33,2309$% 0.34
36,2864€% 1.28
2.608,03%0,23
4.231,00%0,63
10.473,47%-3,01
1963135฿%-1.9886
91455Ξ%-4.87433
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafta Sonları Tedarik ve Üretim Zincirleri Aksamayacak Şekilde 10.00 İle 20.00 Saatleri Arası Dışında Sokağa Çıkma Sınırlaması Uygulanacak.” Dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslenen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimdiye Kadar 1 Milyon 350 Bin Kişinin Hayatına Mal Olan Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Tüm Dünyada Yayılmaya Devam Ettiğini Belirterek, İnsanlık Tarihinin Yakın Zamanda Yaşadığı Bu En Büyük Salgının Önüne Geçecek Kesin Bir Çarenin Henüz Bulunamadığını Hatırlattı.
Koruyucu Tedbirler, Aşı Çalışmalarında Ümit Verici Gelişmeler Yaşanmakla Birlikte Tehdidin Artarak Sürdüğüne İşaret Eden Erdoğan, Salgının İlk Başladığı Dönemlerdeki Öngörülerin Çok Ötesinde Ağır Bir Durumla Karşı Karşıya Olunduğunu Söyledi.
Sonbaharla Birlikte Yeniden Tırmanışa Geçen, Hasta Ve Ölüm Sayılarının Avrupa’da Ve Dünyanın Pek Çok Yerinde Tedbirlerin Sıkılaştırılması Sonucunu Doğurduğuna Dikkati Çeken Erdoğan, Türkiye’de De İstanbul Başta Olmak Üzere Kimi Şehirlerde Ciddi Seviyelere Ulaşan Hasta Ve Ölüm Sayılarının Çok Daha Dikkatli Olunması Gerektiğine İşaret Ettiğini Belirtti.
Sağlık Altyapısı Ve Sağlık Çalışanlarının Sınırlarını Zorlamadan “TAMAM” Diye İfade Ettikleri “Temizlik, Maske, Mesafe” Kurallarına Riayet Ederek Bu Salgının Atlatılması Gerektiğine Değinen Erdoğan, “Şayet Salgının Seyri Tırmanışını Sürdürürse Hepimiz İçin Can Acıtıcı Neticelere Yol Açan Tedbirlerin Tekrar Gündeme Gelmesi Kaçınılmaz Hale Gelir.” Diye Konuştu.
Türkiye’nin Salgınla Mücadeleyi, Ekonomiyi Ayakta Tutarak Başarıya Ulaştırma Mecburiyeti Olduğunu Dile Getiren Erdoğan, Devletin, Kısa Çalışma Ödeneğinden Sosyal Yardımlara Kadar Her Alanda Milletin Yanında Bulunduğunu Vurguladı.
Sanayiciden İhracatçıya, Esnaftan İşçiye Kadar İhtiyaç Duyan Her Kesime Destek Verildiğini Hatırlatan Erdoğan, “Milletimizden, Bu Fedakarlıkların Boşa Gitmemesi İçin Salgınla Mücadele Kurallarına Uymada Daha Fazla Hassasiyet, Fazla Katkı Bekliyoruz. Yaşanan Zorlukların Ve Sıkıntıların Elbette Farkındayız. Amacımız Ülkemizi Bir An Önce Bu Salgın İlletinden Kurtararak, Asıl Gündemimize Çok Daha Fazla Odaklanmak, Tüm Enerjimizi Hedeflerimize Ulaşmaya Hasretmektir. Bunu Da Hep Birlikte Başaracağız.” İfadelerini Kullandı.
“HAFTA SONLARI 10.00 İLE 20.00 SAATLERİ ARASI DIŞINDA SOKAĞA ÇIKMA SINIRLAMASI UYGULANACAK”
Erdoğan, Kabine Toplantısı’nda Yapılan İstişareler Sonunda Yeni Tedbirleri Hayata Geçirmeye Karar Verdiklerini Söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Buna Göre, Hafta Sonları Tedarik Ve Üretim Zincirleri Aksamayacak Şekilde 10.00 İle 20.00 Saatleri Arası Dışında Sokağa Çıkma Sınırlaması Uygulanacak. Ara Tatilde Olan Okullardaki Eğitim Öğretim Yıl Sonuna Kadar Online Olarak Sürdürülecek. Halen 65 Yaş Üstü İçin Uygulanan Belirli Saatlerde Sokağa Çıkma Uygulaması, Çalışanlar Hariç Olmak Üzere 20 Yaş Altına Da Teşmil Edilecek. Alışveriş Merkezleri, Marketler, Berber Ve Kuaförler Gibi İşletmelerin Çalışma Süreleri Saat 10.00 İle 20.00 Arası Olarak Sınırlanacak. Sinemalar, Sektörün Talebine De Uygun Şekilde Yıl Sonuna Kadar Kapalı Kalacak.
Kafelerde Sadece Paket Servis Uygulamasına Geçilecek. Kıraathanelerimizin Faaliyetlerini Bir Süre Ara Verilecek. Tüm Spor Müsabakaları Seyircisiz Oynanmaya Devam Edecek. Halı Sahaların Faaliyetlerine Ara Verilecek. Şehirlerimizin, Ana Cadde Ve Meydanlarındaki Sigara İçme Yasağı Sürecek. İl Hıfzıssıhha Kurulları Bu Sınırlamayı Genişletebilecek. Kamu Ve Özel Sektör İş Yerlerindeki Esnek Mesai Düzenine Ve Mesai Saatlerinin Yoğunluk Oluşturmayacak Şekilde Belirlenmesi Uygulamasına Hassasiyet Gösterilecek. Tüm Bu Hususlarla İlgili Ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın Genelgesinde Yer Alacaktır. Hep Birlikte Fedakarlık Yaparak, İnşallah Bu Salgın Musibetinin Üstesinden Gelerek, Sağlıklı Ve Huzurlu Bir Şekilde Geleceğe Bakacağız. Rabb’im Yar Ve Yardımcımız Olsun.”
“KAPALI MARAŞ’A YAPTIĞIMIZ ZİYARETİN MESAJINI ANLAMAMIŞ OLANLARIN BU PROGRAMA PİKNİK GÖZÜYLE BAKMASI PEK TABİİDİR”
Erdoğan, Geçen Pazar Günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 37’nci Kuruluş Yıl Dönümü Dolayısıyla Ada’ya Bir Ziyaret Gerçekleştirdiklerini Anımsattı.
KKTC’nin, Kıbrıs Türkü’nün Hukuk, Eşitlik Ve Varoluş Mücadelesinin En Kıymetli Eseri Olduğunu Vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Ardından Yaptığımız Bu Ziyaretin Her İki Taraf İçin De Önemli Mesajlar İçerdiğine İnanıyorum. Ziyaretimizde Bizlere Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Bakanlarımız, Eski Meclis Başkanlarımız, Milletvekillerimiz Ve Muharip Gazilerimiz Eşlik Etti. Kıbrıs’a Ayak Basışımızdan Ayrıldığımız Ana Kadar Şahit Olduğumuz Muhabbet Sebebiyle Kıbrıslı Kardeşlerime Şükranlarımı Sunuyor.” İfadelerini Kullandı.
Ada’da İlk Olarak 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı Törenlerine İştirak Ederek Kıbrıs Türkü’nün Bayram Sevincine Ortak Olduklarını Hatırlatan Erdoğan, Daha Sonra Uzun Bir Aranın Ardından Yeniden Kullanıma Açılan Kapalı Maraş Bölgesine Geçtiklerini Belirtti.
Kapalı Maraş’ın Bugüne Kadar Kapalı Tutulmasının Kıbrıs Türk Tarafının Samimiyetinin Ve İyi Niyetinin Bir Göstergesi Olduğunu Dile Getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:
“Ancak Bu İyi Niyet Jesti, Rum Tarafında Hiçbir Zaman Karşılık Bulmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti, Bir Süre Önce Kapalı Maraş’ın Sahil Şeridini Halka Açtı. Bu Cesur Adımı Biz De Destekliyoruz. Kapalı Maraş’ta Kullanıma Açılan Bölgenin Yollarını 15 Gün Gibi Kısa Bir Sürede Asfaltladık. Bisiklet Yolu, Kaldırım Tamiri, İçme Suyu Tesisi, Çocuk Oyun Parkları, Büfe, Bank, Çevre Düzenlemesi Gibi Hizmetleri Hayata Geçirdik. Heyetimiz Ve Kıbrıs Halkı İle Birlikte Maraş’ta Gerçekleştirdiğimiz Program Bölgenin Bundan Sonra Hızla Canlanmasını Sağlayacak Adımlar Konusundaki Kararlılığımızın Da İfadesidir. Kıbrıs Meselesinden Bihaber, Kapalı Maraş’ın Açılmasının Stratejik Önemini Kavrayamamış, Bizim Oraya Yaptığımız Ziyaretin Mesajını Anlamamış Olanların Bu Programa Piknik Gözüyle Bakması Pek Tabiidir. Hamdolsun Milletimiz, Meselenin Ne Olduğunu Da Orada Yaptığımız İşin Manasını Da Gayet İyi Biliyor. Her Konuda Olduğu Gibi Sağlık Ve Özellikle Son Dönemde Tüm Dünyayı Etkileyen Salgın Hususunda Da Kıbrıslı Kardeşlerimizin Yanındayız. Bu Çerçevede Kısa Sürede İnşasını Tamamladığımız 100 Yataklı Lefkoşe Acil Durum Hastanesi’nin De Açılışını Yaptık. Hastanemizle Birlikte 5 Ambulansı Da Hizmete Soktuk.”
“YENİ BİR GELECEK İNŞASI İÇİN HEP BERABER KOLLARI SIVIYORUZ”
Kıbrıs’a 500 Yataklı Bir Hastanenin İnşası İçin De Hazırlıklara Başladıklarını, Törenin Ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İle Bir Görüşme Gerçekleştirdiklerini Anımsatan Erdoğan, “Sayın Tatar, Cumhurbaşkanı Seçilmesinin Hemen Ardından Ankara’yı Ziyaret Etmişti. Böylece İadeiziyaretimizi De Gerçekleştirmiş Olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar İle Ülkelerimiz Arasındaki İş Birliğinin Daha Da Güçlendirilmesi İçin Atılacak Adımları Değerlendirdik.” Dedi.
Ziyaretle, Türkiye İle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Birbirinden Ayırmak İsteyenlere En Güzel Cevabı Verdiklerine İnandığını Kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rum-Yunan İkilisinin Uzlaşmaz Tutumları Sebebiyle Artık Yeniden Konuşulması, Tartışılması, Müzakeresi Anlamsız Hale Gelen Hususları Bir Kenara Bırakarak Yeni Bir Gelecek İnşası İçin Hep Beraber Kolları Sıvıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gerçeğini Bölgede Ve Tüm Dünyada Kabul Ettirecek Bir Döneme Girdiğimize İnanıyorum.” İfadelerini Kullandı.
Ziyarette Gösterdikleri Samimi Teveccüh İçin Kıbrıs Halkına Bir Kez Daha Şükranlarını İleten Erdoğan, “Böyle Milli Bir Meselede Türkiye’nin Yanında Yer Alan Siyasi Partilerimizin, Meslek Kuruluşlarımızın Ve Sivil Toplum Örgütlerimizin Temsilcilerine De Ayrıca Şahsım, Milletim Adına Teşekkür Ediyorum.” Dedi.
“TÜRKİYE AFET MÜDAHALE PLANI İŞLEMEYE BAŞLAMIŞTIR”
İzmir Depreminin Türkiye’nin Hem Doğal Afetler Gerçeğini Bir Kez Daha Hatırlattığını Hem De Afet Öncesi Ve Sonrası Hazırlıkların Gözden Geçirilmesine Vesile Olduğunu Söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Bu Çerçevede İzmir Depreminde İyi Bir Sınav Verdiğimize İnanıyorum. Depremin Gerçekleştiği 30 Ekim Saat 14.51’den İtibaren Türkiye Afet Müdahale Planı İşlemeye Başlamıştır. İzmir’deki AFAD Ekipleri Hemen Harekete Geçmiş, Çevre İllerdeki Ekipler De Derhal İzmir’e Destek İçin Yola Çıkmışlardır. Depremin Birinci Saatinde AFAD İzmir Ekipleri, İtfaiye Birimleri, Şehirdeki Sivil Toplum Kuruluşlarının Arama Kurtarma Ekipleri, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri, Acil Yardım Ekipleri Sahada Çalışmaya Başlamıştı. Aynı Şekilde İlk Dakikalardan İtibaren Emniyet, Jandarma Ve Türk Silahlı Kuvvetleri Birimleri Hem Personelleri İle Hem Helikopter Ve İnsansız Hava Araçlarıyla Destek İçin Afet Bölgesindeki Yerlerini Almışlardı. Depremin İkinci Saatinde 25 Bin Kişilik Mobil Mutfak Ve 50 Personel Bölgeye Sevk Edilmiş, AFAD’ın Lojistik Depolarında Çadır Ve Battaniye Gibi Barınma İhtiyaçları Yola Çıkarılmıştı. Depremin Altıncı Saatinde Diğer Bölgelerden Kara Ve Hava Yoluyla 2 Binin Üzerinde Arama Kurtarma Personeli Ve 15 Arama Kurtarma Köpeği Bölgeye Ulaşmak Üzere Yola Çıkmıştı. Depremin 10’uncu Saatinde Türkiye Arama Kurtarma Planı Kapsamında 7 Temel İhtiyacın Karşılanması İçin Binlerce Personel Sahada Bilfiil Çalışmalarda Görev Almış Durumdaydı. Depremin 12’ci Saatinde 100 Psiko-Sosyal Destek Personeli, Depremzedelerle Görüşme Yapmaya Başlamıştı. Depremin 24’üncü Saatinde Hasar Tespit Çalışmaları İçin 520 Personel Sahaya İnmişti. Depremin 48’inci Saatinde Binin Üzerinde Çadırın Kurulumu Tamamlanmış, Depremzedelerin Kullanımına Sunulmuştur. Depremin 72’nci Saatinde Türkiye Arama Kurtarma Planı Kapsamında 8 Binin Üzerinde Personel Ve 1200 Araç Sahada Faaliyet Halindeydi.”
“ARTIK ‘NEREDE BU DEVLET’ SESLERİ YÜKSELMİYOR”
Türk Kızılay’ın Her Zaman Olduğu Gibi Yine Tüm İmkanları, Personeli Ve Gönüllüleriyle İlk Andan İtibaren İzmirliler’in Yanında Olduğunu Vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne Kadar İzmir’de 700 Bin Öğün Sıcak Yemek, Bir O Kadar Da İçecek Ve İkram Malzemesi Dağıtıldı. Görüldüğü Gibi Tüm Planların Ve Hazırlıkların Adeta Tıkır Tıkır İşlediği Bir Organizasyon İle Devlet İzmir’e Ve İzmirlilere Sahip Çıkmıştır.” Dedi.
AFAD’ın Arama Kurtarma Ekipleri İle Birlikte Akredite Kurumlar Olan JAK, AKUT Ve İHH’nın Yanında Çok Sayıda Sivil Toplum Kuruluşunun Destek İçin İzmir’e Gittiğini Hatırlatan Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Çeşitli Belediyelerden De Çok Sayıda İtfaiye, Arama Kurtarma Ekibi İzmir’deki Çalışmalara Katıldı. Tüm Bu Ekipler, AFAD Koordinasyonunda Planlı, Bilinçli, Donanımlı Bir Şekilde Arama Kurtarma Çalışmalarında Görev Aldı. Elbette Bu Çalışmaların Öncesi Var. AFAD, Ülkemizin 11 Bölgesinde Arama Kurtarma Çalışmalarına Katkıda Bulunacak Sivil Toplum Kuruluşları İle Toplantılar Yaparak, Afet Sonrası Müdahalelerin Hem Hızlı Hem Etkin Olması İçin Ciddi Bir Hazırlık Yürütmüştür. Dikkat Ederseniz Artık Ülkemizdeki Hiçbir Afetin Ardından ‘Nerede Bu Devlet?’ Sesleri Yükselmiyor. Çünkü Devlet, İlk Andan İtibaren Hep Milletimizin Yanında Yer Alıyor, Gereken Her Türlü Desteği Sağlıyor, Faaliyeti Yürütüyor. Bu Vesileyle İçişleri Bakanlığımıza, AFAD Başkanımıza Ve Ekibine, Çevre Ve Şehircilik Bakanımıza Ve Ekibine, Çalışmalarda Görev Alan Bakan Arkadaşlarıma, Kurumlarımızın Mensuplarına, Kızılayımıza, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza Teşekkür Ediyorum. Özellikle Yine Silahlı Kuvvetlerimize Teşekkür Ediyorum.”
“TÜRKİYE GENELİNDE DEPREME DAYANIKSIZ BİNALARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRIYORUZ”
Erdoğan, İzmir Depreminin Yol Açtığı Hasarların Kalıcı Telafisi İle İlgili Bir Süreç Yürüttüklerini Söyledi.
Çadırların Kışın Kalmaya Uygun Olmaması Dolayısıyla Konteyner Şehirler Kurduklarını, Kalıcı Konutlarla İlgili Proje Hazırlıklarının Tamamlandığını Ve Bu Ay Bitmeden İhalelerin Yapılıp İnşa Sürecine Geçileceğini Aktaran Erdoğan, “Buna Göre 1750 Konutu Kendi Yerinde Yeniden İnşa Edeceğiz. Ayrıca Belirlenen Rezerv Alanlarda 3 Binin Üzerinde Konut İnşa Ederek Hak Sahiplerine Dağıtacağız. Türkiye Genelinde De Depreme Dayanıksız Binaların Dönüştürülmesi Çalışmalarını Hızlandırıyoruz. Bu Konuda Vatandaşlarımızdan Daha Fazla Destek Bekliyoruz.” Diye Konuştu.
Dönüşüm Çalışmalarında Bugüne Kadar Yaşanan Sıkıntıları Göz Önüne Alarak Gerekirse Bu Konuda Yeni Düzenlemelere De Gidebileceklerini Belirten Erdoğan, “Rant Yerine Depreme Dayanıklılığı Önceleyen Bir Anlayışla Bu Şekilde Hareket Ettiğimizde Hedeflerimize Daha Kısa Sürede Ulaşacağımız Açıktır. Bir Kez Daha İzmirliler’e Geçmiş Olsun Diyorum.” İfadelerini Kullandı.
“BİZ REFORM GÜNDEMİNDEN HİÇ KOPMADIK”
Erdoğan, Dünyada Ve Bölgede Tarihi Bir Yeniden Yapılanma Sürecinin Sancılarının Yaşandığını, Salgının Da Bu Süreci Hızlandırıp Biçimlendirdiğini Vurgulayarak, Siyasi Ve Ekonomik Değişim Dalgasının Sınırları Aşan Sonuçlar Doğurduğunu, Etki Alanını Ve Gücünü Artırdığını Belirtti.
Türkiye’yi Son 18 Yılda Tarihinin En Büyük Demokrasi Ve Kalkınma Reformları İle Tanıştıran Bir Yönetim Olarak Ülkeyi Yeni Döneme Hazırlamanın En Başta Gelen Görevleri Olduğuna İnandıklarını Dile Getiren Erdoğan, Şöyle Konuştu:
“Geçmişte Devlet İçine Çöreklenmiş Olan Vesayetin Ve Kullandığı Araçların Tüm İzleri, Gizli Ajandalarıyla, Paralel Hatlarıyla, Örgütsel Aidiyetleriyle, Ucu Dışarılara Kadar Uzanan Dayatmalarıyla Artık Tarih Olmuştur. Zihniyet Olarak Tek Parti Devri Faşizminden Bir Adım Öteye Geçememiş Olanlar Bizim Değişim Ve Reform Başarılarımızın Ürünü Olan Sonuçları Dahi Tabu Haline Getirmeye Çalışıyor. Halbuki Adı Üzerinde Değişim Dinamik Bir Süreçtir. Ortaya Çıkan Şartlara Ve İhtiyaçlara Göre Sürekli Yeni Adımlar Atmayı Gerektirir. Bunun İçin Biz Reform Gündeminden Hiç Kopmadık. Değişimin Asla Bitmeyen Bir Yürüyüş Olduğu Gerçeğini Unutmadan, Dünyadaki Gelişmelere Uygun Şekilde Sürekli Hedef Büyüterek Yeni Reformlarla Yolumuza Devam Ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bugüne Kadar Hep Adalet İle Kalkınmayı, Hukuk İle Ekonomiyi, Özgürlük İle Güvenliği Birbirini Tamamlayan Olgular Olarak Kabul Eden Bir Anlayışla Milletin Huzurunda Olduklarını Vurguladı.
“Hukuk Devletinden Anladığımız ‘Mevzuat Devleti’ Değildir.” Diyen Erdoğan, Daima Toplum Hayatının Temeli Olarak Gördükleri Adalet, Özgürlük, Eşitlik Ve İnsan Haklarına Dayanan Bir Normlar Sisteminin İnşasından Yana Olduklarını Söyledi.
Önümüzdeki Dönemde De Bu Doğrultuda Çalışmaya Devam Edeceklerine İşaret Eden Erdoğan, “Adaletin Olmadığı Yerde Diğer Tüm İmkanların Birer Zulüm Aracına Dönüştürülebileceğini Biliyoruz. Bu Bakımdan Bizim Anladığımız Ve İnandığımız Adalet Kavramı, Yargı İle İlgili Olmanın Çok Ötesinde Bir Manaya Ve İşleve Sahiptir. Medeniyetimiz Ve Kültürümüzde Adalet Kavramının Özellikle Üzerinde Çokça Durulmasının Sebebi, Sahip Olduğu Bu Derin Ve Güçlü Anlamıdır. Adalet Ancak Keyfi Uygulamalara Müsamaha Göstermeyen, Masumiyet Karinesine Her Aşamada Sahip Çıkan, Suç Ve Cezanın Şahsiliği İlkesini Merkeze Koyan Bir Hukuk Düzeni İle Sağlanabilir.” İfadelerini Kullandı.
Eğitimde Fırsat Eşitliğinin Sağlanması, İş Ve Çalışma Hayatında Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesinin De Adaletin Gereği Olduğuna Dikkati Çeken Erdoğan, “Aynı Şekilde Adalet, Kamu Hizmetlerinin Erişilebilir, Hesap Verebilir, Eşit, Şeffaf Ve Adil Bir Şekilde Sunulduğu, Refahın Toplumsal Tabana Yayıldığı Kuşatıcı Bir Yönetimi İfade Eder. Son 18 Yılda Adaletin Tam Anlamıyla Tesisi Ve Yaşatılması Hedefi Doğrultusunda Çok Büyük Değişimleri Hayata Geçirdik. Şayet Değişim Gerçeğine Sırtımızı Döner Ve Üzerimize Düşenleri Yapmazsak, Milletimize Karşı Görevimizi Yerine Getirmemiş Oluruz.” Diye Konuştu.
“ADALET HASSASİYETİMİZDEN KESİNLİKLE TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Erdoğan, Geçen Yıl 30 Mayıs’ta Kamuoyu İle Paylaştıkları Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni Bu Hakikatler Işığında Hazırladıklarını Anımsatarak Reform Stratejisinin, Toplumsal Refahın Daha Fazla Özgürlük Ve Daha Güçlü Demokrasi İle Gerçekleşeceği İlkesi Üzerine Bina Edildiğini Anlattı.
Mecliste Bugüne Kadar Strateji Belgesi Kapsamında 3 Yargı Paketinin Kanunlaştırıldığını Hatırlatan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Bu Paketlerle Ceza Adaleti İle Hak Ve Özgürlükler Alanında Çok Önemli Yeniliklerin Hayata Geçmesi Sağlandı. 15 Temmuz’da Milletin Yazdığı Destanı Hukukla Taçlandıran, Darbecilerden Millet Adına Hesap Soran Yargının Daha İyi İşlemesi İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız. Hukuk Devletinin Tüm Unsurları İle Tahkim Edilmesi Önceliğimizden Ve Adalet Hassasiyetimizden Kesinlikle Taviz Vermeyeceğiz.”
Demokrasinin İşlerliğini Artırarak, Hukukun Üstünlüğünü Güçlendirerek Ekonomi Alanında Da Yeni Fırsatların Güvencesini Teşkil Edecek Adımları Atmakta Kararlı Olduklarına Vurgu Yapan Erdoğan, Geçen Hafta Hazine Ve Maliye Bakanlığında Da Bir Görev Değişikliğine Gittiklerini, Affını İsteyen Berat Albayrak’ın Bu Talebini Kabul Ederek Hazine Ve Maliye Bakanı Olarak Lütfi Elvan’ı Görevlendirdiklerini Hatırlattı.
Merkez Bankası İle Cumhurbaşkanlığı Strateji Ve Bütçe Başkanlığında Da Yeni Görevlendirmeler Yaptıklarını Belirten Erdoğan, “Bu Görev Değişiklikleri, Küresel Düzeyde Yaşanan Siyasi Ve Ekonomik Değişimlere Uygun Şekilde, Ülkemizde De Hukuk Ve Ekonomi Alanında Köklü Reformlara Hazırlık Yaptığımız Bir Dönemde Gerçekleşti. Salgın Sürecinin Hızlandırdığı Yeni Küresel Ekonomik Mimaride Türkiye’nin Önünde Açılan Fırsat Pencerelerini Değerlendirmekte Kararlıyız. Kurduğumuz Güçlü Üretim, İhracat Ve İstihdam Altyapısı En Önemli Güven Kaynağımızdır. Bu Altyapıyı Ancak Ekonominin Ruhu Diyebileceğimiz Güven Unsurları İle Birleştirerek Arzu Ettiğimiz Sıçramayı Yakalayabiliriz.” Değerlendirmesini Yaptı.
Bunun İçin Bugüne Kadar Tüm Yaptıklarına İlave Olarak Yeni Reformların Hazırlıkları İçinde Olduklarına İşaret Eden Erdoğan, “İnsan Hakları Eylem Planı Bu Hazırlıkların En Önemlilerinden Biridir. Adalet Bakanlığımız Kapsamlı İstişarelerin Ardından Yeni Dönemin Yol Haritası Olacak İnsan Hakları Eylem Planı’nın Ana Başlıklarını Oluşturdu. Önümüzdeki Günlerde Ekonomik Hayatın Tüm Paydaşlarıyla Da Çalışılarak İnsan Hakları Eylem Planı Taslağına Son Hali Verilecek.” Dedi.
Bu Çerçevede Piyasa Aksaklıkların Giderilmesi, Rekabetçi Piyasa Mekanizmasının Etkin İşleyişinin Sağlanması, Mülkiyet Hakkı Ve Sözleşme Serbestisi Gibi Konuların Da Ele Alınacağını Dile Getiren Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Ortaya Çıkacak İhtiyaçlara Göre Mevzuat Değişikliği Veya İdari Tedbirler Noktasında Gereken Adımlar Kısa Sürede Atılacak. Kamu Gücünü, Özgürlükleri Daraltan Değil Özgürlükleri Koruyan Ve Yaşatan Temel Zemin Olarak Görmeye Devam Edeceğiz. Haklarımızı Ve Özgürlüklerimizi Kullanacağımız Bir Vatana Sahip Olmak Bu Vatanda Ezanımızla, Bayrağımızla, İstiklalimizin Sembolü Tüm Değerlerimizle Yaşamak Yine Önceliklerimizin En Başında Yer Alacaktır. Terörle Mücadelemizden Bölgemizdeki Harekatlarımıza, Kalkınma Gayretlerimizden Ekonomideki Hedeflerimize Kadar, Tüm Çalışmalarımızı Bu Anlayışla Yürütüyoruz. Bugüne Kadar Hep Altını Çizdiğimiz Gibi ‘Özgürlük’ Ve ‘Güvenlik’ Kavramlarının Birbirine Karşı Değil Birbirlerini Tamamlayacak Şekilde Hayat Bulmasını Sağlamakta Kararlıyız.”
TÜRKİYE’DE SON 24 SAATTE 3 BİN 819 KİŞİYE COVİD-19 TANISI KONULDU, 103 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ