DOLAR

32,2583$% 0.25

EURO

35,1339% 0.66

GRAM ALTIN

2.276,08%1,02

ÇEYREK ALTIN

3.961,00%0,63

BİST100

8.806,72%-0,01

BİTCOİN

2223387฿%-0.98932

ETHEREUM

113048Ξ%-1.6179

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI GÖNÜLLERDEKİ HASBİ SEVGİNİN NİŞANESİ OLACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasi Ve Özgürlükler Adası, Geçmişten Bugüne Verilen İstiklal Ve İstikbal Mücadelesiyle Gönüllerdeki Hasbi Sevginin Nişanesi Olacaktır.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi Ve Özgürlükler Adası Açılış Töreninde Yaptığı Konuşmada, Türkiye’nin Bundan Tam 60 Yıl Önce Tarihinin En Kara Günlerinden Biri Olan 27 Mayıs Darbesine Maruz Kaldığını İfade Etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri İçindeki Bir Grup Cuntacının Gerçekleştirdiği Darbenin Ardından Yaşananların İse Sadece Demokrasi Adına Değil, Adalet Ve İnsanlık Adına Da Utanç Verici Olduğunu Aktaran Erdoğan, “Üzerinde Bulunduğumuz Yassıada’da, Diğer Bir İfadeyle ‘Yaslı Ada’da Yapılan Ve Bizzat Faillerinin İtirafıyla Önceden Verilen Emirlerin Uygulanması Şeklinde Geçen Yargılamaların Sonu Çok Büyük Bir Faciayla Bitmişti.” Diye Konuştu.

Yıllarca Ülkeye Hizmet Etmiş Olan Ve Milli İradenin Temsilcisi Konumundaki Demokrat Parti Yöneticilerinin Her Türlü Hakarete, İşkenceye, İftiraya Maruz Kaldığı Yargılamaların Burada Yapıldığını İfade Eden Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Aslında Burada Yapılan İş Yargılama Değil, Darbe Yaparak Anayasayı Çiğneyenlerin Ülkenin Meşru Yöneticilerini Anayasayı İhlal İthamıyla Giriştikleri Bir Hukuk Cinayetiydi. Yassıada’da Aylar Boyunca Tam Anlamıyla Bir Zulüm Makinesi İşletilmiştir. Ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları, Komutanları, Milletvekilleri, Bürokratları Hiçbir Somut Suçları Olmadığı Halde Kin Ve Nefret Ürünü İnsanlık Dışı Muamelelere Maruz Bırakıldılar. İstiklal Harbimizin Kahramanlarından Olan Bu Ülkenin Cumhurbaşkanını İntihara Teşebbüs Noktasına Kadar Getirdiler. Nezaketi, Kibarlığı, İnsani Hasletleri Dillere Destan Olan Bir Başbakanı İdama Götürürken Bile Prostat Muayenesi Bahanesiyle Aşağılamaya Kalkacak Kadar Alçaldılar. Bu Ülkenin Yüreği Vatan Sevdasıyla Dolu Genelkurmay Başkanını Darbecilere Katılmayı Reddettiği İçin Bir Teğmene Tokatlatarak Tarihimizde Görülmemiş Rezillikler Sergilediler.”

“HER ÜÇ KAHRAMAN DA İDAM SEHPASINA VAKARLA, GURURLA, İNANÇLA YÜRÜDÜ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrat Parti Hükümetinin Başbakanı Adnan Menderes İle Bakanları Hasan Polatkan Ve Fatin Rüştü Zorlu’nun İdam Kararlarının Da Yine Burada Alındığını Aktararak, Şöyle Devam Etti:

“Her Üç Kahraman Da İdam Sehpasına Vakarla, Gururla, İnançla Yürüdü. Darbeden Yaklaşık 16 Ay Sonra, 16 Ve 17 Eylül 1961 Tarihinde Gerçekleşen Bu İdamlar Milletimizin Yüreğine Kor Bir Ateş Gibi Düşmüştür. Aslında O Gün Hukuk Ve Adalet Ayaklar Altına Alınarak İdam Sehpasına Gönderilen Milletin Bu Üç Adamı Değil, Bizatihi Milli İradenin Ta Kendisi Olmuştur. Darbe İle Görevinden İndirilen, Yassıada’da Kurulan Tiyatro Mahkemelerde Yargılanan Rahmetli Menderes Ve Arkadaşları Değil, Tarihi, Kültürü, Değerleri Ve İnançlarıyla Milletimizdi. Ama Bilmiyorlardı Ki Türk Milletinin Kalbindeki Sevgiyi, Yüreğindeki Ateşi Söndürmeye, Onu Hedeflerinden Koparmaya Bir Avuç Darbecinin Gücü Yetmezdi. Bu Vesileyle Sürgüne Gönderildiği Hindistan’dan İdam Kararlarının Hukuki Ve Meşru Olmadığını, İnsanlık Duygularıyla Uyuşmadığını Belirterek Trajediyi Engellemek İçin Çırpınan Merhum Alparslan Türkeşi De Rahmetle Yad Ediyoruz. Menderes’i Ve Arkadaşlarını İdam Sehpasına Çıkartanların Ve Onları Destekleyenlerin Alınlarındaki Kara Leke Hiçbir Zaman Silinmeyecektir. Buna Karşılık Menderes Ve Arkadaşlarının Milletimizin Kalbindeki Mümtaz Yeri Her Geçen Yıl Daha Da Güçlenerek Hep Devam Edecektir.”

“GÖNÜLLERDEKİ HASBİ SEVGİNİN NİŞANESİ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarihi Değiştiremeyeceklerini Ama Doğru Yorumlanmasını Sağlamak İçin Tarihin Hatırlanma Biçimini Değiştirmenin De Ellerinde Olduğunu Söyledi.

Erdoğan, “Böylece Bir Yandan O Meşum Günleri Hatırlarken, Bir Yandan Da Milli İradenin Her Hal Ve Şart Altında Üstün Geldiğini Gösterebiliriz.”

Uzun Süre Yassıada’da Kalmış Şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Zindan Duvarları” Kitabındaki Şiirden Bir Dize Okuyan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“İdam Sehpasındaki Son Sözü, ‘Devletime Ve Milletime Ebedi Saadetler Dilerim.’ Olan Rahmetli Menderes’in Aziz Hatırasına Sahip Çıkmak Hepimizin Boynunun Borcudur. İdama Götürülürken Önce, Abdestini Alıp, İki Rekat Namaz Kılıp, Ardından Altındaki Sandalyeyi Kendisi İterek Düşüren Ve Celladına Da ‘Sen Çekil, O Sandalyeyi Ben İterim.’ Diyen Fatin Rüştü Zorlu’nun Hatırasına Sahip Çıkmak Hepimizin Boynunun Borcudur. Kişilik Bu, Kimlik Bu, Şahsiyet Bu, Mesele Bu. Başarılı Bir Maliye Bakanı Olduğu Halde, Sırf Geçmişte Darbecilere İstedikleri İmtiyazları Sağlamadığı İçin Kendisine Kin Beslenen Hasan Polatkan’ın Hatırasına Sahip Çıkmak Hepimizin Boynunun Borcudur. Onları Deviren, Yargılayan Ve Asanlar, Hayatlarını Milletin Nefret Dolu Bakışları Altında Sürdürmek Zorunda Kaldılar. Her Ne Kadar Bu Cinayete Ortak Olanlardan Bazıları Sonradan ‘Biz Yassıada’da Katliam Yaptık.’ Diyerek Suçlarını İkrar Etseler De Tarihin Ve Milletin Hükmünden Kurtulamamışlardır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merhum Adnan Menderes Ve Arkadaşlarının Kabirlerinin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Gayretleriyle İmralı Adası’ndan İstanbul’a Taşınmasının Da 30 Yıl Sonra Gelen Bir Vefa Örneği Olduğunu Kaydetti.

Erdoğan, 60 Yıl Sonra Yeni Bir Dönemi Başlatarak, Gönülleri Tekrar Tamir Etmek Üzere Bir Arada Olduklarını Belirterek, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Milletimiz Buranın Adını Yassıada’dan Yaslıada’ya Dönüştürmüştü. Üzerinde Durduğumuz Toprakların Izdırabını Dindirmek İçin Yassıada’yı Da Yaslıadayı’da Tarihe Gömüp, Burasını Demokrasi Ve Özgürlükler Adası Haline Getirmeyi Kararlaştırdık, Bu Da Bize Nasip Oldu. Adadaki Her Bir Tesise De Tarihi Anlamına Uygun İsimler Verildi. Subay Gazinosunun İsmi Adnan Menderes Müzesi Olarak Devam Edecek. Konferans Salonu Da Adnan Menderes İsmini Taşıyacak. Her İkisi De Burada Yargılanan Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’un İsmi Meydana, Oramiral Sadık Altıncan’ın İsmi De Kütüphaneye Verildi. Yargılamaların Yapıldığı Spor Salonu, Hasan Polatkan’ın, Cami De Ölümün Üzerine İman Dolu Bir Haykırışla Yürüyen Fatin Rüştü Zorlu’nun İsmini Taşıyacak. Tüm Bu Sembolleriyle Demokrasi Ve Özgürlükler Adası, Ülkemizin Geçmişten Bugüne Verdiği İstiklal Ve İstikbal Mücadelesiyle Gönüllerdeki Hasbi Sevginin İnşallah Nişanesi Olacaktır.”

“GENÇLER BU DÖNEMİ ÇOK İYİ BİLMELİ”

Adnan Menderes’in “Yeter Söz Milletindir.” Çıkışını Kendilerinin De Daha Sonra, “Yeter Karar Milletindir.” İfadesiyle Geliştirdiklerini Anlatan Erdoğan, Bu Süreçlerin Birbirini Adeta Bütünlediğini Dile Getirdi.

Şehitlere Allah’tan Rahmet Dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Çok Partili Siyasi Hayata Geçiş Sürecinin Çok Önemli Olduğunu Vurguladı. Ülkenin Her Bir Ferdinin, Özellikle Gençlerin Bu Dönemi Çok İyi Bilmesi Gerektiğine İşaret Eden Erdoğan, Şunları Söyledi:

“Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal’in Hastalığının Ve Ölümünün Ardından Tek Parti CHP Yönetimi Ülkenin Üzerine Adeta Bir Kabus Gibi Çökmüştü. Kurtuluş Savaşımızdan Sonra Başlatılan Kalkınma Hamlesinin Önü, Tek Parti Zihniyeti Tarafından Bilinçli Bir Şekilde Kesilmiş, Mesafe Katedilen Çalışmalar Birer Birer Akamete Uğratılmıştı. Merhum Menderes’in 1950-60, 10 Yılı, Gençler Burayı İyi Öğrenmelisiniz, 10 Yılda Türkiye’nin Katettiği Mesafeyi Çok İyi Öğrenmelisiniz. Bu İşler Lafla Olmuyor. Acaba 10 Yılda Bu Ülkede Yapılan Barajlarından Tutunuz Köprülerine, Yollarına Varıncaya Kadar, Bütün Bunlarla Beraber Türkiye Neler Kazandı, Milli Geliri Nereden Nereye Çıktı, Bire Üç Katlamak Suretiyle Türkiye Katladı. Buralara Vardı. Bunları Gençlerin Araştırıp Öğrenmesi Lazım. Bütün Bunlarla Beraber Uçak Üretiminden Demir Yollarına, Silah Yapımından Tarımın Geliştirilmesine Kadar, Pek Çok Kritik Milli Üretim Projemiz, İşte Bu Dönemde Hayata Geçti. Bunları Görmek Lazım. Halkın Taleplerine Ve Baskısına Daha Fazla Dayanamayan Tek Parti CHP’si Millete Olan Güvensizliği Sebebiyle Çok Partili Siyasi Hayata Geçişi Ancak Açık Oy Gizli Tasnif Yöntemiyle Başlatmıştı. Böyle Bir Demokrasi Olabilir Mi? Ama İşte CHP Bunu Yapmıştı. 1950’de Nasıl Olsa Yine Sandıklara Hakim Olacağı İnancıyla Gittiği Seçimlerde Milletimizin Ortaya Koyduğu İradenin Gücünü Kırmaya CHP’nin Faşizan Yöntemleri Bile Engel Olamadı.”

“DARBE VİRÜSÜNÜ SOKANLARI BU MİLLET AFFETMEYECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Daha Sonra Yapılan 1954 Ve 1957 Seçimlerinde De Milletin Demokrasi Ve Özgürlükler Konusundaki Tercihinde Kararlı Olduğunu Gösterdiğinin Altını Çizdi.

Demokrat Parti’nin 1950 Seçimlerini Yüzde 53,5, 1954 Seçimlerini Yüzde 56,6 Ve 1957 Seçimlerini Yüzde 47,8 İle Birinci Olarak Tamamladığına İşaret Eden Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Rahmetli Menderes’in Milli Gelirimizi Üç Katına Çıkaran, Ülkeyi Barajlarla Yollarla Lojmanlarla Sanayi Tesisleriyle Donatması Milletimizi Memnun Ederken, Birilerinin De Rahatsızlığına Yol Açıyordu. Yerli Ve Milli Olan Her Şeye Husumeti Hayatlarının Merkezine Koyanlar, Ardı Ardına Gelen Bu Demokrasi Ve Kalkınma Dalgalarına Karşı Daha Sonra Da Sık Sık Başvuracakları Bir Yönteme Sarıldılar. Sınırlarımızın Bekçisi, Milletimizin Güven Kaynağı Kahraman Ordumuz İçinden Devşirdikleri Cuntacılar Vasıtasıyla Milli İradeyi Tehditle Baskıyla Silahla Yeri Geldiğinde Kanla Alt Etmeye Çalıştılar. Sadece Darbe Yapanları Değil, ‘Daha Ne Bekliyorsunuz’ Kışkırtmasıyla Ordumuzun İçine Darbe Virüsünü Sokanları Da Bu Millet Asla Affetmeyecektir.”

‘DARBECİLER VE ONLARI YÖNLENDİRENLER, HEP AYNI KODLARLA HAREKET ETMİŞLERDİR’

Erdoğan, Ülkedeki Tüm Darbelerin Ve Cunta Hareketlerinin Temel Karekterinin, Milletin Değerlerine Ve Tarihe Düşmanlık Olduğunu Dile Getirerek, Emperyalistlerin Uç Beyliğini Yapan Darbecilerin, Ülkedeki Bölücülük Cereyanlarının Değirmenine De Su Taşıdığını Söyledi.

Erdoğan, Darbecilerin Her Darbe Öncesinde Sokakları Kana Ve Ateşe Boğarak Binlerce Masumun Acı Çekmesine, Her Darbe Sonrasında Da Yetişmiş Kadroları Tasfiye Ederek, Ülkenin Gerilemesine Yol Açtıklarını Belirterek, Şunları İfade Etti:

“Halkı Hor Ve Hakir Görerek, İnancını, Kılığını, Kıyafetini Aşağılayanların, Gerçekte Ne Kadar İlkel, Bağnaz Olduklarının En Çarpıcı Örnekleri Darbelerdir. Darbeciler Ve Onları Yönlendirenler, Hep Aynı Kodlarla Hareket Etmişlerdir. Demokrat Parti’nin Ezanı Aslına Döndürmekten, Kapalı Camileri Açmaya, Türkçenin Bin Yıllık Birikimine Sahip Çıkmaya Kadar Milletin Taleplerine Verdiği Her Cevabı Yüzlerine Atılmış Bir Tokat Gibi Görüyorlardı. Yıllardır Kendisine Söz Hakkı Verilmeyen Milletin, Demokrasi Ve Özgürlük Talebinin Karşılık Bulması, Bunlarda Başlarına İnmiş Birer Yumruk Hissi Uyandırıyordu. ‘Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ İlkesinin Hayata Geçirilişini, Hesapsız, Sorumsuz Bir Şekilde Kullandıkları İktidar Gücünün Ellerinden Kayıp Gidişi Olarak Değerlendiriyorlardı.”

Demokrat Parti’nin Milletin Güçlü Desteği İle İktidara Gelmesinin Darbecilerin Oyunlarını Bozduğunu Hatırlatan Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Üstüne Bir De Milli İradenin Desteğini Almaktan Ümitleri Kesilince Bunlar İçin Her Yol Darbeye Çıkmaya Başladı. Sokakları Karıştırmaktan, Terör Örgütlerinden Medet Ummaya, Emperyalistlerin Senaryolarında Figüranlıktan Yalana Ve İftiraya Kadar Her Yolu Mübah Sayan Kirli Bir Siyaset Anlayışına Sarıldılar. Sırf Kendi Çıkarları İçin Meclisi İtibarsız Hale Getirmekten, Provokasyonlara Çanak Tutmaktan, Darbe Çığırtkanlığı Yapmaktan Bile Asla Çekinmediler. Ülkenin Ve Milletin Başına Gelen Her Felaketi Kendilerine İktidar Alanı Açacak Bir Fırsat Olarak Görerek, Çoğu Defa Da Gizleyemedikleri Bir Sevinçle Karşıladılar. Yapılan Her Hizmete, Ülkeye Kazandırılan Her Esere, Her Yatırıma, Yükselen Her İnşaata, Elde Edilen Her Başarıya Karşı Çıktılar. Menderes’e Hangi İnançla Saldırdılarsa, Rahmetli Özal’a, Şimdi De Cumhur İttifakı’na Aynı Nefret Duygularıyla Yöneldiler. Hükümetlerimiz Dönemlerinde Bunun Sayısız Tezahürleriyle Karşılaştık. Eğitimi Güçlendirmek İçin Okullar İnşa Ettik, Üniversiteler Kurduk, Öğretmen, Akademisyen İstihdam Ettik. Ücretsiz Bilgisayar Ve Kitaplar Dağıttık. Hepsini De Eleştirdiler.”

“ATTIĞIMIZ HER ADIMDA ÖNÜMÜZÜ KAPATMAYA KALKTILAR”

Sağlık Hizmetlerini Geliştirmek İçin Yeni Hasteneler Açtıklarını Anlatan Erdoğan, “Şehir Hastaneleri Kurduk. İçlerini En Gelişmiş Cihazlarla Donattık. Personel Eksiğini Giderdik, Hizmet Kalitesini Yükselttik. Hepsini De Engellemeye Çalıştılar. Adeta Koronavirüs Olaylarını Yaşar Gibi, Bu Şehir Hastanelerini Ve Eğitim Araştırma Hastanelerini İnşa Ettik. Ulaştırmada Ülkemizi Boydan Boya Bölünmüş Oto Yollarla, Hızlı Tren Hatlarıyla, Havalimanlarıyla Donattık. İstisnasız Hepsinde De Karşı Çıktılar. Enerjide Yerli Ve Milli İmkanlara Öncelik Vererek, Kalkınmamız İçin Gerekli Alt Yapıyı Kurduk. Attığımız Her Adımda Önümüzü Kapatmaya Kalktılar. Hatırlarsanız, Akdeniz’deki Sondajlarımızdan Rakip Ülkelerden Daha Çok CHP Ve Şürekası Rahatsız Oldu. Biliyorsunuz, Kaç Tane Sondaj Gemimizin Akdeniz’de Olduğunu Bilmeyecek Kadar Bunlar Cehalet Timsalidir. Biliyoruz Yine Rahatsız Olacaklar Ama Şimdiden Müjdesini Milletimizle Paylaşmak İstiyorum. Fatih Sondaj Gemimiz 29 Mayıs’ta İstanbul Boğazından Geçerek, Yeni Sondajlar İçin Karadeniz’e Açılacak.” Değerlendirmesinde Bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi Dünyanın En Büyük 10 Ekonomisinden Biri Yapma Hedefiyle Sanayiyi Geliştirdiklerine Vurgu Yaparak Şöyle Konuştu:

“Ticaretimizi Büyüttük, İhracatımızı Artırdık, Artırıyoruz. Üretime Yönelik İstihdamı Rekor Seviyelere Çıkarttık. Bu Zihniyet Hepsine Engel Olmaya Çalıştı. Türk Milleti 15 Temmuz Darbe Girişiminde Sokaklarda Hainlere Canı Pahasına Mücadele Verirken, Tankları Alkışlayan, Televizyon Başında Sonucu Bekleyenler İşte Yine Bunlardı. AK Parti Ve MHP Olarak Ülkemizin En Büyük Üretim Reformunu Hayata Geçirirken De Yine Bunlar Vardı. Dün Ezandan, İstiklal Marşından, Bayraktan, Birliğimizden, Beraberliğimizden Rahatsızdılar Bugün De Rahatsızlar. Dün Milli İradeye Rağmen İktidar Rüyası Görüyorlardı, Bu Günde Aynı Rüya İle Avunuyorlar. Dün Darbeden, Emperyalistlerin Desteğinden, Felaketlerden Medet Umuyorlardı Bugün De Aynı Beklentiye Özellikle Sarıldılar.”

“ÜLKEMİZDE BUGÜN DEMOKRASİMİZE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞANLARA DİKKAT EDİN. HEPSİ DE 27 MAYIS HAYRANIDIR”

Erdoğan, Başakşehir’de Çam Ve Sakura Şehir Hastanesi’nin Açılışını Yaptıklarını Anımsatarak, 2 Bin 600 Yataklı Bu Hastanenin Dünyada Örnek Hastanelerden Biri Olduğunun Altını Çizdi.

Bu Hafta İçerisinde 1006’şar Yataklı Yeşilköy’deki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastenesi İle Sancaktepe’deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastenesi’nin Açılışını Yapacaklarını Yineleyen Erdoğan, Sultan 2. Abdülhamid’in Askerler İçin Yaptırdığı Hadımköy’deki Hastaneyi De İsmail Niyazi Kurtulmuş Adına 31 Mayıs’ta Açacaklarını İfade Etti.

“Ülkemizde Bugün Demokrasimize Gölge Düşürmeye Çalışanlara Dikkat Edin. Hepsi De 27 Mayıs Hayranıdır.” Diyen Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Hepsi De Zahirde 12 Eylül’e Karşı Gibi Gözükse De O Darbeden En Çok Faydayı Görendir. Hepsi De 28 Şubat Meftunudur. Hepsi De 15 Temmuz’a Tiyatro Diyerek Milletimizin Destansı Mücadelesini Küçümsemeye Çalışır. Hepsi De Ülkesini Yurt Dışında Bulduğu Her Mahfilde Şikayet Eder. Hepsi De Geçmişten Bugüne Teröristlere Karşı Derin Muhabbet Besler. Hepsi De Yerli Ve Milli Olan Her Şeye Düşmandır. Hepsi De Milli İradeden Umudunu Kestiği İçin Darbecilerden, Yabancılardan, Terör Örgütlerinden Medet Umar. Dünyanın Tamamıyla Birlikte Ülkemizi De Etkileyen Koronavirüs Salgınını Dahi Bu Amaçla Kullanmaya Kalkacak Kadar Sefil Bir Zihniyetle Karşı Karşıyayız. Sadece Bu Tablo Bile Bize Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet Diye İfade Ettiğimiz Milli Çağrımıza Ne Kadar Sıkı Sıkıya Sarılmamız Gerektiğinin İspatıdır.”

“BURALARDA NE İŞİMİZ OLDUĞUNU ÇOK İYİ ANLAYACAKSINIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yurt İçinde Terör Örgütlerinden Ekonomiye Kurulan Tuzaklara, Sınırlar Dışında Beka İçin Gerçekleştirilen Harekatlara Kadar Tüm Mücadeleyi Bu Anlayışla Yürüttüklerini Dile Getirerek, “Bize Ne Diyorlar? ‘Suriye’de, İdlib’de, Libya’da Ne İşimiz Var?’ Buralarda Ne İşimiz Olduğunu Çok Kısa Zamanda Çok Çok İyi Anlayacaksınız. Hamdolsun, Milletimizin Desteği Ve Duası Her Zaman Olduğu Gibi Bugün De En Güçlü Şekilde Yanımızdadır.” Diye Konuştu.

“Açılışını Yapmak Üzere Bir Araya Geldiğimiz Demokrasi Ve Özgürlükler Adası’nın Türkiye’nin 60 Yıllık Mücadelesi Yanında Gelecekteki Hedeflerinin De Sembolü Olacağına İnanıyorum.” İfadesini Kullanan Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Biliyorsunuz, Meşhur Bir Camp David Adası Vardır Ve Burada Uluslararası Toplantılar Yapılır. Kapanırlar Oraya Ve Orada Toplantı Biter, Nihai Kararlar Ordan Açıklanırdı. İnşallah Demokrasi Ve Özgürlükler Adası İşte Bu Tür Toplantıların Yapılabileceği Bir Ada Olacak. Misafirlerimiz Buraya Gelecek. Burada Ulusal, Uluslararası Fark Etmez, Toplantılar Yapılacak Ve Bu Toplantılardan Sonra Da Buradan Nihai Kararlarını Açıklayarak Ayrılmış Olacaklar.”

Merhum Başbakan Adnan Menderes Başta Olmak Üzere Türkiye’nin Gelişmesi, Kalkınması, Büyümesi, İstiklali Ve İstikbali İçin Mücadele Eden Tüm Kahramanlara, Bu Uğurda Canını Veren Tüm Şehitlere Allah’tan Rahmet Dileyen Erdoğan, Sınırların İçinde Ve Dışında, Türkiye’nin Bekası, Milletin Esenliği İçin Görev Yapan Tüm Askerlere, Polislere, Jandarmalara Ve İstihbaratçılara Teşekkür Etti.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR OLDUKÇA DEMOKRASİNİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN SİMGESİ OLARAK KALACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı Olarak Kararlı Bir Şekilde Emin Adımlarla Bu Yolda Devam Ettiklerini Belirterek, Şunları Söyledi:

“Rabb’im Hepimizi Milletçe İnşallah Diyorum Ki Bütün Olabilecek Belalardan Korusun, Esirgesin Ve Zafere Ulaştırsın. Genel Başkan Sayın Bahçeli’ye, Ekibindeki Tüm MHP’li Kardeşlerime Türkiye’nin Tarihinin En Zorlu Mücadelelerinden Birini Yürüttüğümüz Bu Dönemde Sergiledikleri Dirayet Ve Verdikleri Destek İçin Şükranlarımı Sunuyorum. Yassıada’nın Demokrasi Ve Özgürlükler Adası Haline Gelmesini Sağlayan, Yatırımları Gerçekleştiren Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliğimize, Sayın Başkan’a Ve Ekibine Milletim Adına Teşekkür Ediyorum. Hasbi Olarak Bunu Söylüyorum. Bu Eserin Ülkemize Kanadırılmasında Emeği Geçen Kültür Ve Turizm Eski Bakanımız Ömer Çelik, Genel Başkan Yardımcımız Çiğdem Karaaslan Ve Yanında Eşinin De Çok Emeği Var. Buranın Mimari Noktadaki Gayretlerini Bir Kenara Koymak Mümkün Değil. Aynı Zamanda Ankara Milletvekilimiz Ali İhsan Arslan Başta Olmak Üzere Herkesi Tebrik Ediyorum.”

Oteli, Kongre Merkezi, Müzesi, Spor Salonu Ve Diğer Tesisleriyle Bu Adanın Türkiye Cumhuriyeti Var Oldukça Demokrasinin Ve Özgürlüğün Simgesi Olarak Kalmayı Sürdüreceğine İnandığını İfade Eden Erdoğan, Demokrasi Ve Özgürlükler Adası’nın Türkiye Ve Millet İçin Hayırlara Vesile Olması Temennisinde Bulundu.

NOTLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konuşmasının Ardından Beraberindekilerle Açılışın Yapılacağı Alana Geçti. Burada Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Dua Etti.

Erdoğan, “Demokrasi Ve Özgürlükler Adamız, Tüm Milletimiz Ve Tüm Demokrasi Ve Özgürlük Aşığı İnsanlığa Hayırlı Olsun. Ya Allah, Bismillah.” Diyerek Kurdeleyi Kesti.

Açılışta, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Kabine Üyeleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ve Milletvekilleri De Yer Aldı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BAHÇELİ: DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI İLE GEÇMİŞİN KÖTÜ ANILARI GELECEĞİN KUTLU HEDEFLERİYLE BERHAVA EDİLECEKTİR

HIZLI YORUM YAP