DOLAR

32,4187$% -0.18

EURO

34,8315% -0.19

GRAM ALTIN

2.496,41%0,50

ÇEYREK ALTIN

4.255,00%0,25

BİST100

9.693,46%1,77

BİTCOİN

2072829฿%0.3968

ETHEREUM

99754Ξ%0.01579

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BİR MİLLETİN ADETA YENİDEN DOĞUŞUNA ŞAHİTLİK EDİYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayasofya’nın Secdelerle Yeniden Buluşması İle Bir Milletin Adeta Yeniden Doğuşuna Şahitlik Ediyoruz. Bugün Yeniden Yemin Ediyoruz ki Ezanımıza, Bayrağımıza, Vatanımıza Kimsenin El Uzatmasına İzin Vermeyeceğiz.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslendi.

Erdoğan, Müslümanların ve Türk Milletinin Cuma Günü Vasıl Olacak Kurban Bayramı’nı Tebrik Etti.

Bu Mübarek Günler Vesilesiyle Türk Milletinin, Müslümanların ve Tüm İnsanlığı Feraha Kavuşmasını Allah’tan Dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı İçin Tüm Kurumların Hazırlıklarını Tamamladığını Belirtti.

Ülkede Kesilecek Büyük ve Küçükbaş Kurbanlıkların Tamamının Yerli Üretim Olduğunu İfade Eden Erdoğan, Gerek Kurbanlıkların Kontrolü, Gerek Kesim Yerleri, Gerek Kesim Sonrası Temizlik Hususunda Gereken Tedbirlerin Ağırlıklı Olarak Yerel Yönetimler Vasıtasıyla Alındığını Söyledi.

Kurban Kesim Yerlerinde Yoğunluk Oluşmaması İçin Bayramın 2’nci ve 3’üncü Günlerinin de Değerlendirilmesini Tavsiye Eden Recep Tayyip Erdoğan, Bayram İçin Yolculuğa Çıkacak Tüm Vatandaşlardan Dikkatli Olmalarını ve Kurallara Riayet Etmelerini Özellikle İstedi.

Covid-19 Salgınının Devam Ettiği Şu Günlerde Gerek Kurban Keserken, Gerek Bayramlaşırken “TAMAM” Diye İfade Ettikleri “Temizlik, Maske ve Mesafe” Kurallarından Asla Taviz Verilmemesi Gerektiğini Vurgulayan Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Sıkıntılı ve Zahmetli Olduğunu Bildiğimiz Bu Kuralları Kendimizin ve Sevdiklerimizin Sağlığı İçin Harfiyen Uygulayalım. İnşallah Çoğu Gitti Azı Kaldı. Salgın Dönemini Geride Bıraktığımızda İnşallah Yaptığımız Fedakarlıkların Karşılığını Ziyadesiyle Alacağımız Güzel Günler Bizi Bekliyor. Milletimizin Salgın Dönemindeki İstihdam Kaybını Önlemek ve Sosyal Destek İhtiyacını Karşılamak İçin Çeşitli Kalemlerde 26,5 Milyar Liralık Karşılıksız Nakit Ödeme Yaptık. İnşallah Bundan Sonra da 83 Milyon Vatandaşımızın Her Birinin Yanında Yer Almayı Sürdüreceğiz.”

MUT İLÇESİNDEKİ KAZA

Mersin’in Mut İlçesinde Askerleri Taşıyan Otobüsün Kaza Yapması Neticesi Maalesef Şehitlerin ve Yaralıların Olduğunu Öğrendiklerine Değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Savunma Bakanım ve Kara Kuvvetleri Komutanımız Olay Yerine İntikal Edip Mevcut Durumlarla İlgili Bilgileri Aldılar. Rabb’im İnşallah Bu Askerlerimizi Şehitler Safında Haşreder. Kendilerine Rahmet, Yaralılarımıza da Allah’tan Şifa Diliyorum. Milletimizin de Başı Sağ Olsun.” Diye Konuştu.

“EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZ, BERABERLİĞİMİZ, KARDEŞLİĞİMİZDİR”

Recep Tayyip Erdoğan, Geçen Salı Günü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 2 Yıllık Değerlendirmesini Kamuoyu İle Paylaştıklarını Anımsattı.

Ortaya Çıkan Tablonun Türkiye’nin Bölgesinde ve Dünyada Yaşanan Olağanüstü Gelişmelere, Önüne Çıkartılan Nice Engellere Rağmen Tarihi Bir Atılım Dönemi İçinde Olduğunu Gösterdiğine Dikkati Çeken Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Hamdolsun Allah’ın Yardımı ve Milletimizin Desteği İle Tüm Zorlukların Üstesinden Geliyor ve Hedeflerimize Doğru Adım Adım İlerliyoruz. Hep İfade Ettiğim Gibi En Büyük Gücümüz Birliğimiz, Beraberliğimiz, Kardeşliğimizdir. Vesayet Oyunlarıyla, Terör Örgütlerinin Saldırılarıyla, Darbe Girişimleri İle Siyasi ve Ekonomik Tuzaklarla Yıkılamayan Bir Ülke Oluşumuzu İşte Bu Hasletlerimize Sıkı Sıkıya Bağlı Olmamıza Borçluyuz. Bu Gerçeği Görenler Tüm Güçleriyle Milletimizin Birliğine, Ülkemizin Bütünlüğüne, Devletimizin Egemenlik Haklarına Saldırmaktadır. Türkiye’yi Hala Geçmişin Zayıf ve Ürkek Devleti Zannedenler Bu Saldırılarla Netice Almayı, Ülkemizin Üzerinde Yeniden Tahakküm Kurmayı Hayal Ediyorlar. Halbuki Artık Her Alanda Altyapısını Geliştirmiş, Egemenlik Haklarını Kullanma İradesine Sahip Bir Türkiye Var. Kendi Gerçeklerinin ve Gücünün İdrakinde Bir Türkiye Var.

Altını Çizerek İfade Ediyorum; Bizim Kimsenin Hakkında, Hukukunda, Toprağında, Huzurunda, Zenginliğinde Gözümüz Yok. Tek Arzumuz ve Tüm Gayretimiz, Kendi Hakkımızı, Hukukumuzu, Çıkarlarımızı Korumaktır. Bu Anlayışa Dayatmayla Karşımıza Çıkanlara, Cevabımızı Uluslararası Hukuktan Kaynaklanan Meşru Gücümüzle Vermekten Asla Çekinmiyoruz, Çekinmeyeceğiz. Müzakere ve Adil Anlaşmalar Yoluyla Çözülebilecek Meselelerde Oldu Bittiyle Ülkemizi Dışlamaya Kalkanlar Her Seferinde Bu Cevapla Karşılaşacaklarını Bilmelidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hem Geçmişte Uğradıkları Haksızlıkların Telafisi, Hem Bugünkü Hakların Müdafaası Hem de Gelecekteki Hedeflere Ulaşmak İçin Ne Gerekiyorsa Onu Yapmakta Kararlı Olduklarını Vurguladı.

Dünyada Devletler ve Toplum Arasındaki Mücadele Yöntemlerinin Değiştiğinin Gayet İyi Farkında Olduklarının Altını Çizen Erdoğan, Konuşmasına Şu Sözlerle Devam Etti:

“Siyasi, Ekonomik, Sosyal, Askeri Her Türlü Rekabetin Değişen Diline ve Tarzına Uygun Şekilde Kendimizi Sürekli Yeniliyoruz. Hem Sahada, Hem Masada Yeni Dönemin Gereklerine Göre Mücadelemizi Veriyoruz. Bugüne Kadar Elde Ettiğimiz Kazanımları, Milli Duruşumuzu Devlet Ruhuyla Mütenasip Mücadele Yöntemleriyle Tahkim Ederek Sergiliyor Olmamıza Borçluyuz. İnşallah Bundan Sonra da Aynı Anlayış ve Azimle Yolumuza Devam Edeceğiz.”.

“KİMSENİN EL UZATMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Erdoğan, Ayasofya-İ Kebir Cami-İ Şerifi’nin İbate Açılmasıyla İlgili Değerlendirmelerde Bulundu.

“Ayasofya’nın Fatih’in Vakfiyesine Uygun Şekilde Yeniden İbadete Açılması, Ülkemizin Egemen Haklarını Kullanma Konusundaki Kararlılığının Son Örneklerinden Biridir.” Diyen Erdoğan, Şu İfadeleri Kullandı:

“Sadece Ayasofya’nın Serencamı Dahi Milletimizin Bu Topraklardaki 1000 Yıllık Varlığını Hangi Zorluklarla Sürdürebildiğinin İspatıdır. Fethin En Önemli Hatırası Olan Ayasofya’nın Hangi Şartlar Altında 500 Yıllık Camilik Vasfından Çıkartılarak Müzeye Dönüştürüldüğünü Tartışmanın Bir Anlamı Olmadığına, Kalmadığına İnanıyorum. Önemli Olan Bu Ulu Mabedin Yeniden Asli İşlevine Bağlayıcı Bir Hukuki Belge Olan Vakfiyesinde Belirtilen Misyonuna Dönmüş Olmasıdır. Fatih’in 1453 Yılında Camiye Çevirdiği İstanbul’un Gözbebeği Ayasofya, Artık Medeniyetimizin Zirve Sembollerinden Biri Olarak, Milletimize ve Tüm İslam Dünyasına, Tüm Müslümanlara Bir İbadethane Olarak Hizmet Vermeyi Sürdürecektir.”

Müslümanlar Dışında Hıristiyan Aleminin de Aynı Şekilde Ayasofya-İ Kebir Cami-i’ne Gelip Ziyaretlerini Yapabileceğini Vurgulayan Erdoğan, Bilindiği Gibi 10 Temmuz’da Açıklanan Yargı Hükmünün Ardından Yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı İle Bu Ulu Mabede Cami Vasfını Yeniden İade Ettiklerini Hatırlattı.

Hazırlıkların Ardından 24 Temmuz’da Cuma Namazıyla Ayasofya’nın Kubbelerinin Yeniden Ezan, Kur-An, Salavat ve Tekbir Sesleriyle İnlediğine Dikkati Çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Ayasofya’yı Ecdadın Emanetine Uygun Olarak Üç Neslin Hayalinde Yaşattığı Şekliyle Bir Cuma Günü Aslına Rücu Ettirdik. Hizmetine Ömrümüzü Adadığımız Şehr-İ İstanbul’un Artık Bize Tebessümle Baktığını Tüm Kalbimizle Hissediyoruz. Bize Bugünleri Gösterdiği İçin Rabb’imize Hamdüsenalar Ediyoruz. Resul-İ Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Efendimizin Müjdesine Layık Olabilmek Umuduyla Bu Kutlu Beldenin Fethi İçin Mücadele Eden Eyüp Sultan Hazretleri Başta Olmak Üzere Tüm İlim Ve Hikmet Erlerini Rahmetle Yad Ediyoruz. İstanbul’un Fatih’in ve Ayasofya’yı Vakfederek Medeniyetimize Kazandıran Fatih Sultan Mehmet Han’ı Minnet ve Şükranla Yad Ediyoruz.

Yarım Bin Yıl Boyunca Bu Ulu Mabedin Kubbelerini Kur-An, Ezan, Sala, Dua Sesleriyle Çınlatan Ecdadımızı Hürmetle Yad Ediyoruz. Ayasofya’nın Vakfiyesine Aykırı Şekilde Müzeye Dönüştürüldüğü Günden Beri Bu Ulu Mabedin Yeniden İbadete Açılması İçin Mücadele Veren Büyüklerimizin Her Birini Saygıyla Yad Ediyoruz. Bu Uğurda Verilen Mücadelelerin Hem Bizatihi Şahidi Olan Hem Bizatihi İçinde Yer Alan Bir Kardeşiniz Sıfatıyla Yaşadığımız Tarihi Günlerin Anlamını ve Önemini Her Zerremizle Hissediyoruz.”

“MİLLETİMİZİN SON FERDİ DE SON NEFESİNİ VERMEDEN BU MABETLER AĞLAMAYACAK”

Türkiye’deki 83 Milyon Vatandaşın Her Birinin, Yurt Dışındaki Yüz Milyonlarca Kişinin de Aynı Duygular İçinde Olduğunu Bildiklerini Aktaran Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:

“Tam 567 Yıl Önce Cami Sıfatıyla Şereflenen Bu Mabedin Sıradan Bir Müze Yerine Yapılış Amacına Uygun Bir Şekilde İbadethane Olarak Kullanılmasının Her İnançtan İnsanı Mutlu Ettiğine İnanıyoruz. Bundan Bir Asır Önce Vatan Toprakları İşgal Edildiğinde Yüzbinlerce İstanbullu, Sultanahmet ve Ayasofya’nın Önünde Toplanarak 700 Senelik Tarihin Ağlayan Minareleri Önünde ‘Yemin Ediyoruz’ Diye Başlayan Ahidlerini Tüm Dünyaya Haykırmıştı. ‘Fatihlerin, Yavuzların Ülkesi İstiklalsiz Kalamaz, Birbirimize Ellerimizi Uzatalım, Tek Bir Hedefe, Yalnızca Türk İstiklali ve Hürriyeti Gayesine Doğru Yürüyelim’ Diyerek Şahlanan Bu Milletin Önünde Kimsenin Duramayacağı Birkaç Yıl İçinde Ortaya Çıkmıştı. Milletimiz, Varını Yoğunu Ortaya Koyarak Düşmanı Topraklarımızdan Attıktan Sonra da Yine Bu Mabedin Kubbeleri Şükür Dualarıyla İnlemişti. Bugün Biz De 83 Milyon Hep Birlikte Ayasofya ve Sultanahmet Başta Olmak Üzere Tüm Camilerimizin Minarelerinin Önünde Yemin Ediyoruz ki Milletimizin Son Ferdi de Son Nefesini Vermeden Bu Mabetler Ağlamayacak, Mahzun Kalmayacaktır.

Bugün Yeniden Yemin Ediyoruz ki, Ezanımıza, Bayrağımıza, Vatanımıza Kimsenin El Uzatmasına İzin Vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığının, Egemenliğinin Maziden Atiye Kurulan Büyük Köprünün Sembolü Olan İstiklal Marşı’mızda Ne Diyor, ‘Ruhumun Senden İlahi Şudur Ancak Emeli. Değmesin Mabedimin Göğsüne Namahrem Eli. Bu Ezanlar ki Şehadetleri Dinin Temeli. Ebedi Yurdumun Üstünde Benim İnlemeli.’ Şehadetleri Dinin Temeli Olan Ezanlarımızın Yurdumuzun Üzerinde Ebediyen İnlemesi İçin Gerekirse Kanımızın Son Damlasına Kadar Mücadele Edeceğiz.”

“HEDEFLERİMİZE DOĞRU EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Bugün Yeni Bir Diriliş Mücadelesi Verdiğine İşaret Ederek, “Hiç Kimsenin Bu Ülkenin ve Bu Milletin İstiklaline ve İstikbaline El Uzatmayı Aklından Dahi Geçirememesi İçin Büyük ve Güçlü Türkiye’yi İnşa Ediyoruz. Dahili ve Harici Bedhahların Gizli veya Açık Tüm Saldırılarına Rağmen Tek Yürek, Tek Bilek, Tek Vücut Olarak Yedi Düvele Karşı Vatan Müdafaası Yapıyoruz. Milletimiz Bu Hakikati Gördüğü, Bu Büyük ve Kutlu Mücadeleyi Sahiplendiği İçin Önümüz Çıkan Her Engeli Rabb’imizin Yardımıyla Aşıyor, Hedeflerimize Doğru Emin Adımlarla Yürüyoruz.” Diye Konuştu.

İstiklal Mücadelesini Yürütürken Türkiye’yi Her Alanda Mamur Etmeyi, Geliştirmeyi ve İleriye Taşımayı da İhmal Etmediklerinin Altını Çizen Erdoğan, Eğitimden Sağlığa, Ulaşımdan Tarıma, Enerjiden Sanayi ve Ticarete, Sosyal Desteklerden İstihdama Kadar Her Alanda Cumhuriyet Tarihinin Tamamına Denk Hizmetlerle Ülkeyi Geliştirdiklerini ve Kalkındırdıklarını Dile Getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Asırlık Hayalleri Birer Birer Hayata Geçirirken, Bu Maddi Alt Yapıyı Manevi İklimle de Kuşatıyoruz. Ecdadın İzinden Giderek İstanbul’da Ayasofya’yı, Sultanahmet’i, Fatih’i, Süleymaniye’yi Yalnız Bırakmamak İçin Büyük Çamlıca’yı, Ataşehir Mimar Sinan’ı Yanlarına Yoldaş Eyledik. Şimdi de Levent’i, Taksim’i İnşa Ediyoruz. Aynı Şekilde Ankara’da Millet Camii’nden Melike Hatun Camii’ne, Ülkemizin 81 Vilayetinin Tamamında İnşa Edilen Benzer Eserlere Kadar Yaptığımız Her Mabetle Vatan Topraklarına Manevi İzlerimizi Bırakıyoruz.

Ülkemizin Dört Bir Yanında Açtığımız Okullara, Hastanelere, Yollara, Köprülere, Barajlara ve Diğer Eserlere Bu Topraklara Vurduğumuz Mühürlerimiz Olarak Gördüğümüz Camilerimizle Adeta Ruh İnşa Ediyoruz. Bu Vatanı Ne Düşman Saldırıları Ne Siyasi Ve Ekonomik Krizler Ne De Kokuşmuş Zihniyetlerini Topluma Dayatanlar Çökertebilir. Milletimizin İnancını Besleyen Kaynaklar Diri Kaldığı Müddetçe Bunların Hepsinin De Üstesinden Allah’ın İzniyle Geliriz.”

Milletin İnancını Besleyen Kaynakların Diri Kaldığı Müddetçe Allah’ın İzniyle Her Şeyin Üstesinden Geleceklerini İfade Eden Erdoğan, ”İnancımızı Besleyen Kaynaklarımızın Fiziki Sembolleri Camilerimiz, Günde Beş Vakit Okunan Ezanları ve Kılınan Namazları İle Ayaktaysa Yüce Kitabımız Kur’an Orada Yaşıyor Demektir. Camilerimiz 7’den 70’e Milletimizin Her Bir Ferdiyle Ne Kadar Dolup Taşıyorsa Dinimiz İslam Orada Dimdik Ayakta Demektir. Camilerimiz Dini ve Sosyal Etkileriyle Hayatımızda Ne Kadar Çok Yer Tutuyorsa Geleceğimize O Kadar Güvenli Bakabiliriz Demektir. Camilerimiz Bu Ülkenin Silüetinde Ne Kadar Öne Çıkıyorsa Hedeflerimize O Kadar Yaklaşıyoruz Demektir.” Diye Konuştu.

Buna Karşılık Camilerin Ne Kadar Boş Kalırsa Gönül Toprağının O Kadar Çoraklaşacağını Belirten Erdoğan, Gençlere Seslenerek, ”Gençler, Camilerimizi İhmal Etmeyin. Gençler, Camilerimizde Ne Kadar Secdeye Kapanırsanız Biliniz ki Camilerimizle Birlikte Siz de O Kadar Güçlü Olacaksınız. Camilerimiz Ne Kadar Bakımsız Kalırsa Ruh Dünyamızda O Kadar Uzaklaşıyoruz Demektir. Camilerimiz Ne Kadar Sessizliğe Bürünürse Akıbetimiz O Kadar Karanlığa Gömülüyor Demektir.” İfadesini Kullandı.

”BU ADIMLA BİR MİLLETİN ADETA YENİDEN DOĞUŞUNA ŞAHİTLİK EDİYORUZ”

Ayasofya-İ Kebir Cami-İ Şerifi’nin Yeniden İbadete Açılmasının Önemine Değinen Erdoğan, ”İşte Bunun İçin Ayasofya’nın Yeniden İbadete Açılışı, Secdelerle Yeniden Buluşması, Camilerden Bir Caminin Hizmete Girmesi Demek Değildir. Bu Adımla Bir Milletin Adeta Yeniden Doğuşuna Şahitlik Ediyoruz.” Diyerek, Şöyle Devam Etti:

”Bir Zamanlar Topluca Sabah Namazları Derdik ve Gençlik Olarak Lise Çağlarımızda Hep Birlikte Sabah Namazlarına Giderdik. Şimdi Yeniden Aynı Dönemin Aynı Sürecin Başlamasının Ayasofya İle Çok Ama Çok Önemli Olduğuna İnanıyorum. Onun İçin Cumhurbaşkanınız Olarak Gençlik Sizden Bunu Yine Bekliyoruz. Bu Adımla Bir Milletin İstiklali ve İstikbali İçin Yeniden Ahitleşmesine İnşallah Ülkemizin ve Milletimizin Şahitlik Ediyoruz. Bu Adımla Asırlardır Öz Güveni Örselenen Bir Ümmetin Geleceğine Yeniden Umutla Bakışına Şahitlik Ediyoruz. Bu Adımla Dünyadaki Tüm Mazlumların ve Mağdurların Gönüllerinde Yeniden Bir Ümit Işığının Yanışına Şahitlik Ediyoruz.

Rabbim Kalbimizdeki Niyeti, Gönlümüzdeki Sevgiyi, Yüreğimizdeki Ateşi Biliyor. Milletimiz İçin Ne Diliyorsak Tüm Kardeşlerimiz İçin Tüm İnsanlık İçin de Aynısını İstiyoruz. İnsanlığın 1500 Yıllık Tarihi İle Ayasofya’da Birleşen Hak, Adalet, Güvenlik, Barış, Huzur, Refah Temennilerin Hayata Geçmesi En Büyük Dileğimizdir. Bu Kadim Toprakların İlk İnsandan Bugüne Kadar Geçirdiği Tüm Safalar Bir Film Şeridi Gibi Gözlerimizin Önünden Akarken Başka Türlüsünü Zaten Düşünemezdik. Rabbimiz ‘Şüphesiz Güçlükle Beraber Bir Kolaylık Vardır, Öyleyse Bir İşi Bitirince Diğerine Koyul’ Buyuruyor. Rabbimizin Emrine ve Müjdesine Uygun Şekilde Hareket Ederek Bitirdiğimiz Her İşin Ardından Diğerine Yöneleceğiz. İşte 86 Yıllık Hayalimiz Olan Ayasofya’yı Yeniden Kur’an’la Namazla Cemaati İle Buluşturduk. Şimdi Vakit Milletimiz ve Tüm İnsanlık İçin Yapacağımız Diğer İşlere Yönelme Vaktidir.’ Rabbim Bizleri Hak Yoldan, Şehitlerimizin Kutlu Yolundan, Sıratı Müstakimden Ayırmasın Diyorum. Ayasofya-İ Kebir Cami-İ Şerifi’nin Yeniden İbadete Açılmasının Milletimize, Ümmete ve Tüm İnsanlığa Bir Kez Daha Hayırlı Olmasını Diliyorum.”

”AYASOFYA’DA 500 KİŞİLİK BİR GÜVENLİK EKİBİ SÜREKLİ GÖREV YAPACAK”

Erdoğan, Konuşmasında Ayasofya’nın Yeniden İbadete Açılması İçin 86 Yıldır Mücadele Veren ve Bu Büyük Güne Katkı Sağlayanlar İle Kültür ve Turizm Bakanı, İçişleri Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı, İstanbul Valisi Ve Emniyet Müdürü İle Bu Süreçte Görev Yapan Tüm Heyete Teşekkür Etti.

Ayasofya-i Kebir Cami-İ Şerifi’nin 24 Saat Açık Olacağını Ve 500 Kişilik Bir Güvenlik Ekibinin de Sürekli Görev Yapacağını Belirten Erdoğan, Ayasofya İle Bazı Cuma Camileri ve Selatin Camilerin Güvence Altına Alınacağının Bilgisini Vererek Aynı Şeyin Ankara’daki Camiler İçin de Geçerli Olacağına İşaret Etti.

Bu Süreç İçerisinde Hat, Tezhip ve Bunun Yanı Sıra Ayasofya’nın İç ve Dış Mekanlarında Yapılacak Restore Çalışmaları Olacağını Bildiren Erdoğan, ”Bu Çalışmalar İle Beraber Ayasofya’mızı Gerçekten Tüm İnsanlığa Başta İslam Dünyası Olmak Üzere Hristiyan Dünyasına Yeni Haliyle İnşallah Takdim Etmenin de Heyecanı İçerisindeyiz. İnşallah Bunu da Başaracağız.” Dedi.

Kalbinde Bu Kutlu Günün Hasretiyle Ebedi Aleme Göçen Tüm Büyükleri, İlim, Siyaset ve Dava Adamlarını Rahmetle Yad Ettiğini Aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Öyle Büyüklerimiz Vardı ki Konferanslarında Sadece Ayasofya Konferansları Yapar ve Heyecanla Şu İfadeleri Kullanırlardı; ”Ayasofya Açılacak, Ayasofya Açılacak, Bir Gün Ayasofya Açılacak Derler ve Hüngür Hüngür Onlar Ağlar Bizler Ağlardık ve Elhamdülillah Açıldı.” Şeklinde Konuştu.

”AMAÇ ÖZ GÜVEN SAHİBİ BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASININ ÖNÜNE GEÇMEKTİR”

Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Uzak Doğu’ya Kadar Dünyanın Dört Bir Ucunda Ayasofya’nın Açılışına Sevinenlere En Kalbi Muhabbetlerini Gönderen Recep Tayyip Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Aziz Milletim; Ayasofya’nın Yeniden İbadete Açılması Sürecinde Şahit Olduğumuz Tartışmaların Türkiye’nin Diğer Alanlarda Attığı Adımlarla İlgili Tartışmalardan Hiçbir Farkı Yoktur. Ülkemizde Bir Kesim Yapılan Yollara, Köprülere, Havalimanlarına, Hastanelere, Barajlara, Fabrikalara, Yüksek Teknoloji Atılımlarına, Savunma Sanayi Projelerine, Siyasi ve Diplomatik Hamlelere Ne Tepki Veriyorsa Ayasofya’ya da O Tepkiyi Göstermiştir. Aynı Kişiler, Aynı Zihniyet, Dikkat Ediniz, Saflar Aynıdır, Söylemler Aynıdır, Mecralar Aynıdır, En Önemlisi Gayeler Aynıdır. Amaç Öz Güven Sahibi Büyük ve Güçlü Türkiye’nin İnşasının Önüne Geçmektir, Geçemeyeceksiniz, Engelleyemeyeceksiniz ve Ok Yaydan Çıkmıştır ve Maksuda Ulaşacaktır.

Bu Tavrın Demokrasiyle Çok Seslilikle Farklılıkları Savunmakla Hiçbir İlgisi Yoktur. Dikili Ağacınız Yok Be Dikili Ağacınız Yok… Boğaz’ın Altından Tünel Geçirirsiniz Buna Karşı Gelirler, Avrasya Tüneli Yaparsınız Buna Karşı Gelirler, Üçüncü Köprüyü Yaparsınız Buna Karşı Gelirler, Osmangazi’yi Yaparsınız Buna Karşı Gelirler, Nerede Ne Yaparsanız Yapın Hepsine Karşı Gelirler. Ya Bir Şeyi de Siz Yapın Be Yapın… Ama Biz Sizin Gibi Değiliz, Biz Teşekkür Etmesini Biliriz. Esasen Demokrasilerde Muhalefete Çok Büyük İşler Düşer. Zaten Demokrasi Güçlü Muhalefet Varsa O da Güç Kazanır Ama Yoksa Güç Kaybeder.”

Yıllarca Muhalefet Saflarında Mücadele Etmiş Bir Siyasetçi Olarak Bu Görevlerin Ne Olduğunu Gayet İyi Bildiğini Anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet Demek Yapılan Her İşe Doğrusuna Yanlışına Bakmadan Karşı Çıkmak Değildir. Demokrasilerde Muhalefet Demek Daha İyisini Yapabilecek Fikri, Zihni ve Kalbi Hazırlıklarla Milletin Gönlünü Kazanmaya Çalışmak Demektir. Bu Sebeple Muhalefetin En Az İktidar Kadar Çalışkan Olması, Üretken Olması, Mücadeleci Olması, Kucaklayıcı Olması Lazımdır. Maalesef Ülkemizde Böyle Bir Anlayışla Böyle Bir Gayret de Görmüyoruz.” Değerlendirmesinde Bulundu.

Bir Tarafta Ülkesi ve Milletinin Büyümesi, Güçlenmesi, Gelişmesi, Refahı İçin Gecesini Gündüzüne Katarak Çalışanlar ve Onları Destekleyenlerin Olduğunu Söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahir Ekseriyeti Oluşturan Bu Kesim Ülkesinin ve Milletinin İstiklali, İstikbali, Güvenliği, Huzuru, Hedefleri İçin Gerekirse Canını Ortaya Koyma İradesini 15 Temmuz Gecesi Dost Düşman Herkese Göstermiştir.” İfadesini Kullandı.

Erdoğan, Diğer Tarafta İse Ülkesi ve Milletinin Geleceği İçin En Küçük Bir Eser Üretmemiş, Fiili veya Fikri Katkı Ortaya Koymamış, Çaba Göstermemiş Olanların Bulunduğuna İşaret Ederek, “Bunlar İçin Milletimizin Ayasofya’nın Asli İşlevine Kavuşturulması Talebinin Olduğu Gibi Ülkemizin Sınırlarının Terör Örgütleri Tarafından Kuşatılmasının da Siyasi ve Ekonomik Tuzaklara Maruz Kalmamızın da Bir Anlamı Yoktur. Bunlar İçin Ülkemizin Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki Haklarını Koruma Mücadelesi De Aynı Hükümdedir. Terör Örgütlerine Göz Kırpan, Darbecilere Arka Çıkan, Ülkesini Her Fırsatta Yabancılara Şikayet Eden, Kendilerine Millete Hizmet İçin Emanet Edilen İmkanları Heba Eden Bu Zihniyetin Yaptığı İşin Adı Muhalefet Olamaz.” Diye Konuştu.

Dünyanın Hiçbir Yerinde Böyle Bir Demokrasi Tanımı veya Uygulamasının Olmadığını Vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, Şu Değerlendirmelerde Bulundu:

“İster Eski İster Yeni Olsun, Muhalefet Adına Ortaya Çıkan Tüm Aktörlere ve Gruplara Dikkatlice Bakılarak Şu Soruya Cevap Verilmesini İstiyorum. ‘İçlerinde Ülkeyi Yönetmek İçin Eğitimden Sağlığa, Adaletten Güvenliğe, Ulaştırmadan Tarıma, Enerjiden Spora Herhangi Bir Alanda Dişe Dokunur, Kayda Değer, Ayakları Yere Basan, Çözüm Odaklı, Somut Teklifler İçeren Bir Program Ortaya Koyan Var Mı?’ Kongre Yaptılar. Bu Kongrede Sadece Söyledikleri; ‘Biz Geliyoruz’. Nereye Geliyorsun? Projen Var Mı? Neyi Yapacaksın? Eğitimde, Sağlıkta Neyi Yapacaksın? Adalette, Güvenlikte Neyi Yapacaksın? Dış Politikada Neyi Yapacaksın? Var Mı? Yok.”

Erdoğan, Bu Soruları Samimi Olarak Değerlendirip “Evet, Şu Var” Diyebilen Kimseye Bugüne Kadar Rastlamadıklarının, Böyle Bir Aktörün veya Ekibin Bulunmadığının Altını Çizdi.

Muhalefet Adına Tek Yapılanın, Hükümetin Çoğu Zaman İftiraya Varan Yalanlarla Kötülenmesi Olduğunu Anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tenkit İle İftira Arasındaki Sınırı Ortadan Kaldıran Bu Süfli Anlayışı Şiddetle Reddetti.

Erdoğan, Hayatlarının Hiçbir Döneminde Mükemmel Olduklarını, Her Şeyin En Doğrusunu Bildiklerini veya En İdealini Yaptıklarını İddia Etmediklerine İşaret Ederek, Şöyle Konuştu:

“40 Yıllık Siyasi Yaşamımda Hamdolsun Böyle Bir Şey Yok. Hep Çabaladık, Hep Gayret Ettik, Koştuk, Koşturduk Ama Eser Ortaya Koyduk. Kusursuz Olan Sadece Yüce Yaradandır. İnsan, Kendisine Bahşedilen En Büyük Nimet Olan Aklı Yanında, Eksikleriyle, Zaaflarıyla, Hatalarıyla Maruf Bir Varlıktır. Biz Ülkemize ve Milletimize Her Alanda En Güzel Hizmetleri Vermeye Çalışırken, Aynı Zamanda Milletimizin Bize İşaret Ettiği Eksiklerimizi de Tamamlamanın Gayreti İçindeyiz. Hizmetlerimizin Yanında Bu Hasbi ve Samimi Duruşumuzla Milletimizin Gönlünde 18 Yıldır Zirvedeki Yerimizi Muhafaza Ettik.”

Bugün de Aynı Samimiyetle Milletin Huzurunda Olduklarını İfade Eden Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı Olarak Büyük Gayretle Parlamentonun İçinde ve Dışında Bu Gayreti Sürdürdüklerini Dile Getirdi.

Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın Dayanışmasının Daha da Güçlü Şekilde Devam Etmesini Dileyerek, Sürekli Yeni Projeler, Yatırımlar, Atılımlar, Açılımlar Peşinde Koştuklarını, Her Yeni Günü Bir Öncekinin İlerisine Taşımaya Çalıştıklarını Kaydetti.

Millet Görev Tevdi Ettiği, Allah Ömür ve Sağlık Verdiği Müddetçe Tüm Güçleriyle Çalışmayı Sürdüreceklerinin Altını Çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakk’ın Takdirine ve Milletin Teveccühüne Olan Teslimiyetimiz Bakidir.” Şeklinde Konuştu.

“12,4 MİLYON EMEKLİMİZE 1000’ER LİRA BAYRAM İKRAMİYELERİNİ ÖDÜYORUZ”

Erdoğan, Bayram İkramiyelerine İlişkin de Bilgi Vererek, “Bu Bayramda 6’ncı Defa 12,4 Milyon Emeklimize 1000’er Lira Bayram İkramiyelerini Ödüyoruz. Bugüne Kadar Ödediğimiz Bayram İkramiyesi Tutarı 64,2 Milyar Liradır.” Dedi.

Engelli ve Yaşlı Aylıkları İle Evde Bakım Ücretlerinin de Bayram Beklenmeden Hesaplara Yatırıldığını Bilgisini Veren Recep Tayyip Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Aynı Şekilde Yükseköğrenim Öğrencilerimizin Kredi ve Burs Ödemelerini de Bayram Öncesi Tamamlayacağız. Bu Kapsamda 1 Milyon 55 Bin Öğrencimize 603 Milyon Liranın Üzerinde Ödeme Yapacağız. Hey Gidi Günler Hey. Memurunun Maaşını Ödeyemeyen Kişiler Vardı. Bunlar Şimdi Muhalefette. Hamdolsun Bizim Böyle Bir Problemimiz 18 Yıldır Olmadı. Her Şey Tıkır Tıkır İşledi.”

Erdoğan, Çiftçilerin Alın Terlerinin Hakkını Vermek İçin Destekleme Ödemelerini Hızla Sürdürdüklerini, Toprak Mahsulleri Ofisinin Alım Fiyatlarının da Memnuniyet Verici Seviyelerde Gerçekleşmesine Özen Gösterdiklerini Dile Getirerek, Hububat ve Bakliyat İle Çay Alım Fiyatlarını Daha Önce Açıkladıklarını Hatırlattı.

Ülkenin Önemli Üretim ve İhracat Kalemlerinden Olan Fındık Alım Fiyatlarını Belirlediklerini Açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geçen Yıl Toprak Mahsulleri Ofisinin 16,5-17 Lira Kilogram Fiyatı Üzerinden Alıma Çıktığını, Bu Sayede Düşme Eğilimi Gösteren Fındık Fiyatlarının Sezon İçinde 18-20 Lira Civarında Seyrettiğini Anımsattı.

Erdoğan, Fındık İhraç Fiyatının Kilogramda 5,8 Dolardan 6,72 Dolara Yükselmesiyle Ülkenin İlave 300 Milyon Dolar Gelir Elde Ettiğine İşaret Ederek, Toplam Fındık İhracatının da 2,2 Milyar Dolar Olarak Gerçekleştiğine Değindi.

FINDIK ALIM FİYATLARI

Bu Rakamları Bilmeyenlerin, Bilseler de Ne Anlama Geldiğini Kavrayamayanların, Tamamı Yalan veya Yanlış Bilgilerle Milletin Kafasını Karıştırmak İçin Uğraştığını Kaydeden Recep Tayyip Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“İster Cehaletten İster Art Niyetten Kaynaklansın, Bu Tür Hezeyanları Şiddetle Bir Kenara Bırakıyorum. Bizim Muhatabımız da Yetki ve Güç Kaynağımız da Milletimizin ta Kendisidir. Onun İçin Bugün Yeni Sezonun Fındık Fiyatlarını Açıklayarak Milletimize Hizmet Etmeyi Sürdürüyoruz. Yüzde 50 Sağlam İç Esasına Göre Giresun Kalite Kabuklu Fındık İçin Toprak Mahsulleri Ofisimizin Kilogram Alış Fiyatı 22,5 Lira, Levant Kalite Kabuklu Fındık İçin İse Bu Fiyat Kilogramda 22 Liradır.

Ayrıca Yüksek Randımanlı Fındık Tesliminde Ortalama Kilogram Başına 1 Lira, Alan Bazlı Mazot ve Gübre Desteği Olarak da Yine Kilogram Başına 2 Lira Destekleme Ödemesi Yapıyoruz. Böylece Fındık Üreticisinin Kilogramdaki Kazancını 25-25,5 Lira Düzeyine Yükseltmiş Oluyoruz. Ey Muhalefet, Rakamları İyi Tespit Et, İftiraya Yönelme.”

“MÜDAHALE ALIMLARINA BU YIL KAYISI DA İLAVE EDİYORUZ”

Erdoğan, Yeni Fındık Hasat Döneminin Üreticilere Hayırlı ve Bol Bereketli Olmasını Dileyerek, “Ayrıca İncir, Kuru İncir ve Kuru Üzüm Müdahale Alımlarına Bu Yıl Kayısı da İlave Ediyoruz. Her Alanda Üreticimizin Yanında Yer Almaya Devam Edeceğiz. Bilsinler ki AK Parti İktidarı Hiçbir Zaman Üreticisini, Çiftçisini Vesairesini Yalnız Bırakmayacaktır. Her Zaman Onların Yanında Yer Almaya Devam Edecektir.” Diye Konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TÜRKİYE’DE COVİD-19’DAN 210 BİN 469 KİŞİ İYİLEŞTİ

HIZLI YORUM YAP