33,2309$% 0.34
36,2864€% 1.28
2.608,03%0,23
4.231,00%0,63
10.473,47%-3,01
1963135฿%-1.9886
91455Ξ%-4.87433
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temel İhtiyaç Maddelerinden Olan Deterjan, Sabun, Tuvalet Kağıdı, Peçete, Bebek Bezi Gibi Ürünlerin KDV’sini Yüzde 18’den Yüzde 8’e İndirme Kararı Aldık.” Dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,, Konuşmasına, Geçen Haftalarda Ülkenin Gündeminde İki Ayrı Köprüyle İlgili Gelişmelerin Bulunduğunu, Bunlardan Birisinin 1915 Çanakkale Köprüsü, Diğerinin de Karadeniz’in Kuzeyinde Süren Krizin Çözüm Yolunda Kurmaya Çalıştıkları “Barış Köprüsü” Olduğunu Söyledi.
Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. Yıl Dönümünde Hizmete Açılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün, Avrupa İle Asya ve Afrika’yı Kara ve Demir Yoluyla Birbirine Bağlayan Boğazlar Üzerindeki Altıncı Geçiş Noktası Olduğunu Belirtti.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda, 2014’ten Beri Devam Eden Krizin Diyalog, Uzlaşma, Anlaşma Yoluyla Çözümü İçin Samimi Gayret Gösteren Neredeyse Tek Ülkenin Türkiye Olduğuna Dikkati Çeken Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Herkesin Tahrik Peşinde Koştuğu Günlerde Biz Taraflara Her Fırsatta Barışın Tesisini Telkin Ettik. Bugün De Her İki Tarafın da Hakkaniyetine, Samimiyetine, Dostluğuna Güvendiği Yegane Ülke Olarak Barış Yolunda En Çok Çabayı Gösteren Ülke Durumdayız. Nitekim Savaşan Ülkeler Arasındaki En Üst Düzey Temas Olan Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya’da Yapıldı. Ateşkes Ve Barış Müzakerelerini Yürüten Rusya ve Ukrayna Heyetleri, Yarın İstanbul’da Tekrar Bir Araya Geliyor. Toplantı Öncesi Biz de Heyetlerle Bir Araya Gelerek Kısa Bir Görüşme Yapacağız. Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy İle Sürdürdüğümüz Telefon Trafiğinin de Olumlu Bir İstikamette Seyrettiğini Söyleyebilirim.”
Geçen Hafta Brüksel’de Yapılan NATO Liderler Zirvesi’nde Bu Yaklaşımlarını Üye Ülkelere Tüm Açıklığıyla Bir Kez Daha Anlattıklarını Belirten Erdoğan, “Dünya Beşten Büyüktür Diyerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Nezdinde Küresel Yönetim ve Adalet Sistemine Olan İtirazlarımızı Dile Getirirken de Aynı Hissiyata Sahiptik. Davos’ta One Minute Diyerek Zulme, İşgale, Zorbalığa Karşı Tavrımızı Ortaya Koyarken de Derdimiz Barıştı, Huzurdu, İnsan Hayatına Saygıydı.” Diye Konuştu.
“EN BÜYÜK HASLETİMİZ MİLLETİMİZLE ARAMIZDA KURDUĞUMUZ GÖNÜL KÖPRÜLERİ”
Türkiye’nin 40 Yıla Yaklaşan Terörle Mücadele Tarihinde Yaşadığı Onca Acıya, Maruz Kaldığı Onca Haksızlığa, Ödediği Onca Bedele Rağmen Aynı Çizgiden Sapmadığının Altını Çizen Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Suriye’den Libya’ya Kadar Bütün Bu Bölgede Sınır Ötesi Siyasi, Diplomatik, Güvenlik Mücadelemizi de Bu Anlayışla Yürüttük. AFAD’ımızla, TİKA’mızla , Yurtdışı Türkler Başkanlığımızla, Maarif Vakfımızla, Sivil Toplum Kuruluşlarımızla Dünyanın Dört Bir Yanında Yürüttüğümüz Kalkınma Ve İnsani Yardım Faaliyetlerine de Hep Bu Zaviyeden Baktık. Esasen Ülkemizdeki Siyaset Yelpazesinde Kendimizi de Tarif Ederken En Büyük Hasletimizin Milletimizle Aramızda Kurduğumuz Gönül Köprüleri Olduğunu Söylüyoruz. Gerçi Yıllarca Birileri Bizim Bu Medeniyet ve Tarih Misyonumuzu, İnsan Merkezli Siyasetimizi Kimi Zaman Küçümseyerek İtibarsızlaştırmaya Kimi Zaman İftirayla Sabote Etmeye Kalkmıştır.
Aynı Şekilde Türkiye’nin Bu Medeniyet ve Tarih Yürüyüşünü Sömürge ve Vahşet Üzerine İnşa Ettikleri Kendi Refah Ve Güvenlik Alanlarına Tehdit Olarak Görenler de Boş Durmamıştır. Ülkemizin En Haklı Olduğu Konularda Bile Yalnız Bırakılmasının, Hatta Daha da Ötesine Geçilip Aleyhinde Kampanyalar Yürütülmesinin Gerisinde İşte Bu Gerçekler Vardır. Hamdolsun, Biz Tüm Bu Süreçte Medeniyetimizin ve Tarihimizin Bize Yüklediği Sorumlulukların Gösterdiği İstikamette Önümüze Çıkan Engelleri Birer Birer Aşarak Mücadelemizi Sürdürdük. Böylece Allah’ın Yardımı ve Aziz Milletimizin Desteğiyle Ülkemizi Nice Badirelerden Kurtarmakla Kalmadık, Kurduğumuz Güçlü Demokrasi Ve Kalkınma Altyapısıyla Çok Daha Büyük Hamleler İçin İhtiyacımız Olan Hazırlıkları Tamamladık.”
Erdoğan, Salgının Tetiklediği Sağlık ve Ekonomik Krizler Rusya-Ukrayna Savaşıyla Derinleşirken Türkiye’nin Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat, Cari Fazla Yoluyla Büyüme Stratejisinden Taviz Vermeden Yolunda İlerlediğini Bildirdi.
Ülke ve Millet Olarak Bu Mücadeleyi Verip, Pek Çok Badireyi Atlatırken Bedeller de Ödendiğini Dile Getiren Erdoğan, Terör Örgütleriyle Huzura, 15 Temmuz’da İstiklale, Sosyal Medya Tehditleri Üzerinden Ekonomiye Saldıranların Ülkedeki Herkesi Bunun Yıkıcı Sonuçları Altında Bırakmayı Planladığını İfade Etti.
Akdeniz’deki Güç Kavgasında Gerilimi Sürekli Yükseltenlerin Niyetinin, Bugünle Birlikte Geleceği de İpotek Altına Almak Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, Şunları Söyledi:
“Salgında Gelişmiş Ülkeler Bile Çaresizce Sağa Sola Savrulurken Türkiye’nin Sağlık Hizmetlerini ve Tedarik Kanallarını Ayakta Tutması Karşısında Birilerinin Midelerine Kramplar Giriyordu. Son Olarak Rusya-Ukrayna Krizinde Ülkemizi Savaşın Tarafı Yapmak İçin Var Güçleriyle Çalışanların Bizim Kurduğumuz ‘Barış Köprüsü’nü Yürekleri Daralarak İzlediğini Biliyoruz. Aynı Çevrelerin Ülkemizin Son 20 Yılda Ortaya Koyduğu Büyük Kalkınma Hamlesinin Sembollerinden Biri Olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün O Görkemli Görüntüsü Altında Ezildiklerinin de Farkındayız.
Buradan Bizim Nezdimizde Ülkemizi ve Milletimizi Hedef Alanlara Mesajımızı Altını Çizerek Bir Kez Daha Tekrarlıyorum. Unutmayın Orta Açıklıkta Daha Önce Japonya Bir Numara İken, Şu Anda Bu Köprümüz Dünyanın Bir Numarası Olmuştur. Bundan Dolayı Herhangi Bir Takdirinizi Beklemiyoruz. Ama Takdir Etmeniz Sizi Küçültmez Tam Aksine Büyütür. Büyük ve Güçlü Türkiye’nin İnşasını Engellemeyi Başaramayacaksınız. Türkiye’nin Adil ve Samimi Duruşuyla Bölgesinde ve Dünyada Barışın, Huzurun, Güvenin Köprüsü Haline Dönüşmesini Engelleyemeyeceksiniz.”
“SON SÖZ MİLLETİMİZİNDİR”
Türkiye’nin En Büyük On Ekonomi Arasına Girerek Kendisi ve Tüm Dostları İçin Yeni Bir Dünya İnşası Gayretlerinin de Baltalanamayacağını Dile Getiren Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Nice Zorlu Mücadeleleri Beraberce Yürüttüğümüz, Nice Hayati İmtihanları Birlikte Geçtiğimiz, Nice Mümkün Değil Denilenleri Birlikte Başardığımız Milletimizin 2023’te Bu Kutlu Yürüyüşe Bir Kez Daha Güç Vermesine Mani Olamayacaksınız. Bugüne Kadar Ülkemize Kazandırdığımız Eser ve Hizmetler Elbette Önemli Ama Asıl Bundan Sonra Yapacaklarımızla Türkiye’yi Dünyanın En Üst Ligine Çıkartacağız.
Geçmişte Ülkemizin Benzer Fırsatları Değerlendirmesinin Önüne Darbelerle, Cuntalarla, Vesayet Oyunlarıyla Defalarca Geçmişler. Bu Defa Onlara Aynı Keyfi Yaşatmayacağız. Zorluklarımız Yok Mu, Sıkıntılarımız Yok Mu, Eksiklerimiz Yok Mu, Önümüze Döşenen Mayınlar, Ayağımıza Dolanan İpler, İşimizi Zorlaştıran Tuzaklar Yok Mu? Hepsi de Var. Ama Bunların Tamamının Üzerinde Bizim Ülkemizi Güçlü, Milletimizi Müreffeh Yapma İnancımız, İrademiz, Hazırlığımız, Birikimimiz, İmkanımız, Kararlılığımız Var. Herkesin Bir Hesabı, Bir Planı Olabilir. Fakat En Büyük Hesap ve En Büyük Plan Sahibi Allah’tır. Herkesin İçinden Geçen Niyetler, Kalbinde Yatan Aslanlar Olabilir Fakat Son Söz Milletimizindir. Biz Bugüne Kadar Rabb’imizden Gelen Takdire, Milletimizin Verdiği Her Karara Ram Olduk, Teslim Olduk. İnşallah 2023’e Kadar Gece Gündüz Çalışarak, Güçlü Taraflarımızı Tahkim, Zayıf Taraflarımızı Takviye Ederek Milletimizle Aramızdaki Gönül Köprülerini Daha da Sağlamlaştıracağız.”
Köprünün Her Şeyden Önce, 140 Yıl Önce Benzer Bir Projeyi Düşünen, Hazırlığını Yaptıran Ancak Ülkenin O Dönemdeki Şartları Sebebiyle Bunu Hayata Geçiremeyen Ecdada Bir Armağan Olduğunu İfade Eden Erdoğan, “Aynı Şekilde Köprü 107 Yıl Önce Çanakkale’de İmanıyla, Yüreğiyle, Canıyla, Dişi, Tırnağıyla Yürüttüğü Bir Savaş Sonunda Büyük Bir Zafer Kazanan Tüm Kahramanlarımıza Bir Şükran, Bir Minnet, Bir Teşekkür İfadesidir. Yine Bu Köprü, Cumhuriyetimizin Bir Asra Yaklaşan Muasır Medeniyet Seviyesinin Üzerine Çıkma Mücadelesinin Günümüz Teknolojisiyle Tecessüm Etmiş Halidir.” Diye Konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temelinin Atıldığı Günden Açılışının Yapıldığı Ana Kadar Her Aşamasını Adım Adım Bizzat Takip Ettiği Bu Eserin, Hayırlı Olmasını Diledi.
Türkiye’nin Sahip Olduğu Her Büyük Eser Gibi Bu Projenin de Türkiye’ye Kazandırılmasında Pek Çok Engeli Aşmak Zorunda Kaldıklarını Dile Getiren Erdoğan, “Hatırlarsanız, Boğaza Yapılan İlk Köprüyü İnşa Ederken Birileri Bu Eserin İstanbul’a Yapılmış En Büyük Kötülük Olduğunu Söyleyebilecek Kadar İleri Gitmiş, Projeyi Sabote Etmek İçin Her Yolu Denemişlerdi. Buna Rağmen Artık Adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Olan Bu Eser Tamamlanıp Hizmete Açılmıştı. İkinci Köprü Yapılırken Bu Defa Aynı Hezeyanlar, Rahmetli Özal Üzerinden Tekrar Sergilenmişti. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü de Bu Utanç Verici Tartışmaların Eşliğinde İnşa Edilip, Bitirilmişti.” Dedi.
“ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ ARTIK 2 BETON KULEDEN İBARET, MANŞETİ ATANLARIN SEFİLLİKLERİNİ UNUTMADIK”
Marmaray Projesi’ne Başladıklarında Aynı Zehirli Okların Kendilerine Yöneldiğini, Uzun Bir Mücadelenin Ardından Bu Eseri Tamamlayarak Hizmete Sunduklarını İfade Eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Mahkeme Mahkeme Dolaşarak 4 Yıl Bizi Geciktirdiler. Sonunda Tamamladık, Tabii Şimdi Rahatlıkla Marmaray’dan Birlikte Asya’dan Avrupa’ya Geçiyorlar. Aynı Şekilde Avrasya… Avrasya’da Da Şimdi Girmeyeceğim Detaylarına, Yine Avrasya’da Hani ‘5’li Çete’ Diyorlar Ya, ‘5’li Çete’ Dediklerini Koy Bir Kenara Burada Aynı Siyasi Görüşü Paylaştıkları Arkadaşlarımız Avrasya Tüneli’ni Yapanların İçindeydi. Boğazın Üçüncü Gerdanlığı Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün İnşası Boyunca Kampanyalar Yürüttüler, Manşetler Attılar, Gösteriler Yaptılar. Daha Dün Gibi Gözlerimin Önünde, Boğazdan Gelip Güçleri Yetse İnanın Her Türlü İhaneti Yapabilirlerdi. Bir Mahkeme Kararını Yanlış Anlayarak ‘Üçüncü Köprü Artık 2 Beton Kuleden İbaret’ Manşeti Atanların Sefilliklerini Unutmadık. Aynı Güruh Çanakkale’deki Köprü İçin de Demediğini Bırakmadı. Bizim Bu Tür Hezeyanlara Cevabımız Her Zamanki Gibi Gündemimizdeki Projeyi Süratle Tamamlayarak Milletimizin Hizmetine Sunmak Olmuştur.”
Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün Bir Diğer Önemli Özelliğinin İse Kamu-Özel İş Birliği Modeliyle, Yap-İşlet-Devret Yöntemiyle Türkiye’ye Kazandırılması Olduğunu Belirterek, “Ama Bay Kemal, Yap-İşlet-Devret Ne Demektir İnanın Bilmez, Anlamaz. Bu Öyle Her Yiğidin Karı Değil, Bunun İçin Bu Alanda Mürekkep Yalamak Lazım, Böyle Bir Durum Yok. Yıllardır Birileri Bu Yatırım Modeli Üzerinden Bizi İtham Ediyor, Bize Bühtan Ediyor, Bizi Yerden Yere Vuruyor. İGA’yı Yaptık Onunla İlgili de Konuştular. Şimdi ‘İGA Nedir’ Diye Sorsan Bilmez. Şu Anda Dünyadaki İlk Üç Havalimanından Bir Tanesi İstanbul Havalimanı.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’deki Eserin İhtişamını İnsanların Kafasında Soru İşaretleri Oluşturarak Gölgelemek İsteyenlerin Hemen Harekete Geçtiklerini Belirterek, “İşte İstanbul Havalimanı da Aynı Şekilde Dünyada Gerçekten Çok Büyük Sesler Getirdi, Hala da Devam Ediyor. Şimdi Yüklenici Firmalar, İşletmeci Firmalar Buraya İlave Bazı Proje Tadilatıyla Güzellikler Yapacaklar. ‘Geçmediğimiz Köprünün Parasını Ödüyoruz’ Çarpıtması Yaptılar. En Somut Örneği Olan Bu Bühtanları Elbette Biz Kale Almıyoruz, Bir Kulağımızdan Girip Öbüründen Çıkıyor.” Diye Konuştu.
“İŞLETME SÜRELERİNİN SONUNDA DA YAPILAN ESERLER DEVLETE GEÇECEKTİR”
Bu Yalanlar Sebebiyle Tereddüde Düşen Vatandaşların Olabileceğini Belirten Erdoğan, Kısaca Kamu-Özel Ortaklığı Veya Yap-İşlet-Devret Projelerinin Ne Anlama Geldiğini Bir Kez Daha Hatırlatmak İstediğini İfade Etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu-Özel Ortaklığı Projelerinin Tüm Dünyada Yaygın Olarak Kullanılan Bir Altyapı Modeli Olduğunu Belirterek, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Dünyada Sadece 2021 Yılında Bu Modelle 35,6 Milyar Dolarlık Yatırım Yapılmıştır. Türkiye Bu Modeli En Verimli Şekilde Kullanan Avrupa’da 3’üncü, Dünyada 13’üncü Ülke Durumundadır. Almanya, Yeni Otoyol Projelerinin Önemli Bir Kısmını Bu Modelle Hayata Geçirme Kararı Almıştır. Amerika, Bir Süre Önce Açıkladığı 1,5 Trilyon Dolarlık Altyapı Projesinin Önemli Bir Bölümünü Bu Modelle Hayata Geçirecektir. Ülkemiz Geçtiğimiz 20 Yılda Ulaştırma ve Haberleşme Alanında Bu Modelle 37,5 Milyar Dolarlık Yatırıma Kavuşmuştur. Bay Kemal, Bak Bunları Milli Bütçeden Yapmadık. Kendileri Tedarikçi Aynı Zamanda Yatırımı Yaptılar ve Belli Bir Süre Bunu İşletiyorlar. Yapılan Analizler 2024 Yılında Kamu-Özel Ortaklığı Projelerinin Hazineye Olan Yükünün Neredeyse Sıfırlanacağını, Bir Sonraki Yıldan İtibaren De Katlanarak Artan Bir Gelir Kaynağı Haline Dönüşeceğini Gösteriyor. Tabii Bu Hesap Sadece Garanti Rakamlarıyla İlgilidir. Yatırımın Devreye Girdiği Andan İtibaren Devletin Vergi, Zaman, Akaryakıt, Bu Noktada Tabii Akaryakıt Tasarrufu Ekonomik Canlılığın Getirdiği Kazançlar Başta Olmak Üzere Elde Ettiği Gelirler Kamunun Kar Hanesine Hemen Yazılmaya Başlanmaktadır. Kamu-Özel İş Birliği Modeliyle 2003-2021 Yılları Arasında Hayata Geçirilen Yatırımların Ülkemizin Milli Gelirine 395 Milyar Dolar, Üretime 838 Milyar Dolar, İstihdama 1 Milyon Kişi Katkısı Zaten Olmuştur. Bu Katkı Her Geçen Yıl Artarak Sürecek, İşletme Sürelerinin Sonunda da Yapılan Eserler Devlete Geçecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı İle İlgili, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na, “Antalya İle İlgili Tahsilatı Yaptınız Mı, Ne Kadar?” Diye Sordu.
Bakan Karaismailoğlu’nun Miktarın 2 Milyar 138 Milyon Avro Olduğunu Söylemesi Üzerine, Erdoğan, Antalya Havalimanı İle İlgili Süreyi Uzatma İhalesi Yapıldığını Hatırlatarak, “İş Bilenin, Kılıç Kuşananın, Olay Bu. Ayrıca Bu Modelle Ülkemize Kazandırılan Büyük Projelerin İşletme Süresindeki Bakım, Onarım, Geliştirme Maliyetlerinin Yatırım Bedelleriyle Mukayese Edebilecek Seviyelere Çıkabildiği de Dikkate Alınmalıdır. Velhasıl Neresinden Bakarsanız Bakın Ülkemiz İçin Karlı, Kazançlı, Hayırlı, Verimli Bir Yatırım Modelini Türkiye’de Etkin ve Yaygın Bir Şekilde Uygulamış Olmaktan Memnunuz.” Diye Konuştu.
Erdoğan, “Geçmediğimiz Köprünün, Yolun, Faydalanmadığımız Hizmetin Parasını Ödeme” Şeklindeki İfadelere Yanıt Verirken, “Kamu Eliyle Ülkemizin Her İlinde, Her İlçesinde, Her Köyünde, Her Karış Toprağında Yol, Köprü, Hastane, Okul, Baraj, Sulama Tesisi, Kamu Hizmet Binası Yatırımı Yapılmaktadır. Her Yatırım Onu Bilfiil Kullananlar Yanında Ülkenin ve Milletin Ortak Malıdır.” Değerlendirmesinde Bulundu.
Doğrudan Bütçeden Yapılan Yatırımlarda İşin Bedelinin Peşin Ödendiğine, Hizmetin İse Proje Tamamlandıktan Sonra Peyderpey Alınmaya Başlandığına İşaret Eden Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Buralarda Verilen Hizmetlerin Hemen Tamamı Ücretsiz Olduğu İçin Kamuya Doğrudan Herhangi Bir Maddi Geri Dönüş de Yoktur. Kamu-Özel İş Birliğinde İse Proje Faaliyete Geçene Kadar Garanti Dahil Kamudan Herhangi Bir Kaynak Tahsisi Söz Konusu Değildir. Proje Hizmete Girdikten Sonra da Sadece Garanti Miktarı İle Gerçekleşme Arasındaki Farkın Ödemesi Yapılmaktadır. İnşa Edilen Eser Randımanlı Şekilde Çalışmaya Başladığında, Ödeme Yapılması Bir Yana, Üste Gelir Sağlanmakta, İşletme Süresi Bitiminde De Yatırım Tamamen Devlete Geçmektedir. Mesela Avrasya Tüneli’nin İşletme Süresi Bittiğinde Devlet, Vergi ve Diğer Kazançlar Hariç Üste En Az 140 Milyon Dolar Para Almış Olacaktır. İstanbul-İzmir Otoyolu ve Onun Bir Parçası Olan Osmangazi Köprüsü’nün İşletme Süresinde Devlete Sağlayacağı Sadece KDV Geliri, Toplam 1,3 Milyar Avrodur. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün Ülkemize Kazancının Da Sadece Vakit, Akaryakıt Ve Karbon Salınımındaki Azalım Getirisinin Yıllık 415 Milyon Avro Olacağı Hesaplanmaktadır.
Şimdi Sizlere Yine Bir Kamu-Özel Ortaklığı Projesi Olan Antalya Havalimanı’nın Kapasite Artırımı ve İşletme İhalesi İle İlgili Son Gelişmenin Müjdesini, Az Önce İfade Ettim, Vermiş Oluyorum. Bilindiği Üzere Antalya Havalimanı’nın Aralık Ayında Yapılan İnşa ve İşletme İhalesini, Toplam Bedeli 8 Milyar 555 Milyon Avro İşletme ve 765 Milyon Avro Yatırım Bedeli İle TAV-Fraport İş Ortaklığı Kazanmıştı. İhaleyi Kazanan Firmalar, İşte Bugün Az Önce İfade Ettiğim Rakamı Ödediler. Bu Gelişmenin Ülkemize ve Devletimize Ben Tekrar Hayırlı Olmasını Diliyorum.”
“KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİĞİ PROJELERİ, SAYISIZ KAZANÇ SAĞLAYAN ESERLERDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu-Özel İş Birliği Projelerinin Bu Ülkenin Hiçbir Vatandaşının Cebinden Haksız ve Adaletsiz Yere Tek Kuruş Götürmediği Gibi Tam Tersine Hem Yatırım Modeli Hem Doğrudan ve Dolaylı Etkileri Hem Sonunda Kamuya Kalacak Olması Sebebiyle Sayısız Kazanç Sağlayan Eserler Olduğunu Bildirdi.
Esasen Kamu-Özel Yatırımlarının Önemli Bir Kısmında Vatandaşların Hizmetten Faydalanmasını Kolaylaştırmak İçin Projede Öngörülen Tarifelerin Çok Altında Bir Bedel Uygulandığına Dikkati Çeken Erdoğan, Garanti Ödemelerinin Önemli Bir Kısmının da Bu Yüzden Ortaya Çıktığını Belirtti.
Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:
“Bir Başka İfadeyle, Devletin İmkanlarını Biz Milletin Emrine Veriyoruz. Avrupa’nın, Amerika’nın, Asya’nın Gelişmişliğini Artırmak İçin Kullandığı Bir Yatırım Modelini, Türkiye’de İşlemez Hale Getirmeye Çalışanların Derdi Kesinlikle Milletin İnanın Kesesi Değildir. Bunlara Verilen Misyon, Mesnetsiz Tartışmalarla Ülkemizi Yönetim Sisteminden Ekonomik İşleyişe Kadar Her Alanda Tekrar Eskiye Döndürerek Tökezletmek ve Hatta Mümkünse Yere Sermektir. Varsın Birileri Dışarıda Hazırlanıp Ellerine Tutuşturulan Bu Raporları, Kendi ‘Model Teklifleri’ Diye Okutmaya Çalışsın, Varsın Birileri Kendilerini Yalanla, İftira İle Çarpıtma İle Avutsun, Varsın Birileri, İçinde Ülkenin Ve Milletin Olmadığı Sinsi Hesaplarla Siyasetçilik Oynasın, Varsın Birileri Kendi Hırslarının, Kendi Kifayetsizliklerinin, Kendi Karanlık Ajandalarını Peşinde Koşsun. Biz Ülkemize ve Milletimize Aşığız. Dolayısıyla Eser Kazandırmaya, Hizmet Getirmeye, 2023 Hedeflerimizle 2053 Vizyonumuzla Büyük ve Güçlü Türkiye’yi İnşa ve İhya Etmeyi Sürdüreceğiz.”
“HAYAT PAHALILIĞI BAŞTA OLMAK ÜZERE BUGÜNKÜ SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELECEK OLAN DA YİNE BİZİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye 81 Vilayetinin Her Karışıyla 20 Yılda Kazandırdıkları Eserleri Anlatırken Bugün Yaşanılan Sıkıntıları Elbette Görmezden Gelmediklerini İfade Ederek, “Ülkemizin Demokrasi ve Kalkınma Yolunda Önüne Çıkan Her Meseleyi Çözdüğümüz Gibi Hayat Pahalılığı Başta Olmak Üzere Bugünkü Sorunların Üstesinden Gelecek Olan da Yine Biziz. Eğitimden Sağlığa, Ulaşımdan Enerjiye, Spordan Sosyal Desteklere Kadar Her Alanda İnsanımızın Refah Düzeyini Cumhuriyet Tarihinin En Üst Seviyesine Biz Çıkardık. Bu Hizmetleri Getirirken Karşılaştığımız Engelleri, Milletimizin Gönlünden Kopup Gelen ‘Allah Razı Olsun’ Sözünden Aldığımız Güç ve Motivasyonla Aşarak Bugünlere Geldik.” Diye Konuştu.
Sadece Yatırım Yapmakla, Eser Ortaya Koymakla Kalmadıklarını; Siyasi, Diplomatik, Askeri, Dış Ticaret Etki Alanını Ülkenin Kalkınma Hedeflerini Destekleyecek Şekilde Güçlendirdiklerini, Tahkim Ettiklerini Vurgulayan Erdoğan, “Yürütülen Beşinci Kol Faaliyetlerine Rağmen Türkiye’yi Bölgesinin Lideri, Dünyanın Sözü Dinlenen Ülkeleri Grubuna Çıkarttık. İşte Bunun İçin Diyoruz Ki Günlük Sıkıntılarımızı Konuşurken, Tartışırken, Dertlenirken Türkiye’nin Mevcut Kazanımlarını Hangi Badirelerden Geçerek Elde Ettiğini, Asla Hatırımızdan Çıkarmamalıyız.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Ülkemizin Vakti Ve Enerjisi Yıllarca Vesayet Güçleri Üzerinden, Milli İrade Hiçe Sayılarak, Demokrasi Kağıt Üzerinde Bırakılarak, Siyasetin Altı Boşaltılarak Heba Edilmişti. Bir Dönem Bu Ülkede Terör Örgütlerinin Saldırılarıyla Sosyal Kaos Çıkarma Denemeleri İle Milletimizin Huzuruna Kast Edilmişti. Biz Kararlı Ve Dirayetli Bir Mücadele İle Bu Tür Sorunları Sadece Sınırlarımız İçinde Çözmekle Kalmadık, Aynı Zamanda PKK Başta Olmak Üzere, Milletin Canına Musallat Olan Terör Örgütlerinin De Başını Ezdik, Belini Kırdık. Mücadeleyi Sınırlarımız Ötesine Taşıyarak 780 Bin Kilometrekare Vatan Toprağının Her Karışında İnsanlarımızın Güvenliğini, Huzurunu Garanti Altına Alacak Bir İklim Oluşturduk. Ülkemizin Müzmin Sancısı Olan Darbeler Dönemini FETÖ İhanet Çetesinin Silahlarının Karşısına Milletimizle Birlikte, İmanla, İnançla, Cesaretle Dikilerek Etkisiz Hale Getirmek Suretiyle Biz Kapattık.”Erdoğan, Türkiye’ye Vesayet, Darbeler, Terör Örgütleri, Toplumsal Fay Hatlarını Tahrik, Askeri Tehdit Ve Uluslararası Dayatmalarla Diz Çöktüremeyenlerin Son Olarak Ekonomiyi Hedef Aldığını Söyledi.
Bunun En Çarpıcı Örneği Olan Ağustos 2018’de Yaşanan Ekonomik Tuzakları Da Türkiye’nin Potansiyelini Daha Verimli Şekilde Harekete Geçirerek, Daha Çok Çalışarak Ve Üreterek Aşmanın Mücadelesini Yürüttüklerini Belirten Erdoğan, Bu Mücadelenin İçindelerken Dünyada Kovid-19 Salgınının Başladığını Hatırlattı.
Erdoğan, Sağlık Tehdidi Olarak Başlayan Salgının Giderek Üretim, Lojistik, Tedarik, İstihdam, Finans, Güvenlik Alanlarına Yayılan Küresel Depreme Dönüştüğüne İşaret Ederek, “Bu Süreç, Maruz Kaldığımız Ahlaksız, Vicdansız, Haksız, Adaletsiz Kuşatmaya Rağmen Ülkemizin Aslında Ne Derece Güçlü Bir Hizmet Altyapısına, Üretim İmkanına, Yönetim Kapasitesine Sahip Olduğunu Dost, Düşman Herkese Göstermiştir. Bu Dönemde Önceliğimiz İnsanımızın İşini, Aşını, Ekmeğini Garanti Altına Alacak Bir Ekonomik İşleyişi Kesintisiz Sürdürmek Olmuştur. Hatta Bununla Kalmayıp Ekonomi Programımızı Klasik Kur, Faiz, Enflasyon Sarkacından Çıkartarak Ülkemizi Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat, Cari Fazla Yoluyla Daha Çok Büyütecek Bir Yaklaşımı Hayata Geçirdik.” İfadelerini Kullandı.
Vesayet, Darbeler Ve Terörle Mücadele Gibi Bu Tarihi Değişimin De Bir Bedelinin Olduğunu Söyleyen Erdoğan, “Bu Bedeli Şimdi Ödeyip Ayağımıza Gelen Fırsatı Değerlendiremezsek Ülkemizin Önümüzdeki Çeyrek Asrı, Yarım Asrı Yine Bir Kısır Döngüye Mahkum Kalacaktı.” Dedi.
Erdoğan, Milletin, Kendilerine Ülkeyi Yönetme Sorumluluğunu “Tatlı Su Demokratlığı” Yapmaları İçin Vermediğini Söyleyerek, Şöyle Konuştu:
“Bu Vazifeyi Bize, Ülkeyi Ve Milleti Gerektiğinde En Sert Fırtınalardan Sağ Salim Çıkartmamız İçin Tebliğ Etti. Irak’ta Son 20 Yılda Yaşanan Büyük Yıkımları Hatırlayın. Suriye’de Hepimizin Gözleri Önünde Yaşanan Ve 11 Yılını Geride Bırakan Büyük Trajediyi Hatırlayın. Bir Dönem Bölgesinin En Parlak Yıldızı Olan Libya’nın Nasıl Paramparça Edildiğine Bakın. Son Olarak Ukrayna’nın Topraklarının Adım Adım Nasıl Elinden Alındığına, Sonunda Da Nasıl Topyekun İşgal Tehdidiyle Karşı Karşıya Geldiğine Bakın. Bu Senaryoların Hepsi Çok Daha Fazlasıyla Ülkemizin Üzerinde De Oynanmak İstenmiştir. Biz Milletimizle Birlikte Yürek Yüreğe, Omuz Omuza Vererek Vatanımızın Bütünlüğüne, İnsanımızın Birliğine, Beraberliğine, Devletimizin Bekasına, Ülkemizin Varlığına Yönelik Tehditleri Teker Teker Bertaraf Ettik.”
Bu Zorlu Mücadele Döneminde Karar Ve Tercihleri İle Sergiledikleri Dirayetli Yönetimin Tüm Riskinin Kendilerine, Tüm Kazanımlarının İse Ülke Ve Millete Ait Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:
“Eğer Vesayetin Ayak Oyunlarıyla, Gezi Hadiseleriyle, Çukur Eylemleriyle, 17-25 Aralık Kumpasıyla, 15 Temmuz Darbe Girişimiyle Ülkemiz Aynı Karanlık Senaryonun Güdümüne Sokulabilseydi, Türkiye’nin Bugün Ne Halde Olacağını Hayal Etmek Bile İstemiyorum. Bugün Haklı Olarak Hep Birlikte Hayat Pahalılığından Şikayet Ediyoruz. Şayet Vatan Toprakları, Gözünü İstiklalimize Dikmiş Sırtlanların, Akbabaların, Yılanların İstilasına Uğramış Olsaydı Bugün Hayat Pahalılığını Değil, Kaybettiğimiz Özgürlüğümüzün, Yitirdiğimiz Sevdiklerimizin, Yıkılan Evlerimizin, Kararan Geleceğimizin Acılarını Konuşuyor Olacaktık.
Dün Suriye’de, Bugün Ukrayna’da Evlerini, Hatta Bir Kısmı Vatanını Terk Etmek Zorunda Kalan Milyonların Neler Yaşadıklarını, Neler Hissettiklerini, Nasıl Bir Çaresizliğe Sürüklendiklerini Hep Beraber Görüyoruz. Ukrayna’dan 200’e Yakın Yetimi Ve Öğretmenlerini Birlikte Ülkemize Aldık Ve Kendilerine Ülkemizde Ev Sahipliği Yapacağız. Bunlar Yetim Yavrular. Kadınlar Evlatlarıyla Beraber, Ellerinde Valizleri Oralardan Çıkıp Buralara Kadar Geliyorlar, Polonya’ya, Macaristan’a, Romanya’ya Buralara Geçiyorlar. Bunlar Kolay Değil. Şunu Çok Açık Ve Net Söylüyorum, Ülkemize Sağladığımız En Büyük Kazanım, Milletimize Verdiğimiz En Büyük Hizmet, Türkiye’yi İşte Böyle Bir Duruma Düşmekten Kurtarmış Olmamızdır.”
“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA SOKACAK BİR PROGRAMI UYGULUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi Tüm Mazlum Ve Mağdurların Sığınağı Haline Getirdiklerini Belirterek, Suriye, Irak, Afganistan Gibi Ülkelerden Gelenlerin Sayısının 5 Milyon Olduğunu Dile Getirdi.
Türkiye’nin, Zorlu Mücadele Dönemini Başarıyla Geride Bıraktığı İçin Birbirleriyle Savaşan Tarafların Bile Güvendiği, Diyaloğun Ve Barışın Teminatı Sayılan Bir Ülke Olarak Görüldüğünü Vurgulayan Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“Bugün De Geçtiğimiz 20 Yılda Ülkemize Kazandırdığımız Eser Ve Hizmet Altyapısından Aldığımız Güçle Türkiye’yi Dünyanın En Büyük 10 Ekonomisi Arasına Sokacak Bir Programı Uyguluyoruz. Sıkıntılarımız Geçici Ama Unutmayın Kazanımlarımız Bakidir. Umudumuz Canlı, Geleceğimiz Aydınlıktır. Ne Yaptığımızı, Ne İçin Yaptığımızı, Nasıl Başaracağımızı Ve Sonuçta Ne Elde Edeceğimizi Gayet İyi Biliyoruz. Milletimizden Sadece Sabırlı Olmasını, Bize Güvenmesini İstiyoruz. Ülkemiz 2023 İmtihanından Da Başarıyla Geçtiğinde Her Alanda Dünyanın En Üst Ligine Çıkmış, Güçlü, Huzurlu, Müreffeh, Lider Bir Türkiye’nin Bizi Beklediğine Canıgönülden İnanıyoruz.”
“SABUN, TUVALET KAĞIDI, PEÇETE, BEBEK BEZİ GİBİ ÜRÜNLERİN KDV’SİNİ YÜZDE 8’E İNDİRME KARARI ALDIK”
Erdoğan, Küresel Ve Bölgesel Krizler Karşısında Türkiye’yi Güçlü Tutmanın, Hayat Pahalılığından Milleti Korumanın Mücadelesini Verirken Tüm Kesimlerin İşini Kolaylaştıracak İdari Reformları Da İhmal Etmediklerini Dile Getirerek, Geçen Haftalarda KDV Konusunda Sadeleştirme Çalışması Yürüttüklerini Anımsattı.
Hazine ve Maliye Bakanlığının, İlgili Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektörlerle İstişare İçinde Bu Düzenlemeyi Hazırladığını Söyleyen Erdoğan, Şu Bilgileri Paylaştı:
“Yürütülen Çalışma Aynı Zamanda Vatandaşlarımızı Hayat Pahalılığı Karşısında Ezdirmeme Kararlılığımızın Ve Enflasyonla Mücadele Programımızın Da Bir Parçasıdır. İlk Etapta Gıda Ürünlerindeki KDV Oranını, Üretim, Toptan Ve Perakende Aşamalarının Tamamında Yüzde 8’den Yüzde 1’e Düşürmüştük. Bu İndirim 14 Şubat’tan İtibaren Et, Süt, Yumurta, Yoğurt, Peynir, Patates, Tahıl Gibi Pek Çok Üründe Bilfiil Uygulanmaya Başlanmıştır. Ardından Meskenlerde Ve Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektriğin KDV’sini 1 Mart’tan İtibaren Yüzde 18’den Yüzde 8’e İndirdik. Şimdi De Temel İhtiyaç Maddelerinden Olan Deterjan, Sabun, Tuvalet Kağıdı, Peçete, Bebek Bezi Gibi Ürünlerin KDV’sini Yüzde 18’den Yüzde 8’e İndirme Kararı Aldık. Ayrıca Yeme İçme Hizmetlerinin Tamamında KDV Oranını Yüzde 8 Olarak Belirliyoruz. Böylece Yeme İçme Hizmetlerinde Halen Birinci Sınıf İşletme, 3 Yıldız Ve Üzeri Otel Gibi Yerlerde Uygulanmakta Olan Yüzde 18 KDV Oranını Yüzde 8’e İndirmiş Oluyoruz.”
“NET ALANI 150 METREKAREYİ AŞMAYAN KONUTLARDA KDV YÜZDE 8”
Erdoğan, Bir Diğer Çalışmalarının “Konut Ve Arsalarda KDV Sadeleştirmesi” Olduğunu Söyleyerek, “Buna Göre, Satın Alınan Konut Nerede Olursa Olsun, Metrekaresine Göre Değişen Aynı Kademeli KDV Uygulamasına Tabi Olacak. Yani Net Alanı 150 Metrekareyi Aşmayan Konutlarda KDV Yüzde 8’dir. Bu Büyüklüğü Aşan Konutların İlk 150 Metrekaresi İçin Yine Yüzde 8, Aşan Kısmı İçin Yüzde 18 KDV Uygulanacaktır. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu Kapsamındaki Konutlarda İse 150 Metrekareye Kadar Yüzde 1, Aşan Kısmı İçin İse Yüzde 18 KDV Tahakkuku Yapılacaktır. Arsa Ve Arazilerin KDV Oranını da Yüzde 8’e İndirerek İnşaat Sektörünün Üzerindeki Finansman Yükünü Azaltıyoruz.” Bilgilerini Paylaştı.
Bir Diğer Düzenlemenin de İhracatçılara Yönelik Olduğunu Belirten Erdoğan, Şunları Kaydetti:
“İmalat Aşamasında Ödedikleri KDV’leri İstisna Kapsamına Alabilen İhracatçılara, Bunun Yerine İhracat Bedelinin Belli Bir Oranına Kadar İade Yapılması Da Bir Tercih Olarak Sunulacaktır. Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamındaki İşlerin KDV İstisnası Yöntemini Değiştiriyor, Turizm Yatırımlarını Da Buna Dahil Ediyoruz. Yeni Yöntemle İmalatçılar Yatırımlarını Bitirdikten Sonra KDV İadesi Talep Etmek Yerine KDV Ödemeden Aynı İşlemleri Yapabilecekler. Sağlık Bakanlığı Mevzuatı Kapsamındaki Tıbbi Cihazların KDV’sini Yüzde 18’den Yüzde 8’e İndiriyoruz. Tarım Sektöründe Her Türlü Sertifikalı Tohum, Fide, Fidan Teslimlerinde KDV’yi Yüzde 1’e, Süt Toplama Tankları Gibi Kimi Ürünlerdeki KDV’yi De Yüzde 8’e İndiriyoruz. Gönüllülük Esasına Dayalı Tam Tevkifat Uygulamasıyla Bu Konuda Sorumluluk Endişesi Taşıyan Mükelleflerin Sorunlarını Kökten Çözüyoruz. Ülkemize Döviz Kazandırılması Amacıyla Yabancılara Satılan Konut Ve İş Yerlerindeki İstisna Süresini 1 Yıldan 3 Yıla Çıkartıyoruz. Oto Galericilerinin Araç Alım Satımından Elde Ettikleri Kar İle Yat, Kotra, Tekne Ve Gezinti Gemilerinin Satışında Halen Yüzde 1 Olan KDV Oranını Yüzde 18’e Yükseltiyoruz. Demir Çelik Ürünlerinin Nihai Tüketiciye Kadarki Satış Aşamalarında KDV Tevkifatı Uygulaması Getiriyoruz. Tüm Bu Düzenlemelerin Ülkemize Hayırlı Olmasını Diliyorum.”
Erdoğan, Bugün Paylaşacakları Bir Diğer Güzel Haberin De Ülkeyi Elektrikli Otomobil Üssü Haline Getirecek Çalışmalarla İlgili Olduğunu Söyledi.
Yerli Otomobil Togg Başta Olmak Üzere Elektrikli Otomobil Üretimi Ve Kullanımındaki Gelişmeleri Dikkate Alarak Yüksek Hızlı Şarj İstasyonlarının Yaygınlaştırılması Konusunda Yeni Adımlar Attıklarını Vurgulayan Erdoğan, “Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığımız Vasıtasıyla 81 İlimizin Tamamında 1500’den Fazla Yüksek Hızlı Şarj İstasyonu Kurulmasına Yönelik Çalışmalara 300 Milyon Liralık Destek Sağlıyoruz. Amacımız Bir Yıl İçinde Ülkemizde Yaygın Bir Yüksek Hızlı Şarj Alt Yapısı Kurulmasını Sağlamaktır.” Dedi.
Rusya-Ukrayna Müzakerelerinin Yarın Başlayacağını Anımsatan Erdoğan, “Hayırlı Bir Neticeyle Açılışını Sabah Yapacağız. Temennimiz Odur Ki Sonu Da Hayır Olsun. Liderleri De Daha Sonra Bir Araya Getirtmek Suretiyle İnşallah Yola Devam.” Diye Konuştu.
COVİD-19 VAKALARI ÜÇ BÜYÜK İLDE AZALDI