33,2309$% 0.34
36,2864€% 1.28
2.608,03%0,23
4.231,00%0,63
10.473,47%-3,01
1963135฿%-1.9886
91455Ξ%-4.87433
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi Kendinden Uzaklaştıran Stratejik Körlükten Bir An Önce Kurtulmasını Ümit Ediyoruz.” Dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 12. Büyükelçiler Konferansı’nda Katılımcılara Hitap Etti.
Konuşmasına Tüm Katılımcıları Selamlayarak Başlayan Erdoğan, Programda Emeği Geçenlere Teşekkürlerini İletti.
Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) Salgını Sebebiyle Büyükelçileri Bu Sene Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde İstedikleri Gibi Ağırlayamadıklarını Dile Getiren Erdoğan, Çevrimiçi De Olsa Bir Araya Gelmeyi, Hasbihal Etmeyi, Yoğun Dış Politika Gündemlerine Dair Değerlendirmelerde Bulunmayı Arzu Ettiklerini Söyledi.
Büyükelçileri Gayretleri Ve Emekleri İçin Tebrik Eden Erdoğan, “Bu Toplantımız İlk Çevrimiçi Büyükelçiler Konferansı Olmasının Yanı Sıra Bu Çapta Yerli Yazılımla Gerçekleştirilen İlk Resmi Programdır. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimizi, Bu Teknolojik Altyapıyı Ülkemize Kazandıran Türk Mühendislerini De Ayrıca Kutluyorum. Toplantımızın Ülkemiz, Milletimiz Ve Hariciye Teşkilatımız İçin Hayırlara Vesile Olmasını Rabbimden Niyaz Ediyorum.” Diye Konuştu.
“MUHALEFETİN BİZİ ÇEKMEK İSTEDİĞİ TUZAĞA DÜŞMEDİK”
Büyükelçilerin Bu Sene Mevcut Görevlerinin Yanında Son Asrın En Büyük Sağlık Krizi Olan Koronavirüs Salgını İle De Mücadele Etmek Zorunda Kaldıklarını Hatırlatan Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Şimdiye Kadar 1 Milyon 300 Bin İnsanın Hayatına Mal Olan Bu Salgın, Dünya Genelinde Üstü Örtülen Birçok Çarpıklığın Gün Yüzüne Çıkmasını Da Sağladı. Sadece Maddi Zenginliğin Sosyal Adalet Ve Refahı Temine Yetmediği Salgın Döneminde Çok Acı Bir Şekilde Tecrübe Edildi. Ekonomik Bakımdan Çok Güçlü Ülkelerin Sağlık Altyapıları Ve Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Ne Kadar Zayıf Olduğunu Bu Süreçte Görmüş Olduk. Devlet Geleneğini ‘İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın’ Prensibi Üzerine İnşa Eden Türkiye, Bu Zorlu Süreçte Gerçekten Başarılı Bir Sınav Vermiştir. Haritada Yerini Dahi Bulamayacakları Ülkeleri Türkiye’ye Örnek Gösteren Muhalefetin Bizi Çekmek İstediği Tuzağa Düşmedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Getirdiği Avantajları En Verimli Şekilde Kullanarak Zaman, Enerji Ve Kaynak İsrafına Fırsat Vermeden Süreci Yönettik.”
Türkiye Olarak Sadece Sınırlar İçinde Yaşayan Vatandaşları Değil Yurt Dışında Bulunan Vatandaşları Da Sahipsiz Ve Çaresiz Bırakmadıklarına Dikkati Çeken Erdoğan, “Sizlerin Ve Ekiplerinizin Olağanüstü Çabalarıyla Yurt Dışında Zor Durumda Kalan Vatandaşlarımıza Devletimizin Yardım Elini Uzattık. Hariciye Teşkilatımızın Riyasetinde Cumhuriyet Tarihimizin En Büyük Tahliye Operasyonunu Gerçekleştirerek 141 Ülkeden 100 Binden Fazla Vatandaşımızı Ailesiyle Buluşturduk. Yaşadıkları Ülkelerde Tedavi İmkanı Bulamayan 233 Vatandaşımızı Ambulans Uçakla Türkiye’ye Getirdik. Uçuşlarımız Hem Kendi İnsanımızın Vatanlarına Dönüşünü Hem De 67 Ülkeden 5 Bin 500’den Fazla Yabancının Tahliyesini Sağladı.” Değerlendirmesinde Bulundu.
Türkiye’den Memleketlerine Dönmek İsteyen, 90 Ülkeden 38 Bin Yabancıya Da Destek Sunduklarını Anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dost Kara Günde Belli Olur Anlayışıyla Ülkemizden Yardım Talep Eden 155 Ülkeye Ve 9 Uluslararası Kuruluşa Tıbbi Malzeme Desteğinde Bulunduk. Bu Yardımlarımızı Bir Kamu Diplomasisi Faaliyeti Olarak Değil İnancımızın, Kültürümüzün, Girişimci Ve İnsani Dış Politika Çizgimizin Gereği Olarak Yaptık.” Dedi.
Tıbbi Yardım Paketlerinin Üzerine Ekledikleri, Hazreti Mevlana’nın “Ümitsizliğin Ardında Nice Ümitler Var, Karanlığın Ardında Nice Güneşler Var” Sözlerinin Türkiye’nin Bu Süreçteki İnsani Tavrının Sembolü Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:
“Yurt Dışında Görevli Diplomatlarımız Vatandaşlarımıza Sahip Çıkarken, Tıbbi Yardımlarımızı Ulaştırırken De Meseleye Hep Bu Şekilde Yaklaştılar. Diğer Bakanlıklarımız İle Türk Hava Yolları, TİKA, Türk Kızılay, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Maarif Vakfı Ve Yunus Emre Enstitüsü Gibi Kuruluşlarımız Da Ahenk İçerisinde Bu Çalışmalara Katkıda Bulundular. Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon Ve Destek Merkezimizin Birçok Ülke Ve Uluslararası Kuruluş Tarafından Örnek Alınan Bir Mekanizmaya Dönüşmesi Bizim İçin Önemli Bir Referanstır. Sizlerin Şahsında Yurt Dışında Misyonlarımızda Ve Merkez Teşkilatımızda Gece Gündüz Demeden Canla Başla Çalışan Kamu Görevlilerimize Teşekkür Ediyorum. Bayrağımızın Dalgalandığı 248 Yurt Dışı Temsilciliğimizi Hem Vatandaşlarımız Hem De Zorda Kalanlar İçin Sığınılacak Güvenli Bir Liman Kıldığınız İçin Her Birinizi Ayrı Ayrı Tebrik Ediyorum.”
Mücadelenin Henüz Bitmediğini, Hastalığın Bir Süre Daha Hayatı Etkileyeceğinin Anlaşıldığını Söyleyen Erdoğan, “Bilhassa Son Haftalarda Tüm Dünyada Vaka, Hasta Ve Vefat Sayılarının Tekrar Ürkütücü Boyutlara Ulaştığını Görüyoruz. Türkiye Olarak 8 Aydır Olduğu Gibi Bu Dönemi De Yine Kendi Önceliklerimiz, Kendi Özgün Politikalarımız Çerçevesinde Yönetmeye Çalışıyoruz. Karamsarlığa Kapılmadan, Rehavete De Düşmeden Dengeli, Uygulanabilir, 83 Milyonun Tüm Fertlerinin Menfaatini Düşünen Bir Anlayışla Hareket Ediyoruz. Millet Devlet Dayanışmasıyla ‘Tamam’ Diye Sloganlaştırdığımız Temizlik, Maske, Mesafe Kurallarına Riayet Ederek İnşallah Bu Sıkıntılı Sürecin De Üstesinden Geleceğimize İnanıyorum.” Dedi.
“ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDEKİ ATALET DAHA DA BELİRGİN HALE GELMİŞTİR”
Salgınla Birlikte Dünyanın Yeni Bir Yol Ayrımına Geldiğini Gördüklerini Kaydeden Erdoğan, “Uluslararası Kuruluşlar Bu Yeni Dönemi Okumakta Etkisiz Ve Çaresiz Kalıyor. Salgın Sürecinde Uluslararası Örgütlerdeki Atalet Daha Da Belirgin Hale Gelmiştir. Eskiler ‘Dünün Güneşiyle Bugünün Çamaşırı Kurutulmaz’ Diyor. Biz De Zihniyetimizi, Kurumlarımızı Ve Kurallarımızı Bu Yeni Dönemin Şartlarına Göre Düzenlemeden Uluslararası Örgütlerdeki İtibar Kaybının Önüne Geçemeyiz. Haklı Yerine Güçlüyü, Çoğunluk Yerine Bir Avuç Azınlığı, Fakir Yerine Zengini Koruyan Mevcut Küresel Sistemin Aynı Şekilde Devam Etmesi Mümkün Değildir.” Diye Konuştu.
Türkiye Olarak Bu Acı Gerçeği Yıllardır Birleşmiş Milletler Kürsüsünden “Dünya 5’ten Büyüktür” Diyerek İfade Ettiklerini Dile Getiren Erdoğan, “İnsanlığın Barışı, Huzuru Ve Ortak Geleceği İçin Güç Yerine Adalet Eksenli Yeni Bir Yapılanmaya İhtiyaç Duyulduğunu Söylüyoruz. Bu Tespitlerimizi İlk Gündeme Getirdiğimizde Bize Mesafeli Yaklaşanlar Bile Artık Reform İhtiyacını Kabullenmeye, Türkiye’nin Tezlerini Desteklemeye Başladı. Önümüzdeki Dönemde Bu Çağrımızı Daha Güçlü Bir Şekilde Dillendirmeye Devam Edeceğiz. Bunun Yanında İslam İşbirliği Teşkilatı, D8, Türk Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Gibi Ülkemizin Üyesi Olduğu Çok Uluslu Yapıların Etkinliğinin Artması İçin De Çaba Harcayacağız.” İfadelerini Kullandı.
“ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE ÇOK MERKEZLİLİK EĞİLİMİ İLE BÖLGESELLEŞME GİDEREK ÖNEM KAZANIYOR”
Uluslararası İlişkilerde Çok Merkezlilik Eğilimi İle Bölgeselleşmenin Giderek Önem Kazandığını Belirten Erdoğan, Şunları Söyledi:
“Tedarik Zincirlerinin Yeniden Paylaşıldığı, Üretim Ve Lojistik Merkezlerinin Tekrar Belirlendiği, Yeni Bölgesel İttifakların Kurulduğu, Siyasi Ve Ekonomik Arenanın Yeniden Şekillendiği Bir Kavşaktayız. Bu Kritik Kavşakta, Türkiye’nin Tarihinden, Beşeri Sermayesinden, Jeostratejik Konumundan Kaynaklanan Avantajlarını Ne Ölçüde Kullanabileceği Bugün Atacağımız Adımlara Bağlıdır.”
Türkiye’nin Gerek İkinci Dünya Savaşı Gerekse De Soğuk Savaş Sonrasında Önüne Açılan Fırsat Pencerelerini Değerlendiremediğini Vurgulayan Erdoğan, Şöyle Konuştu:
“Ülkemize Ve Milletimize Yeni Pişmanlıklar Yaşatmamakta Kararlıyız. Ülkemizin, Yeni Dönemin Kurucu İradelerinden Biri Olması İçin Var Gücümüzle Çalışıyoruz. Dış Politikada Adımlarımızı Atarken, Pergelin Ucunu Daima Milletimizin Hak Ve Hukuk Çıkarlarına Sabitliyoruz. İlkelerimizden, Kadim Değerlerimizden Taviz Vermeden, Milli Menfaatlerimizi Savunuyoruz. Köklü Müttefiklik İlişkilerinin Terör Örgütlerinin İhtiraslarına Kurban Edildiği, Demokrasi Havarilerinin Demokrasinin Canına Kastettiği, Herkesin Başının Çaresine Baktığı Bir Tabloda, Biz De Kendi Göbeğimizi Kendimiz Kesiyoruz.”
“TEHDİT, ŞANTAJ DİLİNİN FAYDA SAĞLAMAYACAĞI ANLAŞILMALI”
Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki Harekatlarla Sadece DEAŞ Ve PKK/YPG’li Teröristleri Sınırlarından Uzaklaştırmakla Kalmadığını, Aynı Zamanda Türkiye’ye Sığınan 411 Bin Suriyelinin De Memleketlerine Geri Dönüşünü Temin Ettiğini Belirterek, Şunları Kaydetti:
“İdlib’deki Mevcudiyetimizle Yeni Bir İnsani Trajedinin Ve Büyük Bir Göç Dalgasının Önüne Geçtik. 4,5 Milyon Mülteciyi Ülkemizde Barındırıyoruz. Bir O Kadarının Da Suriye’de Bakımını Yapıyoruz. Dünyada Bunun Benzerini Yapan Bir Başka Ülke Yok. Sadece Türkiye Bunu Yapıyor. Dünyada Fakir Fukara, Garip Gurebanın Yanında Olduklarını Söyleyenlerin Hiçbirisinin Attığı Böyle Bir Adım Yok. Kapitalist Ekonominin Temsilcileri Olanların, Parası Pulu Çok Olanların, Bunların Hiçbirinin Bu Tür Attığı Bir Adım Yok Ama Türkiye, İnsani Ve Vicdani Olarak Bu Adımı Atmıştır, Atmaya Da Devam Ediyor. Sahadaki Varlığımıza İlaveten Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Ve Siyasi Birliği Temelinde Bir Siyasi Çözüm İçin Ayrıca Çabalarımızı Sürdürüyoruz.”
Türkiye’nin, Irak’ta Gerçekleştirdiği Operasyonlarla Bölücü Terör Örgütün Belini Orada Da Kırdığını İfade Eden Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
,”Libya’da Meşru Hükümetin Çağrısı Üzerine Sağladığımız Destek Hem Ülkenin İç Savaşa Sürüklenmesine Hem De Trablus’un Düşmesine Engel Oldu. Bugün Libya’da Siyasi Çözüm Umutları Yeniden Yeşermişse, Bunda Türkiye’nin Zamanında Yaptığı Müdahalenin Çok Ciddi Katkısı Bulunuyor. Eğitimden Askeri İş Birliğine, Enerjiden Sağlığa, Ekonomiden Ticarete Kadar Her Alanda Libya Halkının Yanında Olmaya Devam Edeceğiz.
Doğu Akdeniz’deki Her Türlü Gelişmenin Yükünü Taşıyan Ülkemizin, Doğal Kaynaklar Söz Konusu Olduğunda Yok Sayılmasına Elbette Rıza Gösteremezdik. Yunanistan Ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Provakasyonlarına Rağmen Doğu Akdeniz Meselesinde Daima Sabırlı Ve Soğukkanlı Davrandık. Bu Meselede Haklı Olmanın Ülkemize Sağladığı Özgüvenle Hareket Ediyor, Müzakere Masasından Asla Kaçmıyoruz. Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi Kendisinden Uzaklaştıran Stratejik Körlükten Bir An Önce Kurtulmasını Ümit Ediyoruz. Tehdit, Şantaj Dilinin Hiçbir Fayda Sağlamayacağı Artık Anlaşılmalıdır. Doğu Akdeniz’e Kıyıdaş Tüm Bölge Ülkelerinin Ve Kıbrıs Türklerinin De Yer Alacağı Konferans Önerimiz, Sorunu Diyalogla Çözme İrademizin Tezahürüdür.”
“TÜRKİYE, KARDEŞLERİNİN HUKUKUNU SAVUNMAK İÇİN DE GÜÇLÜ OLMALI”
Erdoğan, Karadeniz’de Keşfedilen 405 Milyar Metreküplük Doğal Gaz Rezervinin Bu Doğrultudaki İradelerini Daha Da Kuvvetlendirdiğini Belirterek, “Doğu Akdeniz’deki Araştırma Faaliyetlerinden De Yakında Müjdeli Haberler Alacağımıza İnanıyorum. Türkiye Sadece Kendi Çıkarlarını Korumak İçin Değil, Dost Ve Kardeşlerinin Hukukunu Savunmak İçin De Güçlü Olmak Zorundadır. Her Zaman İfade Ettiğim Gibi, Biz 780 Bin Kilometrekareden Çok Daha Büyük Bir Ülkeyiz.” Dedi.
Topkapı Sarayı’nın Bab-I Hümayun Kapısının Yanı Başında “Bütün Mazlumlar Ona Sığınır” Yazdığına Dikkati Çeken Erdoğan, “Biz Böyle Bir Devletiz. İspanya’daki Yahudiler’den Sovyetler’deki Muhaliflere, Kafkasya Ve Balkanlar’daki Masumlardan Afrika’daki Gariplere Kadar Herkes Başı Dara Düştüğünde İlk Ülkemize Sığınmıştır. Biz Böyle Bir Ülkeyiz. Türkiye İstese De Balkanlar’dan Türkistan’a, Afrika’dan Orta Doğu’ya Uzanan Gönül Coğrafyasındaki Kardeşlerinin Sorumluluğundan Kaçamaz. Türkiye İstese De Filistin’e, Somali’ye, Yemen’e, Bosna’ya, Afganistan’a, Pakistan’a, Arakan’a Sırtını Dönemez.” Değerlendirmesinde Bulundu.
Azerbaycan Topraklarının İşgal Edilmesine Sessiz Kalmalarının Mümkün Olmadığını Ve Sessiz Kalmadıklarını Vurgulayan Erdoğan, “İşte Biz Şu Anda Afganistan’dayız, Şu Anda Azerbaycan’dayız. Niye? Bunlar Kardeşlerimiz, Soydaşlarımız. Ermenistan’ın 28 Yıllık Zulmü Karşısında Minsk Üçlüsü Ne Yazık Ki Her Türlü İhtimallerle Bizim Azeri Kardeşlerimizi Orada, Azeri Türklerin İfadesi İle ‘Kaçkın Yaşattı’. Toprakları İşgal Altında Olduğu İçin Onlar Merkeze Gelmek Zorunda Kaldı. 28 Yıl Süren Bu Acımasız İşgale Minsk Üçlüsü Çözüm Üretmedi. Hep Oyalamaca, Hep Oyalamaca. Bunu Kendileriyle Konuştuğumuzda Da Bize Hiçbir Zaman Bir Çözüm Üretmediler. Çünkü Çözüm Üretmek Gibi Bir Dertleri De Yoktu. Şimdi Azeri Kardeşlerimiz Kendi Göbeklerini Kendileri Kesti.” İfadelerini Kullandı.
“ŞUŞA’NIN İŞGALDEN KURTARILMASIYLA BERABER SEVİNCİMİZ VE UMUTLARIMIZ DAHA DA ARTMIŞTIR”
Şuşa’nın İşgalden Kurtarılmasına İlişkin Değerlendirmelerde Bulunan Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa’nın Düşüşünden Sonra Yaptığı Açıklamaları, Ekrandan Gözleri Yaşlı İzlediklerini Söyledi.
Erdoğan, “Tek Millet Olmanın Aşkı Budur Da Onun İçin. Dün Şuşa’nın İşgalden Kurtarılmasıyla Beraber Sevincimiz Ve Umutlarımız Daha Da Artmıştır. Merhum Mehmet Emin Resulzade’nin Dediği Gibi ‘Bir Kere Yükselen Bayrak Bir Daha İnmez, İnmeyecektir’. Dağlık Karabağ’daki İşgal Bitene Kadar Da Mücadele Bayrağı İnşallah İnmeyecektir. Bu Vesileyle Bir Kez Daha İlham Aliyev Başta Olmak Üzere Tüm Azerbaycanlı Kardeşlerimi Tebrik Ediyor, Şehitlerimizi Rahmetle Anıyorum.” Diye Konuştu.
Erdoğan, Kısa Sürede, İşgal Altındaki Başta Kelbecer Ve Laçın Olmak Üzere Buraların Da Sahiplerine Teslim Edileceğini Bildirdi.
“İSLAM DÜŞMANLIĞI, DEVLET BAŞKANI SEVİYESİNDE TEŞVİK EDİLİYOR”
Aynı Şekilde Filistin Halkını Da Tüm Baskılara, Şiddete Ve İşgala Karşı Verdiği Onurlu Mücadelede Yalnız Bırakmayacaklarını Vurgulayan Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:
“Öte Yandan İslam Düşmanlığı Ve Yabancı Karşıtlığının, Yurt Dışında Yaşayan Milyonlarca İnsanımızı Hedef Alan Varoluşsal Bir Tehdide Döndüğünü Görüyoruz. Hemen Her Gün Türklere Ve Müslümanlara Ait Bir Camiye, Mescide, Okula Veya İş Yerine Yapılan Tacizin Haberini Alıyoruz. İslam Düşmanlığı, Devlet Başkanı Seviyesinde Teşvik Ediliyor, Destekleniyor. Fikir Özgürlüğü Bahanesi Altında Müslümanların Kutsallarına Yönelik Alçakla Saldırılar Düzenleniyor. İslam Düşmanlığı İle Mücadele Etmek, Hem İnancımızın Hem De Yurt Dışındaki Vatandaşlarımıza Karşı Sorumluluğumuzun Bir Gereğidir.”
“Kırk Yılda 50 Bin Vatandaşını Teröre Kurban Vermiş DEAŞ İle Göğüs Göğüse Çarpışan Tek Ülke Olarak, Elbette Masumlara Yönelik Şiddeti Tasvip Etmiyoruz. Ancak Türkiye’nin Sınır Dışı Ettiği Yabancı Terörist Savaşçıların, Batılı Ülkelerde Elini Kolunu Sallayarak Eylem Yapmalarını Da Anlayamıyoruz.” Diyen Erdoğan, “PKK Terörü Tarafından Şehit Edilen Onlarca Öğretmen İçin En Ufak Üzüntü Beyan Etmeyenlerin, YPG’nin Ele Başılarını Kırmızı Halılarda, Saraylarda Ağırlayanların Bizim Tavrımızı Sorgulamasının Hiçbir Kıymetiharbiyesi Yoktur.” Değerlendirmesinde Bulundu.
“BARIŞ İÇİN ARABULUCULUK GİRİŞİMİMİZİ BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜRDÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Terörle Mücadelede Dünyanın En İlkeli, En Kararlı Ülkelerinden Biri Olduğunun Altını Çizdi.
“Maruz Kaldığımız Her Türlü İthama, Küresel Barış Ve İstikrara Katkıda Bulunacak Adımlarla Cevap Vermeyi Sürdüreceğiz.” Vurgusu Yapan Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Barış İçin Arabuluculuk Girişimimizi Birleşmiş Milletler, AGİT Ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Bir Markaya Dönüştürdük. Medeniyetler İttifakı Girişimimiz, Birleşmiş Milletler Bünyesinde Kurumsallaştı. Büyükelçi Volkan Bozkır Kardeşimizin, Üye Ülkelerin Ezici Çoğunluğunun Desteğiyle 75. Genel Kurul Başkanlığına Seçilmesi Türkiye’ye Ve Türk Diplomasisine Duyulan Güvenin Tavan Yapmış Bir İşaretidir.
Diplomatlarımız Sadece Birleşmiş Milletler’de Değil NATO, AGİT, UNESCO Ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Da Üst Düzey Görevler Üstleniyorlar. Sadece Bu Yıl 7 Farklı Uluslararası Örgütün Dönem Başkanlığını, Hamdolsun Biz Üstlendik. Afrika Ve Latin Amerika Bölgelerine Yönelik Açılım Politikaları Yerini Çoktan Ortaklık Politikalarına Bıraktı. Önümüzdeki Sene 3. Türkiye-Afrika Birliği Ortaklık Zirvesi’ne Ev Sahipliği Yapmayı Planlıyoruz. Yeniden Asya Girişimiyle Bölge Ülkeleri Ve Uluslararası Kuruluşlarla İlişkilerimize Yeni Bir Dinamizm Kazandırıyoruz. Salgın Döneminde Uluslararası Toplantıların Çevrimiçi Platformlara Taşınması Ve Artan Dijitalleşme, Dışişleri Bakanımızın Geçen Yıl Açıkladığı Dijital Diplomasi Girişiminin Ne Kadar İsabetli Olduğunu Göstermiştir.”
Salgından Kaynaklanan Kısıtlamaların, Antalya Diplomasi Forumu’nun Hayata Geçirilmesini Engelleyemediğini Dile Getiren Erdoğan, Bilakis Çevrimiçi Etkinlikler Yoluyla Dünyanın Önde Gelen Düşünce Kuruluşlarıyla İş Birliğine Vesile Olduğuna Değindi.
Erdoğan, “Bütün Bu Başarıların, Dışişlerimizin Kapasitesini, Teknolojik İmkanlarını, Hizmet Standartlarını Artırdığımız Bir Dönemde Yaşanması, Elbette Tesadüfi Değildir. Şu Anda Karşımda Şu İki Dev Ekran, Dijital Ofisimizin Yeni Bir Başarısıdır. Dolayısıyla Dijital Ofisimizi De Özellikle Tebrik Ediyorum, Kutluyorum.” Dedi.
Özellikle Konsolosluk Hizmetlerinde, Tarihi Nitelikte Adımlar Attıklarına İşaret Eden Erdoğan, İşlem Sürelerini Önemli Ölçüde Kısaltarak Vatandaşların Yükünü Hafiflettiklerini İfade Etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hepsinden Öte, İnşallah Önümüzdeki Yıl Sonu Veya 2022 Başı Gibi New York’taki Daimi Konsolosluk, Başkonsolosluk Binamızı Bitirmiş Olacağız. Oradaki Dev Hizmet Binamızla Bu Hizmetlerimizi Çok Daha Etkin, Çok Daha Farklı Bir Şekilde İnşallah Sürdüreceğiz.” Şeklinde Konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:
“Bu Da Tabii Bizim Özellikle Dünyada Geldiğimiz Yeri Göstermesi Bakımından Çok Çok Önemli. Otuz İki Kat Yüksekliğinde Birleşmiş Milletler Binasının Tam Karşısında, Hakikaten Mimarisiyle, Her Yönüyle Muhteşem Bir Eseri Ülkemize Ve Milletimize Kazandırmış Olduk. Süratle Bu İnşatımız Da Devam Ediyor, İnşallah Bu İnşatımızın Bitimiyle Birlikte Bundan Sonra Amerika’daki Toplantılarımızı, Görüşmelerimizi Orada Çok Daha Farklı İmkanlarla Yapma Fırsatını Bulmuş Olacağız.
Nöbetçi Telefon Uygulaması Ve Konsolosluk Çağrı Merkezi İle Günün Her Anında Temsilciliklerimize Erişim Sağladık. Gezici Konsolosluk Hizmetlerini Yaygınlaştırıyoruz. Yurt Dışındaki Temsilciliklerimizin, Devletimizin İtibarına Yakışacak Binalarda Nitelikli Hizmet Sunmaları İçin Proje, İnşaat Ve Onarım Çalışmalarımız Sürüyor.”
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ YENİ HİZMET BİNASININ PROJESİ TAMAMLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York Türk Evi’nin İnşaatının, Bu Yaz Yüzde 90 Seviyesinde Tamamlanacağını Belirtti.
Dışişleri Bakanlığının Yeni Hizmet Binasının Projesinin De Tamamlandığını Ve İnşaata Başlamaya Hazır Hale Getirildiğini Aktaran Erdoğan, “Bakanlığımızın Uygulamalarına Uzaktan Erişimi, Taşınabilir İnternet Altyapısının İyileştirilmesini, Vatandaşlarımızın Kullanımı İçin Yapay Zeka İle Çalışan İletişim İmkanlarından Yararlanılmasını Destekliyoruz.” Diye Konuştu.
Siber Saldırılara Karşı Her Anlamda Teyakkuzda Olmanın Ve Bu Konuda Önleyici Çalışmalar Yapmanın Önemini Vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“TÜBİTAK İle İlk Milli Kripto Ve Belge Yönetim Sistemi’nin Uygulamaya Konması, Bu Bakımdan Kritik Bir Adımdır. Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100’üncü Yıl Dönümü Olan 2023’te, Aynı Zamanda Ülkemizin En Köklü Kurumlarından Biri Olan Dışişleri Bakanlığının Da 500’üncü Kuruluş Yıl Dönümünü Kutlayacağız. 2023 Hedeflerimiz İle 2053 Ve 2071 Vizyonumuzun Gerçeğe Dönüşmesinde Mesleki Birikimleriniz İle Sizlerin Yapacağı Katkılar Büyük Önem Taşıyor.
Ülkemiz Artık Geçmişin Korkuları, Eski Dönemin Alışkanlıklarıyla Geleceğini İnşa Edemez. Siyasetin, Ekonominin, İletişimin, İnsan İlişkilerinin Kökten Değiştiği Bir İklimde Devlet Bürokrasinin De Değişmesi Kaçınılmazdır. Son 18 Yılda Hayata Geçirdiğimiz Düzenlemelerle Bu Anlamda Ciddi Bir Paradigma Değişikliğine Gitmiş Bulunuyoruz. Bürokrasimizin Eski Hantal, Vatandaşa Karşı Mesafeli, Hatta Vatandaşa Tepeden Bakan Kibirli Tavrına Son Verdik. Etnik Kökeni, Siyasi Görüşü, Dış Görünüşü Ne Olursa Olsun, İnsanlarımızın Tamamına Sonuna Kadar Yaklaşma Talimatını Verdik Ve Kucağımızı Açtık. Siyasette Olduğu Gibi Bürokraside De Herkesten İş Odaklı, Çözüm Odaklı, Hepsinden Önemlisi İnsan Odaklı Bir Tavır Bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yaşadığı Halkın Arasına Girmeyen, Bulunduğu Ülkenin Kültürünü Öğrenmeyen, Kendini Resepsiyonlara Hapseden Bir Anlayışın, Bugünün Dünyasında Başarı Şansı Olmadığını Dile Getirerek, “Asırlara Sari Birikimi İle Hariciye Teşkilatımızın, Geleneğinden Güç Alarak Geleceği Kucaklayacağına İnanıyorum.” İfadesini Kullandı.
Büyükelçilerden Görevlerini Yaparken Büyük Bir Milletin, Köklü Bir Medeniyetin Temsilcisi Olduklarını Asla Unutmamalarını İsteyen Erdoğan, “Bugüne Kadar Olduğu Gibi Bundan Sonra Da Bu Sorumluluğu Hakkıyla Taşıyacağınızı, Ülkemizin Ve Milletimizin Gururu Olacağınızı Biliyorum.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konuşmasını, “Her Birinize Zorlu Ancak Heyecan Verici Görevinizde Rabb’imden Muvaffakiyetler Diliyorum.” Sözleriyle Tamamladı.
SAĞLIK BAKANI KOCA: MASKENİZİ DOĞRU TAKARAK VİRÜS YÜKÜNÜ AZALTIN