakoğlu, Erdoğan’a Hazırladığı Kazaziye Tespih Hediye Ederek “Saçımızın Teli İnceliğindeki Bu Tespihi Sadece Dikiş İğnesiyle, Muhtelif Tığların Üzerinde Ördüm, Zat-I Alinize Getirdim.” Dedi. Erdoğan da “Hemşehrim Diyor Ki, ‘Elinizi Öpmek İstiyorum.’ Öptürmem… Ama ‘Bir 99’luk Tespih Getirdim, Onu Kabul Eder Misiniz?’ Diyor. Gökten Ne Yağar Ki Yer Kabul Etmez.” Cevabını Verdi.
Metal El İşçiliği Geleneğinde Ödül Alan Hasan Tuluk, Erdoğan’a Teşekkür Ederek, Ailesiyle Birlikte Törende Bulunmaktan Duyduğu Mutluluğu Dile Getirdi. Ayrıca Tuluk’un Erzurum’da İlkokul Üçüncü Sınıfa Giden Torunu, Erdoğan’ın Annesine Olan Sevgisinden Etkilenerek Yaptığı Resmi Kendisine Hediye Ederek Elini Öptü.
Kendisi De Küçük Kızın Elini Öpen ve Çerçevelenmiş Resmi Kabul Ederek Bir Süre İnceleyen Erdoğan, Daha Sonra Kıza Oyuncak Bebek Hediye Etti.
Erdoğan, Geleneksel Ahşap Oyma Sanatında Ödülünü Almak İçin Sahneye Çıkan Hüsamettin Yivlik İle Bir Süre Sohbet Ettikten Sonra Eline Yivlik’ten Aldığı Sigara Paketini Göstererek Şunları Söyledi:
“Bu Hediye Nasıl? Bu da Sigara ve Kendilerinden Rica Ettim, Dedim ‘Bu Akşam Sigarayı Bırak.’ ‘Herkes Bana Dua Etsin, Ben de Sigarayı Bırakayım’ Dedi. Benim de Biliyorsunuz Maharetim ‘Bırakıyorum’ Veya ‘Bırakacağım’ Yok, ‘Bıraktım’ Diyeceksin O Anda Bırakacaksın. Sözü Aldık, Paketi de Aldık Ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki Yere İnşallah Onu da Hatıra Olarak Koyacağız.”
Geleneksel Lüle Taşı Ustalığında Ödül Alan Mehmet Başsav, Sahneye Eşi Günseli Başsav İle Çıktı.
Başsav, Yaptığı Konuşmada “Lüle Taşı Yontu Sanatıdır. Senelerce Ben Dış Ülkelerin Yontularıyla Uğraştım. Bizim Bir Kültürümüz Yok Mu Diye Araştırdım. En Sonunda Anıtkabir’de Atatürk’ün Paşalarının Heykellerini Yapmaya Başladım. Kadın Kahramanların Heykellerini, Osmanlı Padişahlarının Heykellerini Yapmaya Başladım. 230 Parça Heykel Yaptım. Bunu Müze Haline Getirip Türk Halkıyla Buluşturmak İstiyorum.” İfadelerini Kullandı.
Erdoğan, Sanatını İcra Ederken En Büyük Yardımcısının Eşi Olduğunu Söyleyen Başsav’a “Sen Artık İşi Yengeme Mi Bıraktın?” Diye Sordu. Başsav da “Senelerdir Uğraşıyor.” Yanıtını Verdi.
Başsav Çifti, Daha Sonra Erdoğan’a Üzerine “Ahi Evran Yılı Anısına… Harama Bakma, Haram Yeme, Haram İçme, Doğru, Sabırlı, Dayanıklı Ol, Yalan Söyleme, Büyüklerinden Önce Söze Başlama, Yanlış Ölçme, Eksik Tartma, Kendin Muhtaçsan Bile Başkalarına Verecek Kadar Cömert Ol. Sanat ve Sanatçıya Vermiş Olduğu Destek İçin Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Teşekkür Ederiz.” Yazılı Lüle Taşı Çalışmasını Hediye Etti.
Günseli Başsav Da 50 Yıldır Eşinin Çalışmalarına Katkı Sunduğunu Belirterek, 10 Yıl Öncesine Kadar Bu Katkısının Çay, Kahve Yapmaktan İbaret Olduğunu Ancak Son Yıllarda Eşinin Yaptığı Eserlerin Replikasını Aldığını Söyledi.
Islık Dili Geleneğinde Ödüle Layık Görülen Mustafa Civelek, Sahneye Eşiyle Birlikte Çıktı. Civelek Çifti, Törene Katılan Misafirleri Islık Dilinde Selamlayarak, Erdoğan’a Giresun’dan Getirdikleri Hediyeyi Takdim Etti.
Erdoğan, Civelek Çiftinin Sahneye Çıkan Yakınının Kendisini Giresun’un Çanakçı İlçesine Davet Etmesi Üzerine “Şimdi Diyor Ki 29’unda Giresun’a Geliyorsun, Eğer Çanakçı’ya Gelmezsen O Zaman Binali Yıldırım Bey’i Gönder. Planı Yapıyoruz, Ya Ben Ya Sen…” Dedi.
Bunun Üzerine Civelek Çiftinin Yakını, Islık Geleneğinde Erdoğan’a Teşekkür Etti.
Tören Öncesi Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği Konser Verdi.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Ankara Valisi Vasip Şahin İle Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Zerrin Güngör ve Çok Sayıda Davetli Katıldı.
BAHÇELİ: BİZ TBMM’DE TERÖRİST İSTEMİYORUZ